Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- İhtiyati haciz isteyen vekili, yargılama sırasında istirdata dönüşen menfi tespit davası sonucunda verilen karara istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, İİK’nun md.72/5 hükmü uyarınca menfi tespit davası sonucunda verilen kararların kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini, kararın da temyiz aşamasında olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

    İtirazın iptali davası daha önce açıldığı için aynı konuda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı yoktur. Zira davacı-borçlu menfi tespit davasında ileri sürebileceği hususları, davalı alacaklı tarafından daha önce açılmış bulunan itirazın iptali davasında savunma şeklinde ileri sürebilecektir. Bu durumda mahkemece davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      K A R A R Davacı, menfi tespit davasına ilişkin dava dilekçesinde, abonelik sözleşmesi gereğince borcun icra takibine konu olduğunu ve borç miktarının da 8.863.52 YTL olduğunu belirtmiştir. Davalı-karşı davacı tarafından açılarak bu dosya ile birleştirilen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesine ait olan 2005/660 esas sayılı itirazın iptali davasına konu olan ... 2.İcra müdürlüğüne aat 2005/1121 esas sayılı icra takip dosayasında ise takip miktarı 8.018.205.002 Tl olduğu gibi, takip tarihi de (1.4.2005), menfi tespit davasının açılma tarihinden (28.2.2005) sonradır. Birleştirilen menfi tespit ve itirazın iptali davalarının dayanağı bulunan icra takiplerinin farklı olduğu anlaşılmakla, incelenmesine gerek görülen, menfi tespit davasına ilişkin dava dilekçesinde belirtilmiş olan (esas numarası belirtilmeyen) icra takip dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut davanın dayanağı tahakkukun ,daha önceki menfi tespit davasına konu edilen tahakkuk olmakla,menfi tespit davasına konu edilen ve davacının borçlu olmadığı tespit edilen tahakkuk yönünden, bu tahakkuk bedelinin , davacının yasal diğer aboneliğinin borcuna eklenerek tahsil edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle mahkemenin davalının tahsil ettiği bedelin iadesine yönelik yapılan takibe karşı davalının itirazını ipaline ilişkin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Ayrıca alacak likit ve belirlenebilir. Bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve mevzuat ve yönetmeliğe uygun düzenlenmiştir. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87- 88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

        Mahkemece, menfi tespit davası sırasında paranın icra dairesine ödenildiği bildirilmemiş böylece davaya istirdat davası olarak bakılamamış ise daha sonra açılacak istirdat davasında bir yıllık hakdüşürücü süre menfi tespit davasının kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda, davalıya ödemenin 14.5.2004 tarihinde yapıldığı, menfi tespit davasının kararının 08.01.2010 tarihinde kesinleştiği, davaya konu icra takibinin başlatıldığı tarih ile menfi tespit davasının kesinleştiği tarih arasında 1 yılı aşkın süre geçtiğinden davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İtirazın iptali davası genel hükümlerle görülen bir dava olması nedeniyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürülebilir. Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında da savunma sebebi yapabilir ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebilir. (Yargıtay 19. H.D. 2009/9562 Esas - 2010/1953 Karar, 19....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, menfi tespit davasına ilişkindir. Dosyadaki tüm delliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında itirazın iptali davasının bulunduğu, davacı tarafın daha sonra aynı icra dosyası hakkında iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacının iddia ve savunmalarını itirazın iptali davasında ileri sürülebileceği halde ayrıca iş bu menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, (emsal Yargıtay 6 HD'nin Esas No: 2022/2147, Karar No: 2023/834), hukuki yararın dava şartı olduğu, davanın her aşamasında resen dikkate alınabileceği husus da dikkate alınarak açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın usulden REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90....

            Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır....

              Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu