WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2011/10535 sayılı dosyasında 05.05.2010 vade tarihli senede dayalı olarak davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası HMK 166/4 maddesi gereğince yukarıda anılan dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....

    Bu durumda, açılan davanın menfi tespit davası olduğu ve menfi tespit davasının sonucu verilecek kararda, dava lehine sonuçlanan taraf yararına İİK’nun 72.maddesinde gösterilen tazminata da hükmedilme olasılığı bulunduğu ve davalı bankanın her üç icra takibinde talep ettiği miktarın açık ve tartışmasız olduğu gözetilerek, davacı yanın bu icra dosyalarında gösterilen alacak miktarları toplamından, kabul edilen kısım düşülerek bakiyesi üzerinden borçlu olmadığına ilişkin olarak menfi tespit davası açılması gerektiği düşünülerek açıkça belirli bir miktarın söz konusu olduğu gözetilmeden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak veya şimdilik kaydıyla somut olayda olduğu gibi kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 16.11.1998 tarihli satış sözleşmesi ile alınan mal bedelinin taksitle ödenmesi için davalı satıcıya verilen çeklerin tahsili amacıyla girişilen icra takibinde borç ödendiğinden dolayı takiplerin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacı borçlunun ödemediği çeklere ilişkin takibata geçtiklerini ve halen davacı borcu bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu kredi kartı sözleşmesinin kefil formundaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinden olayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve %40 tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde davacının kötü niyet tazminat talebi yönünden gerekçede bir değerlendirmeye yer verilmeden hüküm fıkrasında “ kötü niyet tazminatının tespit” şeklinde denilmek suretiyle bu talep yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir ------Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 30.11.2011 vade tarihli 15.000 TL bedelli senetteki borçlu imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetteki borçlu imzasının davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

              Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, takip borçlusuna borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararında gerekçe olarak asıl borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kambiyo evrakına dayanması gerekçe gösterilmiş ise de; üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası, kambiyo senedine yahut kambiyo ilişkisine dayalı olarak açılan bir dava değildir. Kaldı ki üçüncü kişinin açmış olduğu menfi tespit davalarına istinaf incelemesi bakımından görevli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi, ... tarih, ... -......

                Mahkememizce 12.06.2023 tarihli ara karar ile davalı yanın defterleri üzerinde 10.07.2023 tarihinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinde davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır.Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (-----). Menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu davadaki amaç, bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu aşamada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır....

                  nin keşide tarihi itibariyle fiil ehliyetine sahip olmadığının tespit edildiği, bu durumda davacının çekler nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2010/961 E.(Eski Esas 2009/3399) sayılı dosyasına dayanak çek nedeniyle davalı ...'a borçlu olmadığının tespitine, davacının ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2009/3398 E.(Eski Esas 2009/3398) sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeke dayalı takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Mahkemece takip alacaklısı olmayan ve takip dayanağı çekte sıfatı bulunmayan davalı ... aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davalı ...'...

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine karşı istenen faiz miktarı ile faiz oranına yönelik borçlu olunmadığının tespiti ile faiz uyarlaması isteminden ibarettir. Davalı banka vekili, takipte istenilen faizin kredi sözleşmesindeki faiz olduğunu, sözleşmenin serbest irade ile imzalandığını, bankanın faiz genelgesine göre işlem yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu