Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümler gereğince davacının talebinin işin kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı yapılması sonucu sözleşmenin yüklenicinin kusuruyla feshi ve işin yeniden başka bir yükleniciye yaptırılmış olması sebebiyle 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108/II. maddesi kapsamındaki menfi zarar olduğu anlaşılmaktadır. Toplanan delillerden yapılan işin, tekniğine uygun yapılmadığı ve iş sahibinin kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduğu, davacının da sözleşmeden dönerek işi başkasına yaptırdığı anlaşılmış olup, sözleşmeden dönen tarafın müspet zarar kapsamında talepte bulunması mümkün olmayıp ancak menfi zararını istemesi mümkündür. Karşı davacının maddi tazminat talebinin menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :15/07/2009 Nosu : 792/386 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, kredi sözleşmesindeki kefil sıfatı ile atılan imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada Bodrum 1.Asliye Hukuk ve Bodrum Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespitle birlikte açılan istirdat davası niteliğindedir. Asliye Hukuk Mahkemesi, kira tespiti ile birlikte açılan alacak, tazminat ve istirdat davalarında miktar ya da değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, açılan davada menfi tespitin yanı sıra 26.796,00.-TL ödenmiş kira bedeli ile ilgili istirdat talebinin de bulunduğunu, bu durumda görevli Mahkeme’nin dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiştir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2022 NUMARASI : 2022/55 ESAS- 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Gaziantep 2....

        Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, ...tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayda; davanın kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, UYAP kayıtlarına göre davanın ......

          İcra Müdürlüğünün 2009/14516 E. sayılı takip başlatıldığını, takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti için davacı tarafça menfi tespit davası (13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/509 E.) açılınca, davalı banka tarafından davacı yönünden icra takibinden vazgeçildiğini belirterek, davalı tarafça davacı hakkında kötüniyetli takip başlatıldığından menfi tesbit davası için 6.685 TL Avukatlık Ücreti, 48.30 TL yargılama gideri, toplam 6.733,30 TL maddi, 1000 TL manevi tazminatın, faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında davacıya isim benzerliği nedeniyle sehven yapılan icra takibinden vazgeçtiklerini, buna bağlı olarak Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın konusuz kaldığını, davacının takibe yasal süresi içinde itiraz etmeyip menfi tespit davası açtığını, sehven yapılan işlemden menfaat elde etmek istediğini, bir zararı olmadığını, davacının icra takibindeki kredi sözleşmesi kefil “Latif Coşkun” ile aynı adı taşıdığını, menfi tespit davacı açmadan, banka ile...

            görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı vekilinin menfi tespit davası hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazına gelince, ... 8....

              Davacı vekili 30.05.2013 tarihli duruşmada, menfi zararın hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılardan ..., davanın öncelikle husumetten reddini dilemiştir. Diğer davalı ... ise, açılan davanın reddini dilemiştir....

                e ''Genel Kredi Sözleşmesi'nin 6.11 maddesi'' gereğince ödenmesi gereken ipoteğin fek masrafının ödenmesi karşılığında ipotek belgelerinin hazırlanıp teslim edileceğinin bildirildiğini, ipotek fek masraflarının ödenmemesi nedeniyle ipotek fek işlemlerine başlanmadığını, manevi tazminat talebinin dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; ipotek terkin işlemlerinin harç ve damga pulundan muaf olduğu, ipotek terkin yetkisi bulunan banka yetkililerinin terkin yazısının ibrazı halinde terkin işlemlerinin yapılabildiğinin anlaşıldığı, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği, davacılar aleyhine yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle; davacıların menfi tespit davasının ve kötüniyet tazminat talebinin reddine, davacı ... tarafından açılan manevi tazminat davasının reddine, davacı ...Avize Day. Tük. Mamülleri Kuru Tem. ve Gıda San. ve Tic. Ltd....

                  Hukuk Dairesinin 2012/30763 Esas, 2014/23589 Karar ve 08/07/2014 tarihli ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/5.maddesine göre borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz. Bu maddede öngörülen tazminat haksız ve kötüniyetli icra takiplerine özgü özel bir tazminat niteliğindedir. Mahkemece kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş ancak bu karar sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının kötüniyet tazminatını temyiz etmemesi haksız ve kötüniyetli takip yapılmadığının kabulü niteliğinde olup kesinleşen bu karar sonrasında haksız fiil adı altında manevi tazminat talebi istemesine de engeldir....

                    UYAP Entegrasyonu