WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili , davanın yapılan icra takiplerine karşı açılan borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tesbit davası olduğunu, menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve dava şartı olmadığını belirterek kararın kaldırılması talebi ile istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, senetten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 7155 sayılı yasanın 20'nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür....

    Öte yandan İİK'nın 72/5 maddesine göre menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde takip derhal duracak ise de, takibin durması eldeki itirazın kaldırılması ve tahliye talepli davanın görülmesine engel olmayıp, bu dava neticesinde verilen kararın infazına engel teşkil edecek bir sonuçtur....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, mahkemece verilen hükümde istirdat yönünden hüküm kurulurken menfi tespit yönünden hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması talep edilmiş, İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından ise, istirdat davalarında öngörülen bir yıllık sürenin geçtiği, davacının müteselsil kefil olduğunu, bir kısım takiplerin kapatıldığını, bir kısım takiplerin ise devam ettiğini, müteselsil kefil olmaları nedeniyle davacının tüm borçlardan sorumlu olduğunu, ödenen miktarın davacıdan tahsil edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kefalet nedeni ile fazladan ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı ve menfi tespit davasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, banka kredi sözleşmesinden doğan menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması (birleşen dava; menfi tespit) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü temyiz eden davacı vekili, 14.12.2012 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiştir.Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/03/2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini, menfi tespit talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Tic. Ltd. Şti. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, menfi tespit, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ....ve Tic. A.Ş. ile gireceği ticari ilişki için davacının mülkiyetinde olan Konya ili, Ilgın ilçesi, 5360, 2898, 2899 ve 2164 parsel sayılı taşınmazların üzerine üst sınır ipoteği tesis edildiğini, davacının anılan davalı şirkete borcunun bulunmadığını, ....ve Tic. A.Ş.'...

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

              Menfi tespit davaları ile davacı, borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminat ödenmesi istenemeyeceğine göre, bu tür davalardan önce arabulucuya başvurma şartı aranması, kanunun açık ifadesine aykırı olacaktır. Diğer taraftan alacaklının arabulucuğa başvurma zorunluluğu olmadan takip başlatması mümkün iken, borçlunun açtığı menfi tespit davasında arabulucuğa başvurulmasının dava şartı sayılması amaca uygun düşmeyeceği gibi, borçlunun menfi tespit davasından önce arabulucuya başvurma zorunluluğunun kabulü halinde, borçlunun İİK'nun 72. maddesinde menfi tespit davasında öngörülen tedbirden yararlanması imkanı ile ilgili gecikme ve sakıncalar da sözkonusu olabilecektir....

              UYAP Entegrasyonu