, mehir senedinin hukuken hükümsüz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, davaya konu mehir senedinin 29/04/1984 tarihinde düzenlendiği, senette herhangi bir ifa zamanı kararlaştırılmadığı, bu nedenle genel kural gereği borcun doğduğu anda muaccel olduğu ve dolayısıyla zaman aşımı süresinin bu tarihte işlemeye başlayacağı anlaşılmaktadır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 125. Maddesi hükmüne göre alacak 10 yıllık zaman aşımına tabidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Ramazan'ın müvekkilinin eski eşi olduğunu, davalıların müvekkilinin mehir senedinden kaynaklı alacağını ödememeleri neticesinde davalılar aleyhine icra takibine başlandığını, davalıların haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek davalıların Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 2018/46 E sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetli davalılar aleyhine % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, mehir senedinde bulunan imzaların müvekkillerine ait olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulüne karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince davanın takibe konu asıl alacak miktarı olan 153.000 TL yönünden kabulüne, icra inkar tazminatı talebi yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuştur. Takibe konu alacak mehir senedine dayalıdır. Mehir senedindeki borçlu imzaları borçlular tarafından itiraza konu edilmemiştir. Başka bir ifadeyle mehir senedine yönelik imzaya itiraz yoktur. Davalılar vekili, davalı Ahmet'in, kadının erkek kardeşi Av. T2 da dahil olmak üzere bir kısım yakınlarıyla ortak arsa aldıklarını, müvekkili Ahmet'e isabet eden hissenin müvekkiline tapuda devredilmediğini, davacının kardeşine ödenen paranın 900 gram altına tekabül ettiğini, tapunun devredilmemesi nedeniyle davacının müvekkili Ahmet'in ödediği bedelin mehir senedinde yer alan taahhüde sayılmasını kabul ettiğini belirtmiştir. Yargılamaya konu alacak senede dayalıdır. Senet metninde belirtilen altınların davacıya teslim edildiğine dair her hangi bir ibare yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedine dayalı alacak davası olduğu, kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekeceği, taraflar arasında mehir senedinden kaynaklanan alacağın muaccel olup ancak vadesinin gelmediği, İİK.257/2 maddesi gereğince vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı da borçlunun muayyen bir yerleşim yeri olmadığı veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya, veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebileceği, davalının, davacının muhtemel alacağının tahsilini karşılıksız bırakmak amacıyla mallarını...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 2- Davacı tarafça mehir senedinden kaynaklanan alacak talebi olarak 61.050 TL ziynet eşyası bedeli ve 11.800 TL ev eşyaları bedeli olmak üzere toplam 72.850TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Mahkememizin 2019/24 D.iş sayılı dosyasında tespiti yapılan çeyiz eşyaları davacının uhdesinde bulunduğundan bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava mehir senedinden kaynaklı alacak davası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davalı müteveffanın yerleşim yerinin Eskişehir ili olduğu, davalı tarafın süresi içerinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, iş bu davada davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemesinin yetkisizliğine ve davaya bakmaya Eskişehir Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna, HMK'nın 323 ve 331/2 maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine karar verilmiş, yetkisizlik kararı davacı tarafa tebliğ edilmesine rağmen dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mehir senedinden doğan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince TMK'nın 2. kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Denizli 1. Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalının 14/10/2010 tarihinde evlendiklerini, davalının evlenirken müvekkililine mehir bedeli olarak 100.000,00.-TL bedelli senet verdiğini, davalı tarafından müvekkiline karşı iş bu senetden dolayı menfi tespit davası açılmışsa da Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../......
Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı eşya ve altınların davalı Yaşar tarafından alındığını ,dolayısıyla mehir senedinden kaynaklı sorumluluğun yerine getirildiğini, mehir senedindeki eşya ve altınların davacıda kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının ise davalı Muhammet tarafından alındığı iddiasının doğru olmadığını, zira bu altınların davacı tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Bu durumda; davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....