ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/419 Esas KARAR NO : 2022/126 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/07/2021 KARAR TARİHİ : 21/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından müvekkilİ aleyhine .... İcra Dairesi 2021/......
Haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/3568 E. Ve 2016/6425 K. sayılı kararında da bu husus açıkça ortaya konmuştur. Kararda ".....İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesi' ne görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir..." denmiştir. Dosya kapsamına göre, dava ticari iş niteliğinde olmadığından davaya bakma görevi genel mahkeme asliye hukuk mahkemesine aittir. Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK'nın 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 05/11/2014 gün ve 2013/17770-2014/14591 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK'nun 89. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizce davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup, bu defa davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....
GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....
Asliye Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın ihtiyati haciz isteminden kaynaklanan ihtiyati haciz talebinden sonra menfi tespit ya da itirazın iptali davası açıldığına ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılmamış olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd.Şti. nin 12.3.2001 ve 20.4.2001 tarihi itibariyle tasarruf mevduatının bakiyesinin 1997 yılından beri değişmemiş olduğu ve mevcut miktarın 8.694.120.TL. olduğu bu itibarla davacı tarafından sehven daha fazla mevduat bildirildiği, bu fazlalığın 8.685.43 YTL: olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 25.10.2002 tarihli 2.haciz ihbarnamesinden dolayı zimmetinde sayılan 8.685.43 YTL. borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
haciz işleminin ve haciz kararının iptaline, borca, ferilerine, faiz türü ( kanuna aykırı olması durumunda ) ve faiz oranlarına itirazlarının kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlularının borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı borçluların davacı bankada herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit, Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TALEP KONUSU : İhtiyati tedbir/ İhtiyati haciz KARAR TARİHİ : 17.02.2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2022 Eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve tazminat talepli davada mahkemece ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili özetle: müvekkilinin yüklenicisi olduğu yapım işi kapsamındaki çelik çatı yapım işçiliğini taraflar arasında akdedilen sözleşmeyle davalıya taşere ettiğini, davalının süresinde ve sözleşmeye uygun olarak işi tamamlamadığını, müvekkilinin 29.06.2021 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, davalının kendisine verilen 320,800 ton malzemenin 47 tonunu uhdesinde tuttuğunu, müvekkilininden aldığı 350.000 TL ve 250.000 TL bedelli çekleri de iade etmediğini, bu çekleri 3.kişilere ciro ve temlik etmek suretiyle tedavüle...