SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın her ne kadar memur işlemini şikayet yolunu kullanarak taşkın olduğunu iddia ederek ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını sağlamayı amaçlamakta ise de, eldeki iş bu davanın açıkça ihtiyati haczin kaldırılması davası olduğunu, icra memur işlemini şikayet (İİK madde 16- 18- 22) ancak; işlemin kanuna aykırı olması, işlemin olaya uygun olmaması, bir hakkın yerine getirilmemesi ve bir hakkın nedensiz yere sürüncemede bırakılması hallerinde gidilen hukuki yol olduğunu, ancak eldeki davada bu nedenlerin hiçbirine dayanılmadığını, dava dilekçesinde görüldüğü üzere ihtiyati hacizlerin kaldırılmasının kanuna aykırı bir şekilde memur işlemini şikayet yolu ile sağlanmaya çalışıldığını, dava konusu memur işlemini şikayet olmayıp iş bu şikayetin usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 12....
Sayılı dosyadan memur muamelesinin şikayet konusu edildiğini, 2020/4 K....
Davacı 3. kişi vekili ... havale tarihli dilekçesinde; 15.02.2013 tarihli haciz sırasında İİK'nun 99. maddesinin uygulanmasını, icra memuru işleminin bu şekilde düzeltilmesini talep etmiştir. Bu haliyle istem memur işlemini şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 96 ve 99. maddeleri kapsamında şikayet usulüne göre sonuçlandırılması gerekirken, istihkak iddiasının reddine ilişkin hüküm kurulması doğru değildir. Kaldı ki, davacı 3. kişi vekilinin beyanına göre istihkak iddiasının esasına ilişkin bir başka dava da derdest durumdadır. Bu itibarla, başvuru memur işlemini şikayet niteliğinde değerlendirilerek İİK.nun 96 ve 99. maddeleri kapsamında şikayet usulüne göre sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirdiğinden, Dairemizin ... sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Şikayete konu takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun yapı denetim şirketi olduğu, yukarıda belirtilen yasal düzenlemenin belediyelerin borçlu olduğu dosyalardaki haczedilmezlik şikayetlerinde uygulandığı, bununla birlikte, davacı borçlunun Sarıyer ve Beşiktaş Mal Müdürlüğündeki alacaklarına haciz konulması için ilgili idarelere haciz ihbarnameleri gönderildiği, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği, davacı borçlu vekilinin 23.02.2021 tarihinde dosyaya takibe itiraz dilekçesi sunduğu, itirazın süresinde olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce takibin devamına karar verildiği, davacının en geç itiraz tarihi itibariyle haciz ihbarnamelerinden ve hacizden haberdar olduğu, davacının usulsüz tebliğ işlemini şikayeti ile açmış olduğu davanın İstanbul Anadolu 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre uyuşmazlık, borçlular aleyhine yapılan takip sırasında haczedilen taşınmazın üzerinde bulunan menkullerin taşınmazla birlikte yapılacak olan satışının durdurulması talebine yönelik olup, kayden haczedilen taşınmazla birlikte kıymet takdiri yapılarak satışa konu edilen dava konusu menkuller hakkında geçerli bir haciz işlemi bulunmamaktadır.Bu durumda, davacı 3.kişinin talebi İ.İ.K'nun 16. maddesine dayanan memur işlemini şikayet niteliğinde olup, şikayet konusu edilen menkuller hakkında geçerli bir haciz işlemi bulunmadığından, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 106- 110. maddelerine dayalı haczin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacılar tarafından 22/08/2017 tarihinde Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesine 2017/227 E. sayılı bir dosyadan haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, yapılan yargılama sonucunda 2018/254 K. sayılı karar ile, davacı T2'un şikayetinin süre yönünden reddine, diğer davacının şikayetinin kabulüne karar verildiği, İzmir BAM 8. HD'nin 2018/2398 E. 2019/798 K. sayılı ilamı ile davacı T2'un istinaf başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, şikayetin emredici hukuk kaidelerine aykırı icra memur işlemini şikayete ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayete ilişkindir. İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak, şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak 7 günlük süreye tabidir. İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması ile kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı süresiz şikayet yoluna başvurulabilir....
İSTİNAF İTİRAZLARI: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu takip dosyasında asıl borçlunun T6 olduğunu, buna rağmen asıl borçlunun evine gidilmesine rağmen haciz işlemi yapılmadığını, müvekkilinin 14 nolu evinin kapısının çilingir marifetiyle açılmak suretiyle haciz tutanağında belirtilen menkullerin haczedildiğini, müvekkilinin haciz yapılacak ise asıl borçlunun 29 nolu evinde haciz yapılması gerektiği yönündeki beyanının haciz tutanağına geçtiğini, müvekkilinin haciz işleminin iptali için dava açtığını, ilk derece mahkemesince icra memur şikayeti ve istihkak davasının ayrı ayrı reddine karar verildiğini, müvekkilinin açmış olduğu davanın haczedilemezlik davası değil icra memur muamelesi şikayeti olduğunu, 3. kişiler tarafından da dava açılabileceğini, zarar kapsamının 3. kişileri de kapsadığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, 6352 sayılı Yasa ile İİK'da yapılan değişiklik ile icra memurlarının takdir yetkisinin kaldırıldığını, buna göre 3. kişinin...
Davacının dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamından, davacının talebinin yetkisiz vekil eliyle yapılan takibin yenilenmesi ve buna bağlı haciz işlemine yönelik icra müdürü işlemini şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlığın İcra Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... icra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/394 esas sayılı dava dosyasının dava konusu ile huzurdaki incelemeye konu dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/394 esas sayılı davanın 14/09/2021 tarihinde sağlık sorunlarına dayanılarak gecikmiş itiraz talebinde bulundukları bir dava olduğunu, oysa huzurdaki davanın usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesinin şikayeti sebeplerine dayalı bir dava olduğunu, dava dosyasına sunulan belediye yazısının 16/09/2021 tarihli olması karşısında müvekkilinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarihin de 16/09/2021 tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti için son tarih 23/09/2021 tarihi olmakla birlikte 21/09/2021 tarihinde ikame edilen davanın süre yönüyle reddinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kocaeli 2....