DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 23/08/2004 tarihinde evlendikleri, 05/07/2017 tarihinde açılan dava ile boşanmalarına karar verilerek işbu kararın kesinleştiği, dava konusu taşınmazın 04/06/2015 tarihinde ferdileşme sureti ile davalı adına tescil edildiği, ancak bu taşınmazın kooperatife üyelik yoluyla alığndığı, davalının ilk olarak 02/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında hazır olduğu, bunun öncesinde herhangi bir üyelik kaydının dosya kapsamında bulunmadığı, 34 XX 586 plakalı aracın 23/02/2015 tarihinde davalı adına edinildiği, davalının bu aracı 08/12/2015 tarihinde üçüncü kişiye devrettiği, taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, ancak mehir senedinin işbu davaya konu edilmediği, davacının talebine konu ziynet eşyalarının, düğünde takılan ziynetlere ilişkin olduğu görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davacı mehir olarak 5 adet bilezik vadedildiğini iddia etmiş ise de, bağışlama sözü vermenin geçerliliğinin yazılı şekle tabii olduğu, davacı tarafından yazılı bir mehir sözleşmesinin ibraz edilemediği gibi davacının mehir olarak vadedilen bu altınları ıslaha konu etmemesinin de kısmi feragat olduğu, davacıya düğünde ve nişanda takılan altın ve paraların da davalı tarafından alındığının tanık beyanlarıyla ispat edilemediği, davacının yemin delilini de kullanmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
evlilik birliğinin gerektirdiği her şeyi yerine getirdiğini beyan etmiştir. 3.Davalı karşı davacı kadın vekili 22.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden talebini 41.000,00 TL mehir alacağı davası yönünden talebini 32.120,00 TL olarak ıslah etmiş, ziynet ve mehir alacağına konu ziynetlerin aynen iadesini olmadığı taktirde fiili ödeme günündeki bedeline hükmedilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan Eşref'in müvekkilinin eşi Hasan'ın ise Eşref'in babası olduğunu, davalıların müvekkiline 250 gram altını mehir senedi ile borçlandıklarını, mehir senedi ile borçlanılan altınların davalılar tarafından müvekkiline verilmediğini ayrıca düğünde takılan ziynet eşyalarının müvekkilinden alınıp kendisine verilmediğini belirtilerek hem mehir senedindeki hem de düğünde takılan altınların aynen iadesine olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: İnceleme tarihi itibariyle dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dosya derdesttir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı ... tarafından damat sıfatıyla, davalı ... tarafından damadın babası sıfatıyla imzalanan 05.11.2017 tarihli dava konusu belgede ''mehir senedi bu mihir senedini eşim olacak olan ...'a mihir olarak veriyorum'' ibaresi mevcuttur. İşbu belgenin evlilik birliğinin gerçekleşmesi amacıyla düzenlendiği ancak davalı ... ve davacı arasında resmi nikah akdi yapılmadığı, bu itibarla da söz konusu belgenin geçerliliği olmadığı ortadadır. Buna göre ilk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mehir senedinden doğan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince TMK'nın 2. kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Denizli 1. Aile Mahkemesince ise uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalının 14/10/2010 tarihinde evlendiklerini, davalının evlenirken müvekkililine mehir bedeli olarak 100.000,00.-TL bedelli senet verdiğini, davalı tarafından müvekkiline karşı iş bu senetden dolayı menfi tespit davası açılmışsa da Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../......
Somut olayda, miras bırakanın çekişmeli payı davalıya mehir olarak verdiği, 29.11.1989 tarihli mehir senedi başlığı altında imzalanmış adi yazılı sözleşme ve davalı tanıklarının ifadeleri ile belirlenmiştir. Bilindiği üzere mehr, kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesidir. Medeni Kanun, evlenme sözleşmesi sırasında kan kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehr, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02.12.1959 günlü, 14/30 sayılı İçtihadı Birleştirme Karan gerekçesi). Mehr sözleşmeleri bu gün için de geçerlidir (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı)....
saldırı olduğu, davacının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, resmî nikâh olmaksızın yapılan evlilik sonrası gerçekleşen ayrılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat, ziynet, çeyiz ve mehir senedi alacağı istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2023 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2023/126 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda dosya Dairemize gönderilmekle dosya incelendi gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan T3 arasında Gebze 4.Aile Mahkemesi'nin 2019/568 numaralı dosya üzerinden boşanma davası olduğunu, davalılar ile müvekkili arasında mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde belirtilen 60 gram altının TL olarak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber alınarak müvekkiline verilmesini, davalıların taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen mehir senedi adlı belgede, cinsi ve miktarı yazılı olan eşyaların davacıya verildiği belirtilmiştir. Davalının ikametgahı bakımından Mahkememiz yetkili değildir. Davalının dava açıldığı tarihte ikametgahının İstanbul olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesince; Karaman Aile Mahkemesince davalıya TK'nın 21/1. maddesi mucibince tebligat çıkartılmış, 23/10/2018 tarihinde söz konusu adresten tebligat iade edilmiş, akabinde mahkemece dava dilekçesi ve tensip tutanağının TK'nın 21/2. maddesi mucibince usulüne uygun olarak 26/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı, yasal süresi geçtikten sonra 19/12/2018 tarihinde cevap sunmuştur. İlk itirazlar, HMK'nın 117/1. maddesi mucibince cevap dilekçesinde sunulmak zorundadır ve bu sürede sunulmazsa dinlenmez....