WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Celbi talep edilen ve davacı yanca birleştirilmesi talep edilen dava dosyasının huzurdaki davada davalı konumunda olan kişi tarafından açılmış menfi tespit davası niteliğinde olduğu; huzurdaki davanın ise sonra açılan itirazın iptali davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119)....

    İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir. İhtiyati tedbir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin HMK 389. ve HMK 390/3 maddelerine göre değerlendirilmesi gerekmekle birlikte menfi tespit davalarına özgü olarak İİK 72. maddesinin emredici hükmüyle tedbirin türüne ilişkin sınırlama getirilerek takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında mahkemece icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Bu haliyle davalının davacıya herhangi bir bedel ödünç verdiği ispatlanamamıştır. Bu nedenle takibe konu bono ve icra takibinin iptali gerekmiştir. Davalının kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ... 5....

      İcra Müdürlüğünün 2012/3808 esas sayılı takip dosyası ile 15.784,00 TL fatura alacağı için 935,47 TL gecikme zammı ve 168,38 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 16.887,85 TL bedel için takip başlatılmış, davalının süresinde borca ve yetkiye itirazı üzerine davacı yetkiye itirazı kabul ederek dosyanın, yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesini istemiş, dosya 04.07.2013 tarihinde yetkili icra dairelerine gönderilmiş ve ... 1.İcra Müdürlüğünün 2013/3576 esas sayılı takip numarasını almıştır. Davalı, 26.07.2012 tarihinde ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkisiz ... 13. İcra Müdürlüğünün 2012/3808 esas sayılı takip dosyasına konu 15.784,00 TL bedelli fatura ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkin menfi tespit davası açmış, davacı ise takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi ve davalının borca itirazı üzerine yetkili ... 1.İcra Müdürlüğünün 2013/3576 esas sayılı takibine vaki itirazın iptali için iş bu davayı açmıştır....

        E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını yapılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Yapılan usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Huzurda görülen dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....

          tahsilini, müvekkili aleyhine ikame edilen --------- icra dosyası ve bu dosyaya konu alacaklar bakımından müvekkilinin davalı yana karşı borçlu olmadığının (menfi) tespitine ve icra takibine konu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tazminat talepleri ve menfi tespit davası yönünden ayrı ayrı belirlenmek üzere yargılama masrafları (ihtarname ve vekaletname noterlik ücretleri dahil) ile vekalet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasına dair karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            na rücu etmek amacıyla başlattıkları ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, icra takibinin iki borçlu yönünden de durdurulduğu ve taraflarınca da itirazın iptali davası açmadıklarını, herhangi bir itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası olmadan ilamsız takibe itiraz edildikten sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yararın olmadığını, kanuni düzenlemeler ve yerleşik Yargıtay içtihatları düşünüldüğünde, hukuki yararın dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında inceleneceği veya taraflarca ileri sürülebileceğini belirterek, davanın, dava şarttı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Dava, aleyhe yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının (Menfi Tespit) tespiti istemine ilişkindir. Alacaklı (dosyamızın davalısı) ... Sigorta A.Ş., Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ...E., dosyasında ilamsız icra takibi başlatmış, borçlular ... ve ...'tan (dosyamızın davacısı) toplam:317.063,54TL alacağın tahsilini istemiştir....

              İcra Mahkemesinin 2010/1611 Esas 2011/119 Karar sayılı kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olsa da menfi tespit davasının konusuz kalmadığı, davalının cevap dileksindeki beyanlarının davacının davasını kabul mahiyetinde bulunduğu gerekçeleri ile menfi tespit talebinin kabulüne, davacının icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, İİK 72. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın tazminat isteminin reddine, davalının ilk celseden ve delillerin toplanmasından önceki kabul beyanı nazara alınarak mahkeme masraflarına ve davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                davalının (takip alacaklısı) icra takibi yapma hakkını kötüye kullandığı, sırf davacıya zarar vermek haksız kazanç elde etmek için icra takibi yaptığı konusunda delil bulunmadığı, faturaya dayalı alacak iddiasında davalı talebinde haksız çıkmış ise de hem menfi tespit davasına bakan mahkeme hem de mahkememizce davalının takipte kötüniyetli olmadığının kabul edildiği, menfi tespit davasının kabul edilmiş olmasının davalının hukuka aykırı icra takibi yaptığını göstermeyeceği, haksız fiil bakımından TBK nun 49. maddesindeki şartlar oluşmadığı, takip sırasında borçluya tanınan yasal hakları (borca itiraz, kıymet takdirine itiraz, ihalenin feshi ...)...

                  (İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, ... Yargıtay Üyesi, sayfa 683.) Somut olaya baktığımızda; davacı yan beyaza (boşa) atılan imza nedeniyle Menfi Tespit davası açtığı bu durumunda yazılı delille ispat edileceği (Yargıtay . Hukuk Dairesi 22/04/2013 Tarih ... E. ... K., aynı dairenin ... E. ... K. Sayılı ilamı yine aynı dairesinin ... E., ... K. Sayılı ilamı, Yargıtay HGK'nin ... E... K. Ve 17/04/2015 tarihli kararı.), davacı yanın yazılı delil olmadığı (senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi) anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu