ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/703 Esas KARAR NO : 2023/149 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı şirket tarafından .... İcra Müdürlüğünün 2021/......
Müdürlüğünün 2012/4659 E. sayılı dosyasında başlattığı takipten dolayı müvekkili adına ..., ... ve .... haciz ihbarnameleri çıkarılarak mernis adresine tebliğ edildiğini, başka adreste ikamet eden davacının bundan haberdar olmadığı için itiraz edemediğini, aracının fiilen haczedilmesi üzerine durumu öğrendiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, haciz ihbarnamelerinin ve hacizlerin iptaline ve % ...'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen ibranamenin borçtan kurtulmaya yönelik olup .... kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK 89 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu edilen faturalardaki malların teslim edilmediği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, ödeme emrinin davacının ticaret sicilindeki adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre ve usulüne uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından faturaya konu malların davacıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, davalı tarafın davacıya teklif ettiği yeminin davacı tarafından kabul ve eda edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/67 Esas KARAR NO : 2022/157 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/02/2021 KARAR TARİHİ: 16/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibi nedeniyle müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkili ile dava dışı ... arasında 25.05.2016 tarihinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla araç satış sözleşmesi yapıldığını, 40.000,00 TL ye anlaşıldığını, 2.000,00 TL nin peşin kalan kısmının ise aylık 2.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, kalan taksitler için 19 adet alacaklı kısmı boş senet verildiğini, müvekkilinin senetleri ödeyememesi üzerine aracın ...' nun kızı davalıya iade edildiğini, senetlerin iade edilmediğini, takibe konu senetlerin bu senetler olduğunu beyan ederek takip nedeniyle borçlu...
Alınan ... tarihli grafoloji bilirkişi raporunda özetle; Senette davacı adına atılan imzanın davacı elinden çıkmadığı tespit edilmiştir. Antalya ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; Davacının sanık olduğu, takibe konu senetten dolayı yargılandığı, yapılan yargılamada senetteki imzanın davacı elinden çıkmadığı gerekçesi ile sanık hakkında beraat kararı verildiği anlaşılmıştır. Dava; takipten sonra açılan imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır. Alınan ... tarihli rapor denetime açık olmakla hükme esas alınmıştır. Buna göre takibe konu senetteki imzanın davacı elinden çıkmadığı anlaşıldığından davacının Antalya ... İcra Müdürlüğünün ......
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahmesince; Menfi tespit davalarında ispat yükünün alacaklı üzerinde olduğu, alacaklı alacağını ve tutarını ispat yükü altındadır....
Dava İİK-72. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava açıldıktan sonra davaya temel alınan borcun icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. İİK-72/6.maddesi “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmünü içermektedir. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelemesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....