reddini, menfi tespit, uyarlama ve takibin iptali taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün... ve ... esas sayılı dava dosyası kapsamında menfi tespit ve istirdat isteminde bulunduğu, işbu davanın da davacılarının aynı icra dosyaları kapsamında menfi tespit ve istirdat isteminde bulunduğu, delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK'nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK'nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2021/757 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar vermiştir....
Mahkemece; davalı Belediyenin 2006 yılı için 15.032,00 TL işgaliye bedeline yönelik borç hesap kartı adlı belgeyi davalı adına düzenleyerek bildirdiği, davacının ise bu belgenin iptaline yönelik İdare Mahkemesinde dava açtığı, yargılama sonunda; borç hesap kartı adlı belgenin niteliği itibariyle borç durumunu gösteren, davacının hukuki durumunda değişiklik meydana getiren bir işlem olmadığının tespit edildiği, bu doğrultuda böyle bir belgeye dayanarak hukuki işlem tesis edilemeyeceğinin de belirlendiği belirtilerek alınan bedelin sebebinin ortadan kalkması nedeniyle iadesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı tarafça davalı Belediyeye ödenen 15.032 TL’nin temerrüt tarihi olan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dava; menfi tespit ve istirdat taleplerine ilişkindir....
İİK.nun 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda davalı ...'e dava dilekçesi Yenişehir/İzmir adresinde tebliğ edildiği gibi, vekaletnamesinde de adres olarak aynı yer gösterilmiştir. İstirdat davasına dönüştürülen menfi tesbit davasında, mahkemece aksine düşüncelerle yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, dava değerine göre yetkili mahkemenin Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmesi de kabul şekli itibariyle doğru değildir. Bu durumda, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :.............Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasından istdirdat davasına dönüşen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davaya konu takip alacağının davacı ile davalı arasında meydana gelen trafik kazasından doğduğunu, kaza sonucu oluşan masrafların takipte talep edildiği kadar olmadığı gibi sigorta şirketi tarafından davalıya ödendiğini iddia ederek ........ İcra Dairesnin 2007/187 dosyasındaki borç yönünden borcun bulunmadığının tespitine ve icra işlemlerinin eski hale iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili; usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiştir. Yargılama sırasındaki ödeme nedeniyle menfi tespit davası istdirdat davasına dönüşmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın HMK 119/2 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde Müvekkili ...'in davalılara ait dükkanı yıllık 50.000.-TL bedel ile 01/04/2010 tarihinde kiraladığını, 15.000,00 TL'lık kısmını peşin ödediğini, ancak 11/04/2010 günü müvekkili ..., ... ve ...'...
Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereği menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek ve hüküm tarihine kadar yapılan ödemeler üzerinde durulup, davacının alacağının istirdatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde menfi tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava ------ numaralı ------------- bedelli çeki kapsamında kısmen menfi tespit/ istirdat istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılamada tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmesi hususunda ara karar kurulmuş olup davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenmiş davalı tarafın defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden incelenememiştir. İncelenen defter ve kayıtlarda davacı şirketin davalı ----- alacaklı olarak göründüğü anlaşılmıştır. Davacı vekilince --- tarihli dilekçe mahkememize sunularak dava konusu çek bedelinin ödendiğinden bahisle davanın istirdat davasına döndüğü belirtilmiş ve bu beyan mahkememizce haklı bulunarak davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir....
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-istirdat, ipoteğin kaldırılması, menfi tespit -alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davalı ... hakkında açılan menfi tespit davası konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, istirdat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, ipoteğin devri ve fekki istemi konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, birleşen davada birleşen davalı ... İflas idaresi aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen davalı ... aleyhine açılan ipoteğin fekki davası ile müdahi....'ın ipoteğin fekki davasının kabulüne, birleşen davada davacı.. ile .. aleyhine açılan alacak davasının reddine, birleşen davalı .. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-birleşen dava davalı ..vekilince duruşmalı olarak, birleşen davada davalı-birleşen davada davacı ......