Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen alacak ve birleşen menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen alacak davasının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili asıl davada, davalı ile aralarındaki üye işyeri sözleşmesinden doğan alacaklarının tahsiline yönelik icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına kara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili asıl davada, davacı bankanın kredi kartı müşterinden tahsil edemediği tutarları davalıdan talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....

    Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

    Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır....

      DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : . KARAR TARİHİ : . KARAR YAZIM TARİHİ : . Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline isabet eden kesin maliyet bedeline ödediğini, davalı tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu aldığını, yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11....

        DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : . KARAR TARİHİ : . KARAR YAZIM TARİHİ :. Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkiline isabet eden kesin maliyet bedeline ödediğini, davalı tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu aldığını, yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11....

          VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/11/2022 KARAR TARİHİ : 22/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin davalı kooperatife üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı kooperatif tarafından müvekkile isabet eden daire nedeniyle çıkan kesin maliyet bedelini ödediğini, Davalı kooperatif tarafından müvekkiline ... numaralı dairenin isabet ettiğini ve müvekkilinin tapusunu aldığını, Kooperatifler kanununa eklenen geçici 11....

            İlk derece mahkemesince; "..Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu menfi tespit davasının davacı aleyhine yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu bu kapsamda, İİK 72/3:"İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, hacizlerin fekki işleminin de icra işlemi olduğu gözetilerek reddine," karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı yanca istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçesinin yasaya aykırı olduğunu, İcra İflas Kanunu'nun 72/3 maddesinin belirtilen kısımdan ibaret olmadığını, tam halinin; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              ın hamiline olarak keşide ettiği suça konu çekin de bulunduğu görülmüş ise de; ibraz tarihinden önce veya sonra açılan çek iptali ve menfi tespit davalarına ilişkin hükümlerin şikayetçiye karşı açılmış davalar yönünden bağlayıcı olduğu hususu dikkate alındığında, hasımsız olarak çekte cirosu da bulunmayan üçüncü bir kişi tarafından açılan hukuk davası sonucu verilen iptal kararının, ceza yargılamasında sanığın hukuki durumunu etkilemeyeceği anlaşıldığından; Ümraniye 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.03.2012 tarihli, 2010/1173 Esas ve 2012/1801 sayılı, 6273 sayılı Kanun ile değişik 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesi gereğince sanığın çek düzenlemesi ve çek hesabı açmasının yasaklanmasına dair kararı ile sanık müdafiinin belirtilen karara itirazı üzerine Ümraniye 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13.06.2012 tarihli, 2012/148 Değişik İş sayılı, itirazın reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının çek hamilinin davalı olduğuna muttali olduğu daha sonraki tarihli zayi nedeniyle çek iptal kararına dayalı olarak yaptığı ödemenin davacıyı borçtan kurtarmayacağı ve çekin rıza dışı elden çıktığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle menfi tespit davasının, davacının davalıdan olan alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle de itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Asıl dava Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine; Birleştirilen dava ise, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden doğan borcun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; 1-Menfi tespit davası banka kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan kişi tarafından açılmıştır. Kefaletin niteliklerinden biri de fer'iliktir....

                    UYAP Entegrasyonu