Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2017, s:40)Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Menfi tespit istemiyle açılan davada, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur....

    Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2017, s:40)Menfi tespit davalarında da bir talep var ise de bu talep maddi hukuk anlamında bir talep değildir. Başka bir söyleyişle, menfi tespit davalarında bir alacağın tahsili talep edilmediği gibi bu davanın sonucunda verilecek hüküm de bir alacağın tahsili sonucunu doğuran eda hükmü niteliğinde değildir. Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat olmadığından ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarında; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Menfi tespit istemiyle açılan davada, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur....

    İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

      İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

        İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

          İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davada menfi tespit talebinin dayanağı olan 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi'nin 17.maddesine göre sözleşme ile ilgili her tür ihtilafta Ankara Mahkemeleri yetkili kılındığı, söz konusu yetki şartı HMK md.17 hükmü uyarınca yetki sözleşmesi kapsamında olduğu ve 09.11.2018 tarihli sözleşme ile ilgili her tür davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi zorunlu olduğunu, menfi tespit davası her bir davalı için 3 ayrı menfi tespit davasına tefrik edilmesi gerektiğini, alacak davasının tefrik edilerek dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, davalılar arasında HMK md.57 kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı olmadığı gibi, HMK md.59 kapsamında da maddi hukuka göre menfi tespit talebinin tüm davalılara yöneltilmesini ve tüm davalılar hakkında tek bir hüküm verilmesini gerektiren bir hal / durum da söz konusu olmadığından ve davaya konu edilen 09.11.2018 tarihli Taşeronluk Sözleşmesinin 17.maddesine göre Ankara...

            Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-İSTİRDAT Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/291 Esas sayılı dosyasından aleyhine toplam 3.833,32 TL'nin tahsiline karar verildiğini, dosyayı takip eden vekil ile görüşerek hüküm altına alınan tutarı ödeyeceğini beyan ettiği ve tüm alacak kalemleri karşılığı olan toplam 4.001,31 TL'yi hesabına 10/06/2013 günü ödediğini, ancak ... 22....

                Ziraat Bankası tarafından kendi aleyhine yapılan ....İcra Müdürlüğü’nün 2009/136 sayılı dosyasındaki takipten dolayı borçlu olmadığını zira bu borcun diğer davalı ... ... tarafından üstlenildiğini belirterek davalı bankaya karşı menfi tespit diğer davalı ... ...’na karşı ise borcu üstendiğinin tespiti için dava açmıştır. Eda davası açılabilecek durumlarda tespit davası açılamayacağından davacının davalı ... ...’na karşı açtığı davanın farklı gerekçeyle de olsa sonucu itibarıyla reddedilmesi doğrudur. Ancak davacının davalı bankaya karşı açtığı dava, davalı-alacaklının davacı-borçluya karşı yaptığı ilâmsız takibe yönelik menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında ispat külfeti davalı alacaklıya aittir....

                  Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu