Mahkemece, senette keşide tarihi bulunmaması nedeni ile senet altında imzası bulunanların yetkili olup olmadıklarının tespitinin mümkün olmadığı, kooperatif kayıtlarında senet kaydının yer almadığı, bu noktada ispat yükünün davalıda olduğu kanaati ile davanın kabulüne, davacı kooperatifin icra dosyasında sentten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dava, davalı lehine düzenlenen adi senetten kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, senette imzası bulunanların yetkisiz oluklarını, haklarında ceza davaları olduğunu, kayıtlarda senedin yer almadığını ve ticari defterlerin kendilerine teslim edilmediğini ileri sürmekte, davalı ise aksini savunarak davanın reddini dilemektedir. Mahkemece ispat yükü davalıya yüklenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık ispat yükünün hangi tarafta olduğu noktasında düğümlenmiş durumdadır....
Bu durumda asıl borçluya gidilmeden adi kefil hakkında takip yapılmış olması nedeni ile davacı adi kefil ... tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmadığından hükmün adi kefil yönünden bozulması gerekmiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davacı adi kefil ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
tespit raporuna itiraz edildiğini, davacı ile diğer davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2014 NUMARASI : 2013/431-2014/87 Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı şirketin 3. kişiler ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, bu inşaatı yapmak üzere davacı ile davalı arasında adi bir ortaklık kurulduğunu, aralarındaki anlaşma gereği davalı tarafın kendisine isabet eden daire tapularını almasına rağmen, ödemesi gereken inşaat maliyetinin tamamını ödemediğini beyan ederek, inşaat maliyetinin tespiti ile şimdilik 50.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.09.2007 gün ve 435-538 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan hisse değerlerinin tespit ve uyarlama istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın konusu evin değerinin dava tarihi itibariyle 130.000.- TL olarak tespit edildiği, davacının sermaye olarak ortaya koyduğu 218.378,16 TL'den teminat olarak verilen taşınmazın dava tarihi itibariyle olan değerinin mahsubu sonucu bakiye kalan 88.378,16 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden ise taraflar arasında sözleşme yapılması ancak adi ortaklığın kurulamaması, birleşen dosya davacısının zarara uğradığına ilişkin herhangi bir somut delil sunmaması, birleşen dosya davacısına ait çeklerin yazılması ile adi ortaklığın kurulmaması ve sözleşmenin feshi arasında nedensellik bağının bulunmaması davalının adi ortaklığın kurulmamasıyla zarar ettiği olaylar arasında nedensellik bağına ilişkin herhangi bir somut delil sunulmadığından zararının ispatlanamaması nedeni ile sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı olduğunu iddia ettiği tazminat taleplerinin reddine dair...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici olan taraf ile yapılan adi ortaklıktan kaynaklı yükleniciye düşecek bağımsız bölümlerden adi ortaklık uyarınca kendisine düşecek bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Bu husus genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereken bir uyuşmazlıktır ve Tüketici Mahkemesinin görevine girmemektedir. Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tasfiye memuru olarak görevlendirilen ... tarafından kök raporda adi ortaklığın borcu ve alacağı olmadığı, adi ortaklığın önceden tasfiye edilmiş olduğu; ek raporda da davalının ödemesi gereken vergi miktarının 226.330,67 TL olduğu tespit edilmişse de raporlar savunmaya konu talepler yeterince irdelenip değerlendirilmeden oluşturulduğundan hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemiştir....
. - DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : *** Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını; davalının başlatmış olduğu ilamsız icra takibine karşı itiraz süresini elinde olmayan nedenlerden (müvekkilin annesinin hastanede bitkisel hayatta yoğun bakım ünitesinde yatıyor olması hasebiyle, davalı ile aralarındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle davalının babasının, icra dosyası ile ilgili yanlışlık olduğu noktasında müvekkili oyalaması sebebiyle) ötürü kaçırmış olması nedeniyle işbu menfi tespit davasını açmak zaruretinin hasıl olduğunu, davalı tarafça icra takip dayanağı olarak sunulan müvekkilinin el yazısı ile bir kısım hesaplamaları içeren belgenin sanki bir borç ikrarı imiş gibi değerlendirilmesi suretiyle icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takip dayanağı...
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından adi ortaklığı oluşturan her iki davalı şirket aleyhine açılan itirazın iptali/takibin devamı davasından evvel huzurda ki dosyada taraf olarak görünen davalılar tarafından aynı ihtilaf konusu 22.08.2022 tarihli ... Sözleşmesinin feshi ile ... . A.Ş. Nin 22.08.2022 tarihli sözleşmeye aykırı davranmasından kaynaklı olarak davalıların uğradığı menfi-müspet zararlar ve yoksun kalınan kar dahil olmak üzere tüm zararların tespit ve tahsiline yönelik .... esas sayılı dosyada dava ikame edildiğinden HMK. 166 maddesi kapsamında davalar arasında bağlantı olmasından kaynaklı olarak huzurda davalılar aleyhine açılan davanın .... esas sayılı dava dosyasında birleştirilmesine karar verilmesini, ... esas sayılı dosyada ve huzurdaki dava dosyasında ihtilafın temelini oluşturan 22.08.2022 tarihli ......