Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; mehir senedi ile davalı tarafından vaad edilmiş olan taşınmaz ve (ziynet+çeyiz) eşyaların davacıya verilmemiş olduğunu belirterek, taşınmaz ve eşyaların aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; evlilik sırasında yaşlı olduğunu, yeni ameliyat olmuş olduğunu, senet verip vermediğini hatırlamadığını, senedin gerçek dışı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, davacı kadın; mehir senedindeki ziynet ve diğer eşyaların kendisine teslim edildiğini, ancak daha sonra ziynet eşyalarının elinden alınarak davalı kayınpeder ....... kasasına konulduğunu, müşterek konutta kalan diğer ev eşyalarının ise kendisinin evden ayrılmasından sonra her iki davalı tarafından alınıp götürüldüğünü ileri sürmüştür. Diğer bir ifade ile davacı kadının iddiası mehir senedinde yazılı eşyaların kendisine teslim edilmediği değil, bir süre sonra eşi davalı ... ile ayrılması sonucu, davalıların yedinde kaldığıdır. Dosya kapsamında toplanan delillerden; dava konusu mehir senedindeki ev eşyalarının davacı kadına teslim ediliği ve davacı ile davalı ...'...
Somut olayda, davalı-karşı davacı kadının karşı dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında mehir senedinde yazılı altınlar ve eşyalardan kaynaklı alacağının 10.000,00 TL olduğunu açıkladığı, bilirkişi raporlarında mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin 13.804,75 TL, eşyaların dava tarihindeki değerinin 1.450,00 TL olarak belirlendiği, davalı-davacı kadının 19.11.2020 tarihli dilekçesiyle mehir senedinden kaynaklı altınlar nedeniyle talep miktarını 58.645,46 TL’ye yükselterek talep miktarını açıkladığı, mahkemece 13.804,75 TL alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmakla, davacı-davalı aleyhine hükmedilen alacak miktarı karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin mehir senedinden kaynaklı alacağa yönelik kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Somut olayda; Taraflar arasında düzenlenen 09.11.2006 tarihli mehir senedinde, toplam 14 kalemde belirtilen altın ve ev eşyalarına ilişkin olarak "yukarıdaki eşyaları .... ya aşağıdaki şahitler huzurunda mihir olarak veriyorum" şeklinde yazıldığı, dava dilekçesinde ise davacının, ziynet eşyalarının elinden kandırılmak suretiyle alındığını iddia ettiği görülmüştür. Bu durumda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacı kadına teslim edildiği ancak davacı kadının rızası dışında elinden alınıp alınmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dava, mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu eşyalar taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıyı bağlar....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının ziynet alacağına ilişkin davasının reddine, Davacının mehir alacağına ilişkin davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 80 gram mehir alacağı karşılığı 20.080,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; kusur belirlemesi, ziynet eşyası talebinin reddi, mehir eşyasının miktarı ile yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; mehir alacağı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Fevzi'nin boşanma aşamasında olduklarını, müvekkilinin 28/07/2017 tarihinde 3 günlük çocuğu ile birlikte müşterek haneden kovulduğunu, açılan boşanma davasının derdest olduğunu, taraflar evlenirken 16/08/2015 tarihinde düzenlenen mehir senedi ile kararlaştırılan bir kısım eşyaların davalılar tarafından müvekkiline verildiğini, bir kısmının ise verilmesinin taahhüt edildiğini, buna göre, Konya İli Altınekin İlçesi Akıncılar Mahallesinde bulunan 4 dönüm (10.000 metre kare) tarlanın verilmediğini, 100 gram 22 ayar 4 adet altın bileziğin davalılar tarafından alınarak harcandığını, müvekkilinin baba evinden çeyiz olarak getirdiği eşyaların da müşterek hanede kaldığını belirterek dilekçede belirtilen menkul ve gayrimenkullerin bedellerinin davalılardan tahsiline, çeyiz olarak getirilen eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmesini...
Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı, reddedilen ziynet ve mehir alacağı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağına, davalı-karşı davacı kadının mehir alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, -50 gram mehir altın karşılığı 14.550,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; mehir alacağının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değilse karar tarihi üzerinden hesaplama yapılarak hüküm kurulması, bu da mümkün değilse ıslah edilen bedel üzerinden hüküm kurulması talebiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
senedi olarak sunulan evrakta ise borç taahhüdü olmadığını belirtmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında yapılan evlilik sözleşmesinde belirtilen ve noterlikçe yapılan mehir senedi ile bağışlamayı taahhüt ettiği altın ve eşyalar hakkında taahhütten döndüğünün tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Aile mahkemesince, bağışlamanın geri alınmasına ilişkin davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....