DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı 06/05/2022 kesinleşme tarihli ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dava dosyası Mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapılarak yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 04/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı icra takibine konu edilen kambiyo senedi niteliğindeki çek sebebiyle borçlu olmadığının, zira çek üzerinde adının bulunmadığını bu sebeple menfi tespit talebinin kabulünü talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 14/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; alacak iddialarından vazgeçtiklerini, alacaklarının olmadığını kabul ettiklerini, ancak tazminat taleplerini kabul etmediklerini beyan etmiştir....
Menfi tespit davalarında, dava tarihindeki alacak-borç durumu esas alınarak karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek alınan ek bilirkişi raporunda da dava tarihindeki kefalet borcunun 48.075,94-TL olduğu belirtilmekle, davacının bu miktardan sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, ek bilirkişi raporu ve Dairemizin bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın, ödeme yapılan miktar belirtilip, bu yönden menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....
Hukuk Dairesi tarafından masaya alacak kaydeden alacaklıların hiçbir alacağı kalmadığı, davalının ise alacağının iflas davasında belirtilen dışında daha sonra müflis şirket ile devam eden ilişki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak veya kayıt kabul davasının iflasın kaldırılmasına ilişkin davada etkisinin olmadığı, davacının iflasına ilişkin kararda belirtilen alacak miktarına ilişkin açılan menfi tespit davasının davacı lehine sonuçlanarak kesinleştiği, diğer alacaklara ilişkin açılan menfi tespit davalarının da kabul edildiği ancak kesinleşmediği, bunlara ilişkin olarak da davacı tarafça teminat gösterildiği gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iflasın kaldırılması istemine ilişkindir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır."...
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/05/2024 KARAR TARİHİ : 10/05/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalının .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bonodan kaynaklanan alacak hakkında menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık bonodan kaynaklanan alacak nedenine dayalı menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup ,menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılması mümkün olmayıp mahkemece davacıya borçlu bulunamadığının tespitini istediği miktarı açıklattırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,yine HMK'nın 26. maddesi gereğince dava değerinin 100 TL olmasına karşın fazlaya ilişkin hüküm kurularak talep aşımına sebep olunması dava konusu olmayan asıl alacak yönünden hüküm fıkrasında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi ve olumsuz tespit yerine olumlu tespit şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesi davasında müvekkili tarafından tapu iptal ve tescil olmazsa bedel + sadece alacak + menfi tespit + menfi tespit + alacak davalarının birleştirilerek açıldığını, Yani Konya 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/634 esas sayılı dosyasında müvekkilinin farklı talepleri olan davaları davalıların aynı olması sebebi ile birleştirerek açtığını, ilamın birleşen davalara ilişin olduğunu, mahkemece müvekkilinin sadece alacak istemli olarak 200.000 TL alacak için açtığı dava kabul edilerek hüküm kurulduğunu ve müvekkilinin sadece alacak davası olarak açtığı dava sonucunda kurulan hükmü icraya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Dayanak ilam incelendiğinde, dava konusunun tapu iptal ve tescil davası ile alacak talebi, birleşen davanın ise menfi tespitte bedelin ödenmesi nedeniyle istirdat davası olduğu, Yargıtay 12....
GEREKÇE: Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 30/09/2005 tarihli acente sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı taraf bu sözleşme kapsamında teminat senetlerinden dolayı menfi tespit ile senetlerin iadesini ve fatura alacağının tahsilini talep etmiştir. Dava dilekçesinin talep sonuç kısmında “aradaki ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığına” şeklinde menfi tespit talebi öne sürülmüş ise de; bu şekilde belirsiz ve soyut bir menfi tespit davası açılamayacağı ve davacının menfi tespit talebi yönünden teminat senedi bedeli olan 16.000 USD üzerinden harç yatırdığı gözetilerek, menfi tespit talebi teminat senedi yönünden değerlendirilmiştir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....