Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı icra takip dosyasına konu bonodan ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır. Dava, Kira Sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddia olunan takip ve davaya konu bonodan ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davası olup, HMK.nun 4.maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu kapsamda davacı tarafça takip ve dava konusu senedin taraflar arasında yapıldığı iddia olunan kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği yönündeki iddianın görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesi'nce değerlendirilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanına kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili davalı ... Karakoç’un takip dayanağı kıldığı bonoya mahsuben müvekkilinin takipten önceki dönemde gerek lehdar ...’a ve gerek diğer davalı hamil ... Karakoç’a ödemeler yaptığını ve bonodan kaynaklanan borcun bu şekilde sona erdiğini ... sürerek, bonodan dolayı borçlu bulunmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davacının lehdar davalı ...’dan bir araç ve bir de inek satın aldığını, senetten mahsup edileceği düşüncesi ile inek satımı için yeni bono düzenlenmediğini; davacının lehdar davalı ...’a 4.000,-YTL., hamil davalı ......

      Dava bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle kambiyo niteliğinde olan bonodan kaynaklanan menfi tespit davalarında T.T.K.'nın 4.maddesi uyarınca görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda bonolarda yetkili mahkemenin İzmir olarak gösterilmesi nedeniyle yetki itirazının reddi gerektiği, bununla birlikte davalının bedelsizlik iddiasını kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile toplam bedeli 191.000.TL olan sekiz adet bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili 22.03.2011 tarihli dava dilekçesinde dava değeri olarak 75.000.TL gösterilmiş ve harç bu miktar üzerinden alınmıştır.Ancak dava dilekçesi içeriğinde toplam bedeli 191.000.TL olan 8 adet bonodan dolayı menfi tespit isteminde bulunduğu ve mahkemece de toplam 191.000.TL üzerinden kabul kararı verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre harç yatırılmadıkça diğer işlemlere devam edilemeyeceği göz ardı edilerek yargılama sırasında harcı yatırılmayan dava kısmı yönünden yargılamaya devam edilip hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

          Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, davalının bu durumu bilerek müvekkiline dava konusu senedi karalattırdığını, taraflar arasında borç doğurucu herhangi bir ilişki olmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve davalının %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, davanın bonodan kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, bonolara ilişkin uyuşmazlıkların TTK'da düzenlenen mutlak ticari davalardan sayıldığı, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit, feragatın iptali ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirketin tıbbi malzeme satım işi ile ilgili iştigal ettiğini, şirketin yönetimine 30.10.2006 tarihli karar ile davalının oğlu ...'nin atandığını ve 26.10.2011 tarihine kadar tek imza ile şirketi yönetmek üzere yetkilendirildiğini, ancak ...'nin 26.09.2009 tarihi itibariyle şirketten ayrıldığını ve bu yöndeki kararını müvekkili şirkete ihtaren bildirdiğini, yapılan araştırma sonucu ...'...

              kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.10.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.11.2016 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.11.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.12.2016 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.12.2016 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.01.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.01.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.02.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.02.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.03.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.03.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.04.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.04.2017 tarihinden itibaren, 25.04.2016 tanzim, 10.05.2017 vade tarihli bonodan kaynaklanan 25.000 TL alacağın vade tarihi olan 10.05.2017 tarihinden...

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacı kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, kefaletine konu davalı banka tarafından 24.12.2010 tarihinde kullandırılan kredinin 01/08/2012 tarihi itibariyle tahsil edilerek kefalete konu borcun sona erdiği, dolayısıyla ek teminata konu bononun bedelsiz kaldığı, teminat fonksiyonunu yitirdiği gerekçesiyle davanın kabulünedava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; somut olayda uyuşmazlık davacının kefaleti bulunan genel kredi sözleşmesine göre kullandırılan kredi borcunun kapanıp kapanmadığı noktasında toplanmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi (Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi) -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, bonodan kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kambiyo senedi vasfını taşıyan bonodan kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 19. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu