Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda, davanın menfi tespit isteğine ilişkin olduğu belirtilmiş ancak gerekçe kısmında itirazın iptali davasına dair açıklamalara yer verilerek takip miktarının % 40’ı kadar kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığından bahisle ilgili bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak karar onanmıştır. Dava menfi tespit isteğine ilişkin olduğu halde Dairemiz kararında itirazın iptali davasından söz edilerek bu yönüyle maddi hataya yer verilmiş olsa da, netice olarak davalı aleyhine olan kötüniyet tazminatı kaldırılmıştır. Bu yönüyle düzeltilerek onama kararı davalı yararınadır. Davalı vekilinin maddi hatanın giderilmesi talebi bu yönüyle yersizdir....

    Tüketici Mahkemesinin 2007/691 Esas sayılı menfi tespit davasının 07.05.2009 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda menfi tespit davası alacak miktarı yönünden 6100 sayılı HMK 165.maddesine göre bekletici mesele yapılarak menfi tespit davasının kesinleşmesinden sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı, abone olan davacılara ait sayacın 1994 yılında okunan endeksinin 23.005 kw olduğunu, 03.12.2004 tarihine kadar sayacın bulunduğu bölüme girilemediğinden sayaç endeksinin okunamadığını, en son bu tarihte endeksin 18.303 kw olduğu tespit edilince buna göre tahakkuk yapıldığını ve tahakkukun doğru olduğunu savunmuş, birleşen davada ise; bu faturadaki borcun ödenmemesi nedeni ile başlattıkları icra takibine davacı-birleşen dosya davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 15.12.2006 tarihli bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle; menfi tespit davasının kabulüne, davacıların icra takibinde kabul ettikleri 626.795.100 TL dışında borçlu olmadıklarının tespiti ile faturanın iptaline, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm davalı-birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir....

        DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : . KARAR TARİHİ : . Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkiline karşı davalı tarafça Kayseri Genel İcra Dairesinin .... Esas sayılı dosyası ile üye olduğundan bahisle ek maliyet adı altında icra takibine başlanıldığını ve takip müvekkilinin .... tarihli itiraz dilekçesi ile durduğunu, davalı yanca dava şartı arabuluculuk yoluna 'Kayseri Genel İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebi ile ikame edilecek davaya esas olmak üzere yapılan başvurudur'' şeklindeki beyan ile itirazı hükümden düşürmek için 24/08/2020 tarihinde müracaat edildiğini, davalı kooperatifçe takibe vaki itirazın iptali davası ise 05/01/2022 tarihinde ikame edilmiş Kayseri 1....

          Davalı vekili, sehven başlatılan iki takibin de davacının itirazı üzerine durduğunu, ilamsız icra takibinde borçlunun itirazının üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen itirazın iptali davasının açılmadığını, ipotek de fekkolunduğundan takibe devam imkanının bulunmadığını, anılan takiplerin borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamadığını, hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, acentelik sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibine davacının itiraz ettiği, davalı tarafından itirazın iptali davası açılmadığı, ipoteğin de takipten önce kaldırıldığı, alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını talep edemeyeceği gibi ipotek konusu borcun ödendiği, ipotek daha önce fekkedildiğinden davacının şikayet yoluna giderek takibin iptalini sağlayabileceği, artık menfi tespit davası açmada hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili tarafında açılan menfi tespit davası sonucu verilen kararda davanın kabulü ile müvekkili lehine 6.685 TL vekalet ücreti, 812 TL ve 649 TL yargılama giderine hükmedildiğini belirterek bu alacakların ilama dayanması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece işlem uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, menfi tespit davası sonucu verilen kararların kesinleşmeden icra edilmeyeceğini belirleterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir ....

              Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2020/708 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2020 tarihinde dava dışı Fikret Candan'ın davacının haberi olmadan internet bankacılığına girerek toplamda 64.000,00 TL'lik iki adet kredi başvurusu yaptığını, davalı bankanın davacıdan hiçbir onay almadan krediyi kullandırdığını, davacının kredi kullandığını sigorta onay mesajı ile...

                Menfi tespit davası açan takip borçlusu hakkında yapılan ilamsız icra takibinde takip dayanağı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibe itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. Bu durumda öncelikle takibe itiraz ederek durduran takip borçlusunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmalıdır. Zira, hukuki yararı bir dava şartı olup, bir davanın dinlenebilmesi için davacının bu davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmalıdır. Menfi tespit davası yönünden hukuki yararı davanın takipten önce veya sonra açılmasına göre farklı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İcra takibinden önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir....

                  Mahkemece, davalı tarafından başlatılan icra takibinin davacının itirazı sonucu durduğu, takibe devam edilebilmesi için davalının itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açması ve olumlu sonuç alması gerektiği, bu haliyle davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İİK’nun 72.maddesi uyarınca, borçlu icra takibinden önce veya takipten sonra borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Dava konusu icra takibinin itiraz üzerine durdurulmuş olması, itirazın iptali davası açılmadıkça borçlunun menfi tespit davası açmasına engel oluşturmaz. Somut olayda bu davanın açıldığı tarihte alacaklı tarafından açılmış bir itirazın iptali davası bulunmadığına göre davacının dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. Mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu