Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALI KARŞI DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın adi ortaklıktan kaynaklı alacak davası olduğu, taşınmazın aynından kaynaklı bir dava olmadığı, bu nedenle taşınmaz üzerine tedbir konulması doğru olmadığı gibi davacının haklılığını da yaklaşık olarak ispat edemediğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Özellikle bir olayın tespitine ilişkin açılan davalarda bu değerlendirmenin hassasiyetle yapılması gerekmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacının münhasıran taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu tespit ettirmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira adi ortaklık ilişkisinin varlığı ya da yokluğu taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkta uyuşmazlığın çözümüne katkı sağladığı ölçüde mahkemece değerlendirilecektir. Davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davası açısından yapılan değerlendirmede ise; İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ve karşı davalı vekili; tarafların daha önce ... isimli şirkette ortak olduklarını, daha sonra müvekkilinin bu şirketteki ortaklığından ayrılarak Örnek isimli işyerini açtığını, müvekkilinin davalıya her hangi bir borcunun olmadığını, çekin verilmesini gerektirecek taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığını, bir an için çekin ... isimli şirkette ortaklığın tasfiyesine yönelik verildiği düşünülse dahi ortaklar arasında yapılan tarihsiz adi sözleşme hükümlerine ... şirketi aykırı davrandığı için müvekkile ödenmesi gereken cezai şart nedeni ile çekin yine bedelsiz kaldığını belirterek dava konusu...

      Somut olayda dava; bonoya dayalı menfi tespit davası olup, dava konusu bononun keşidecisi olarak ...İnş.-... İnş. İş Ortaklığı görülmektedir. Dava ise adi ortaklığın ortaklarından ...İnşaat Asfalt ve Tic. Ltd. Şti. tarafından takip alacaklısına karşı açılmıştır. Keşideci sadece davacı olmayıp, davacının da içinde yer aldığı adi ortaklıktır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, tüm ortaklar tarafından takip ve dava yapılıp açılabilir. Nitekim davanın temelini oluşturan icra takibine adi ortaklığı oluşturan her iki şirket ve kefil diğer davalı gerçek kişiler aleyhine girişilmiştir. Tek başına davacı aleyhine girişilen bir icra takibi de bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ayrı bir tüzel kişi olarak dava konusu bonoya dayalı menfi tespit davası açması yönündeki aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır (Yargıtay 19. HD. 20/01/2016 tarih, 2015/5046 E-2016/393 K)....

        A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dosyada; sigorta müfettiş raporunda, işveren olarak ... İnş. Müh. ... Ortaklığı'nın gösterildiği, kusur bilirkişisi raporunda, işveren olarak kusurun ... İnş. Müh. ... Ortaklığına verildiği, sigortalının işe giriş bildirgesinin Kuruma, ... İnş. Müh. ... Ortaklığı işverenliğinden verildiği, bu adi ortaklığı ... İnş. San. A.Ş ve ... Müh. Mim. A.Ş şirketlerinin oluşturduğu, ancak, davanın adi ortaklıktan yalnızca ... Müh. Mim. A.Ş'ye karşı açıldığı anlaşılmıştır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık sözleşmesi, yeni bir hukuki varlığa vücut vermez, meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği yoktur....

          Ancak; Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, katılan ve 3. kişi olan... isimli kişi ile olay tarihinden önce kurdukları adi ortaklıktan ayrıldığını, ortaklıktan alacağının olduğunu ve ödenmediğini savunduğu anlaşılmakla, sanığın savunmasının doğruluğu ve suç vasfının tespiti bakımından, adi şirketin diğer ortağı olan... isimli kişinin tanık sıfatıyla duruşmada dinlenilmesi, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorulması, taraflar arasındaki adi şirket sözleşmesi, adi ortaklığın bulunması halinde defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, yapılacak inceleme ve araştırmanın sonucuna göre tüm dosya kapsamındaki deliller bir bütün halde değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı...

            KARAR Davacı, davalıya ait işyerinde davalı ile adi ortaklık kurarak 10 yıldan beri beraber çalıştıklarını, son zamanlarda işlettikleri mermer atölyesinin iyi kazanç getirdiğini gören davalının kendisini ortaklıktan çıkardığım bu nedenle kar payı ile ortaklık payının, ıslah dilekçesi ile de talebini toplam 101.450,00 TL olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 13.300,00 TL ortaklık payı bedelinin 1.10.2005 tarihinden hesap edilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, kar payının tazmini hakkındaki dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dava, adi ortaklığın sona ermesi nedeniyle ortaklık payı ve kar payının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı mahkemenin ve tarafların kabulündedir....

              DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka ile hiçbir kredi veya başka bir borcu olmadığını, ... ilçesi ... mahallesindeki ... ada, ... parselde kayıtlı ı taşınmazıma haciz konulduğunu, alacaklı bankaya herhangi bir borcum belge vermediğini, kredi çekmediğini, daha önce kredi aldığını maaşından kesildiğini ve bittiğini, borcunun olmadığını, taşınmaza konan haczin kaç TL'lik senet olduğunu bildirildiğini, davalının adı geçen senedi icra takibine koymasının kendisini mağdur ettiğini, bu nedenle iş bu menfi tespit davasını açtıklarını, alacak konusu Kayseri ... İcra Dairesinin ... E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                  DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/03/2022 KARAR TARİHİ : 13/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilleri hakkında Bursa 19. İcra Müdürlüğü'nün 2022/... E....

                    UYAP Entegrasyonu