Birleşen davada ise, davacı asıl davanın davalısı tarafından davalı asıl davanın davacısı aleyhine 25.10.2015 tarihli faturaya dayalı olarak girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istenmiş, davalı asıl davanın davacısı ise, fatura içeriği malın teslim edilmediğini, kaldı ki faturalar karşılığı verilen avans çeklerinden dolayı menfi tespit davası açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davaya konu olan icra takibi bonoya dayalı bir takip ise de; taraflar arasında bono düzenlenmiş olsa dâhi, asıl ilişkiye bakılması ve bonodaki hukukî ihtilafın asıl ilişkiye göre çözümlenmesi gerekmekte olduğu doktrinde ve ------ benimsenmiştir. Bonoya dayalı menfi tespit davalarında ----bazı dairelerinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, bazı kararlarında ise işin niteliğine göre İş Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilmektedir. Özellikle burada değinilmesi gereken husus bonodan kaynaklanan her davanın ticari dava sayılıp sayılamayacağı hususudur. Hemen belirtmek gerekir ki; bononun varlığı, unsurları, imzanın borçluya ait olup olmadığı vs. gibi hususlarda değerlendirme yapılması gerekiyor ise bu durumda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır....
Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde, davacının davalı adına 6 adet fatura düzenlediği, faturalarda teslim alan imzasının bulunmadığı, davalının 28.11.2012 tarihli fatura dışında kalan 5 adet faturaya konu malların kendisine teslim edilmediğini savunduğu, kabul edilen faturaya ilişkin 4.008,72 TL. borcun ise davalının kabulünde olduğu dosya içeriğiyle sabittir. Somut olayda, davacı yan, takip dayanağı cari hesap alacağının varlığını ispat yükü altındadır. Davacı vekili, delil olarak faturalar sunmuş ise de davalı vekili sunulan 6 adet faturadan 5 adet faturaya konu malların teslim edilmediğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın davacı defterlerinde yer aldığı tespit edilmiş ise de, davacının envanter defterinin kapanış tasdik bilgileri raporda yer almamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, avans olarak verilen çekler karşılığında mal tesliminin gerçekleşmediği ve bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin ... olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın dayanağının 11.12.2009 tarihli çatı malzemesi alımı konulu sözleşme olduğu, sözleşmenin ifa yerinin sipariş onay formuna göre ... göründüğü, davalının yerleşim yerinin de ...’da bulunduğu gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/261 Esas KARAR NO : 2021/274 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/05/2016 KARAR TARİHİ : 23/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalının alacaklı olduğu ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/825 Esas KARAR NO : 2018/310 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2016 KARAR TARİHİ : 17/04/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalının şahsında temsil edilen aynı zamanda davalıya ait olan ... Şti. ile kendilerinden makine almak için ... yılında sözleşme imzalandığını bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalıya ... ABD doları olarak ödendiğini ve davalıya 15.950,00 TL lik bono verdiğini, bu sözleşmeye göre davalının müvekkiline makineleri teslim edeceğini ancak davalının makineleri teslim etmediği gibi makineler için aldığı ... tarihli bonoyu işleme koyarak müvekkiline Antalya ... İcra Müdürlüğünde icra takibi yaptığını, ancak müvekkilinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle davayı takip edemediklerini, Bursa ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili hakkında başlattığı icra takibinde itiraz edilmeden kesinleşen kısmı için tarafların anlaştığını, buna göre 09.02.2008 tarihli mal iadesi faturası ile 8.802.TL ve 5.161,36.TL çek olmak üzere toplam 13.964,10.TL'nin ödendiğini , ancak davalının ödeme yokmuş gibi takibe devam ettiğini belirterek müvekkilinin bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın gerek mal iadesi gerekse çekle yaptığı ödemenin dava dışı ......
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır. Eser sözleşmesi Borçlar Kanununda düzenlenmiş olup, mevcut yasal düzenlemeler dahilinde arabuluculuğa dahil değildir. Mahkemenin bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine reddine karar vermesi hatalı olmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran; iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu, ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir....
Açıklanan nedenlerle, menfi tespit talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine faturaya dayalı icra takibi yaptığını, ancak müvekkilinin davalıyla arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, fatura konusu malların alınmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; faturaya konu malların davacıya teslim edildiğini, bedelinin ödenmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....