Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Dava, menfi tespit ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ARA KARAR: Mahkemece, İİK 72/2.maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiş olup dosya içeriğinin incelenmesi ile ilerleyen aşamada telafisinin zorlaşacağı zararların önlenmesi bakımından davacı tarafça dava değerinin %15 oranında yatırılacak teminat mukabilinde Mersin ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir....
Hal böyle olunca, mahkemece İİK.nun 72. maddesi hükmü gereğince menfi tespit davasının devamı sırasında yapılan fazla ödeme varsa bu ödemenin, menfi tespit davası yasa gereği istirdata dönüştüğünden, istirdatına karar vermek suretiyle bir hüküm oluşturulması gerekirken açıklanan bu yönler gözetilmeden menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat şeklinde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayıca İcra İflas Kanununun Menfi Tespit ve istirdat davaları başlıklı 72. maddesinde ise “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın dayanağını ve talep sonucunu teşkil eden Adıyaman İcra Müdürlüğünün 2018/8131 E. sayılı icra takip dosyasında borç miktarının 307.585,20 TL olduğunu, icra takibinin bu miktar borç üzerinden kesinleştiğini, dolayısıyla işbu davada davanın değerinin 307.585,20 TL olması gerektiğini, eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin mehil verilmesini, aksi takdirde davanın dava şartlarının yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini gerektiğini, icra takibine konu edilen bonoda da yazılı olduğu üzere müvekkilinin davacıya vermiş olduğu mal karşılığında icra takibinin dayanağı olan bononun davacı tarafından düzenlenip müvekkiline verildiğini, davacı tarafın da icra takibinin dayanağı olan senedin kendisi tarafından düzenlenip imzalandıktan sonra müvekkiline teslim edildiğini, senedin iki taraf arasında düzenlendiğini, imzaların kendisine ait olduğunu açıkça kabul ettiğini, takibe konu edilen senetteki bedel kaydının kambiyo senedinin ve alacak-borç...
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, davacı borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İcra takibinin kesinleşmiş olması borçlunun İİK'nun 72.maddesine göre menfi tespit davası açmasına engel değildir. Başka bir anlatımla icra takibine itiraz etmemiş olan borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.04.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Kiralayan davalı tarafından 05.01.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde, Ocak/2010 kira parası olan 5.000 Euro karşılığı 10.765 TL’nin tahsilinin istenilmesi üzerine, davacı kiracı tarafından işbu dava ile borçlu olmadığının tespiti ve söz konusu icra takibinin iptali istenilmiştir....
Hukuki yararın varlığı ise davacının bir hakkının veya hukuki durumunun bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte olması, tespit hükmünün bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olması halinde kabul edilebilir. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/322 Esas KARAR NO : 2021/907 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/11/2020 KARAR TARİHİ : 21/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin e devlet sistemi üzerinden yaptığı kontrolde , hakkında İstanbul... İcra Müdürlüğünün ...E. Sayılı icra takibinin açıldığını alacaklıların ise davalılar olduğunu öğrendiğini müvekkilin ... ile hiç bir hukuki ilişkisinin olmadığını kendisinden nakit bir para veya mal hizmet almadığını müvekkilin davalılara hiç bir biçimde borcunun bulunmadığını İstanbul ......