Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü ----- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili şirket yetkililerince 09.10.2017 tarihinde ------ adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini, bu durumun------- numaralı kaçak usülsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, dava dilekçesi ekinde sundukları, bu tutanakta “Perakende Satış Sözleşmesiz elektrik kullanmaktan dolayı düzenlenmiştir” olarak açıklandığını, dava konusu işyerinde 05.08.2015 tarihinde ödenmemiş fatura borcundan dolayı dava konusu tesisat hakkında kesme işlemi yapıldığını ve mühürleme tutanağı düzenlendiğini, İşbu davayı açmadan evvel yapılan tüm sulh görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve söz konusu başvurunun anlaşamama ile sonuçlandığını, Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları aksi ispatlanana kadar geçerli olan belgelerden olduğunu...

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının kaçak elektrik kullanımı iddiası ile müvekkili aleyhine ilamsız icra takibini başlattığını, iddiaların haksız olduğunu, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilinin takibe itirazlarının raporla da doğrulandığını, iddia edilen kaçak elektrik kullanımına ilişkin Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmadığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullandığında ilişkin şüpheden uzak somut deliller bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunda özetle; hükme esas bilirkişi raporunun kısmen hatalı olduğunu, itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, dosyaya sundukları 10.03.2016 tarih ve CE3006231 seri nolu kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağından da görüldüğü üzere davalı yönünden önceden tutulan tutanak bulunduğunu, bu nedenle kaçak elektrik hesabının 2 kat alınarak yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının kaçak elektrik kullanımı iddiası ile müvekkili aleyhine ilamsız icra takibini başlattığını, iddiaların haksız olduğunu, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilinin takibe itirazlarının raporla da doğrulandığını, iddia edilen kaçak elektrik kullanımına ilişkin Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmadığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullandığında ilişkin şüpheden uzak somut deliller bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunda özetle; hükme esas bilirkişi raporunun kısmen hatalı olduğunu, itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, dosyaya sundukları 10.03.2016 tarih ve ... seri nolu kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağından da görüldüğü üzere davalı yönünden önceden tutulan tutanak bulunduğunu, bu nedenle kaçak elektrik hesabının 2 kat alınarak yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/604 Esas numaralı dosyası ile görülmekte olan Menfi Tespit davası ile iş bu davada tarafların ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle HMK m.166 uyarınca iş bu davamız ile söz konusu menfi tespit davasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Davanın; 89.252,62-TL kaçak tespit tutanağına istinaden açılan menfi tespit birleşen davanın ise 89.252,62-TL kaçak tespit tutanağı olmak üzere toplam 89.645,81-TL alacağa ilişkin ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        DAVA Davacı; çiftçilikle uğraştığını, arazisinin sulamasını da amcası adına kayıtlı tesisat üzerinden gerçekleştirdiğini, davalı şirket tarafından kaçak elektrik kullandığından bahisle haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, kaçak elektrik kullanımından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek; davaya konu icra takibi nedeniyle 174.221,30 TL'den davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı; süresinde faturaya itiraz etmeyen davacının fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davacının kaçak elektrik kullandığının kaçak tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kaçak tahakkuk işleminin de hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

          Değerlendirme Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının tarımsal sulama amacıyla abonesiz ve sayaçsız kaçak elektrik kullandığından bahisle, 21.05.2017 tarihli kaçak tespit tutanağına istinaden, davalı şirket tarafından takibe konu 83.461,57 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiği, davacının 27.03.2018 tarihli dilekçesi ile kaçak elektrik kullanmadığı, tutanağa konu trafonun sahibinin Nurullah Balşak olduğu, mahallinde yapılacak keşifle bu hususun tespit edilebileceği yönünde davalı şirkete itirazda bulunduğu, itiraz üzerine komisyon kararıyla; kaçak tespit tutanağında belirtilen söz konusu trafonun kullanıcısının Nurullah Balşak adlı çiftçi olduğu, ancak çiftçi Nurullah Balşak'ın ÇKS beyanı bulunmadığından, trafonun asıl kullanıcısı olarak annesi Nofey Balşak'ın tespit edildiği, buna göre icra dosyası kapatılıp, unvan değişikliği yapılarak tahakkukun Nofey Balşak adlı çiftçiye aktarılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

            elektrik tespit tutanağı ile tahakkuk ettirdiği 19.463,70.TL'lik borç nedeniyle 29,08 TL kaçak tahakkuk ve 1.327,72 TL ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 1.356,80.TL borçlu olduğunun, 18.135,98 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak tahakkuk ettirilen fatura borcuna dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama...

              Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi...marifetiyle hazırlanan 27/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "...Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak sürenin; kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada şu sürelerin esas alınacağı, kullanım yerin ilişkin olarak perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmı olan yerler için kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak sürenin son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kotrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketinci gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süre olduğunu ve bu sürenin 90 günü geçemeyeceği, kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı 12 ayı geçemeyeceği, yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen...

                Maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin hususlarda resen yapılan incelemesi sonucunda; Davacının kaçak tespit tutanağında imzasının bulunduğu, abonelik tesisi için sunulan kira sözleşmesinde mecurun işyeri olarak kiralandığının belirtildiği, sözleşmenin kaçak tespit tutanağından önceye ait olduğu, davacının tutanaktaki imzaya açık bir itirazının bulunmadığı, kaçak tespit tutanağının tanzim edildiği adresin davacının bildirdiği 2. adres ile uyumlu olduğu, yine davacıya yönelik kolluk tespitinin yapıldığı, buna göre kaçak tespit tarihinden önce davacının işyerini kiraladığı, söz konusu yere ilişkin aboneliği bulunmasa dahi fiili kullanıcı olarak sorumluluğunun bulunması karşısında, kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı tüm istinaf...

                HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince karar kaldırılarak takibe konu borca ilişkin olarak öncelikle sorumlu olduğu miktar yönünden değerlendirme yapılarak menfi tespite ilişkin hüküm kurulup, sorumlu (borçlu) miktar belirlendikten sonra yapılan ödemeler ve ödemeler dava sırasında yapılışı da nazara alınarak infaz sırasında icra müdürünce mahsup edileceği de dikkate alınarak istirdat hususunda olup karar verilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu