Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi No : 2017/478-2019/192 Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Somut olayda; kararın gerekçe bölümünde, dava konusu 24.04.2014 tarih 2013/0511963, 2013/0511964, 2013/052348, 2013/052347, 2013/052346 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali gerekeceği sonuç ve kanaatine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında 24/04/2014 tarih 2013/51963, 2013/51964 takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline yazılarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. 18.09.2013 gün ve ... takip numaralı ödeme emirlerinin iptalinin talep edildiği davada, söz konusu ödeme emirlerinin ..., ..., ......

        B..’ın ödeme emirlerinin iptaline dair açılan dosyanın onaylı örneğini dosya arasına alarak, ödeme emirlerinin iptali davasını bekletici mesele yapıp, bu davanın sonucunda şirketten dolayı davacının borçlu olmadığına dair karar verilmesi durumunda satışların geçerli olacağı kabul edilerek Kurumun satışların iptaline dair isteminin reddine kararı vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı C.. B..’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, sayılı, 12.09.2013 tarihli kararı maddi hata sonucu sayılı kararı ile onanmıştır. O halde, davalı C.. B..’ın bu yönleri amaçlayan maddi hata istemi kabul edilmeli, sayılı onama ilamı kaldırılarak, mahkemenin sayılı, 12.09.2013 tarihli kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı C.....

          Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, bu davada ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

            Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, bu davada ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

              sayılı icra takiplerine maruz kaldığımı, işten ayrıldığım 10.11.2014 tarihinden itibaren borçlu olmadığımın tespitini ve ödeme emirlerinin iptalini istediğini, -Mahkemece verilen kararda esasen talebinin haklı görülmekle birlikte usulü bir hata yapılarak kısmen kabul, kısmen ret kararı verildiğini ve böylece yargılama gideri ve avukatlık ücreti üzerinde bırakıldığını, -Dava dilekçesinin ;konu kısmında "10.11.2014 ile 2016 Mart ayı arasında tahakkuk etmiş prim borçlarına ait ödeme emirlerinin iptali ile bu döneme dair borçlu olmadığımın tespiti....", ' -Netice ve talep kısmında "2014 Ekim ayı ile 2016 Mart ayı arasında tarafından tahsili istenen borçlara dair...... nolu ödeme emirlerinin iptali ile bu döneme dair borçlu olmadığımın tespitine....”...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı kurum vekilinin duruşma arasında gönderdiği tarihsiz dilekçesinde; davacının 15/11/2010- 11/01/2011 tarihleri arası ilgili şirketin ortağı olduğunun ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığını ve şirket borçları 2014/2- 2015/12. aylara ilişkin olduğundan davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptal edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği halde davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle davalı kurumdan davaya konu ödeme emirlerinin iptal edilip edilmediğini sormak, iptal edildi ise davanın konusuz kalıp kalmadığını değerlendirmek, iptal edilmedi ise davaya konu ödeme emirlerinin bulunduğu takip dosyaları ile dava dışı Ceyd Org. Rek. Tas. Dan. Bil. Tur. Eğt. Ve Proje Hiz. Ltd....

              nin ödenmeyen vergi borçları için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 20/05/2015 tarih ve 2015/12,13,14 ve 16 sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emirlerinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un mükerrer 35. maddesinin dayanak gösterildiği, iki farklı sorumluluğun birlikte, aynı takip işleminde işletilmesi hukuken olanaklı olmadığından ve iptali istenen davaya konu ödeme emirlerinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi yapılırken idari işleme hangi kanun maddesinin dayanak olarak gösterildiği tespit edilemediğinden dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: ... tarih ... ve ... sayılı transit beyannameleri muhteviyatı eşyanın yurt dışı edilmediğinden bahisle tahakkuk ettirilen gümrük, katma değer ve damga vergilerinin tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:......

                  UYAP Entegrasyonu