"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında Mal Alım Satım Sözleşmesi ve buna bağlı olarak da Yatırım Destek Sözleşmesi imzalandığını ve davalının müvekkilinden 2.605 litre alkollü içki alacağını taahhüt ettiğini, sözleşme gereği nakdi yardımın davalının hesabına yatırıldığını, davalının taahhüt ettiği ürünleri satın almayarak gerek mal alım satım sözleşmesine gerekse de yatırım destek sözleşmesi hükümlerine aykırı davrandığını, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
UETS DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 22/12/2023 KARAR TARİHİ : 09/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temel borç ilişkisi mevcut olmamasına rağmen, mal mukabili hatır ödemesinin teminatı olarak davacı şirket tarafından Garanti Bankası Mavişehir Şubesi 31.12.2023 vade tarihli, 8500185 seri numaralı 400.000,00 USD bedeli çek keşide edilerek davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin, davacının söz konusu borcu olmadığını verilen çekin teminat olduğunu bilmekte olduğunu, Ancak davalı 31.05.2023 tarihli fesih bildirimiyle; "(a) 17/04/2019 tarihli Biyokütle Yakıt Tedarik Sözleşmesi (b) 23/03/2020 tarihli Tahsis hakları Devir Sözleşmesi, (c) 13/07/2020 tarihli İlave Açık Depo Çatısız Kira Sözleşmesini sözleşme ile kabul edilen biyokütle yakıt tedarik birim fiyatlarını, üretim maliyetlerine ve mevcut piyasa...
-TL’lik kısmından borçlu olunmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ödeme sebebiyle menfi tesbit istemini istirdada dönüştürmüştür. Davalı vekili, davacının dava konusu çeki aralarındaki alım satım sözleşmesi uyarınca müvekkiline verdiğini, sözleşmenin feshedilmediğini, halen müvekkilinin 67.415.78.-TL tutarında mal teslimi borcu bulunduğunu, müvekkilinin davacının sipariş edeceği malı teslime hazır olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında cari hesap ilişkisine benzer bir ticari münasebet bulunduğu, her mal siparişi ve bunun kabulünün bağımsız bir alım satım akdi olduğu, davacının peşin verdiği çek karşılığı olan malın bir kısmını sipariş edip, çekin tahsil edilen dava konusu kısım için alım satım sözleşmesi kurulmadığı,böyle bir ilişkiden söz edilebilse bile davacı alıcının sözleşmeye bağlı kalmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle 67.415.78....
Davalı vekili, davacılar ile müvekkil arasındaki sözleşmenin geçerli olarak kurulduğunu, davacıların edimlerini yerine getirmediğini, aracın çalışır vaziyette teslim edildiğinden sonradan oluşan arızalardan sorumlu olmadıklarını, davacıların hiçbir edimini yerime getirmediğini ve satım sözleşmesi kapsamında zamanaşımı süresi geçirildiğinden açılan davanın reddini istemiştir....
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yukarıda da belirtildiği üzere, tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin resmi şekilde yapılması geçerlilik şartı olup, söz konusu geçerlilik şartını taşınmayan yani resmi şekilde yapılmayan tapulu taşınmazların harici satım sözleşmeleri geçersizdir ve bu durumda taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi zarar talep edilemeyip, sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tarafların birbirlerine verdikleri talep edebilecektir. Ayrıca, davalının menfi zararın tespiti ve tazminine ilişkin talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin savunma olarak getirdiği sözleşmeden kaynaklı menfi zarar talebine ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık, ticari alım satım ilişkisinden doğan menfi tespit istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/250 Esas KARAR NO : 2022/461 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 06/04/2022 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine -- ve bu dosyada birleştirilen ----- esas sayılı dosyasından imzanın kendilerine ait olmadığına dair menfi tespit davası açıldığı, bu davanın----- kesin olarak reddedildiğini, iş bu dava ile dava konusu dosya ve bu dosyada birleştirilen dosyadaki senet ve çek borçlarından münhasır delil olarak bildirilen davalının ticari defter ve kayıtları ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini yargılama giderleri ile --- ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....
Dava, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine konu edilen simsarlık sözleşmesi alacağıyla ilgili menfi tespit davası olup; taralar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz satım sözleşmesi yapmaktan kaçınan tarafın kim olduğuyla ilgilidir. 1-Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. (TBK m.520) TBK'nın 521. maddesine göre simsar ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Ancak hüküm emredici nitelikte olmayıp, tarafların bunun aksine anlaşmaları mümkündür. Somut olayda dosyaya davalı vekilince aslına uygunluğu onaylanarak sunulan sözleşme örneğine göre, 14/07/2014 tarihli, taraflar ve dava dışı 3. kişi ... arasında imzalan, "(5)Alım Satım ve Komisyon Sözleşmesi" nin 5 ve 6. maddesine göre "alıcı ve satıcı kendilerine bu anlaşmayı sağlayan ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/78 KARAR NO : 2019/160 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 26/02/2019 KARAR TARİHİ : 06/03/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çatı, cam, izolasyon malzemeleri alım-satım uygulama ve dış cephe mantolama vs konularda faaliyette bulunduğunu, davalı ile müvekkili arasında bir müddettir devam eden malzeme alım satımı yönünde ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin faaliyet alanı kapsamında davalıdan mal almak istediğini, karşılığında ... AŞ ......
Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu telefonların alım satımının yapıldığı ve karşılığında dava konusu çeklerin verildiği, telefonların davalının adresi olan İzmir’de teslim alındığı, bu suretle HMUK.nun 10. maddesi gereğince sözleşmenin ifa yerinin İzmir olduğu yine HMUK.nun 9. maddesi gereğince genel yetki itibariyle davalının İzmir’de oturup İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olduğu, ayrıca yine çeklerin keşide edildiği yer İzmir olduğundan çeke dayalı menfi tespit davasında keşide yerinin de yetkili olduğu gerekçesi ile yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....