DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve ziynetlerin davacıya teslim edildiğine dair mehir senedinde herhangi bir ibare olmadığı, davacı tarafça mehir ediminin ifa edilmediğinin iddia edilmesi karşısında ispat külfetinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile davalıya ait olduğu, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini kullandığı, davacının mehir ediminin ifa edilmediğine yemin ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen senet içeriği ile davacının düğün günü beraberinde getirdiği eşyaları Mehmet Çelik'e ait eve götürdüğü, Mehmet Çelik ve T3 tarafından eşyaların tek tek sayılarak teslim alındığı belirtilmek sureti ile senedin davalı tarafından imzalandığı, senette bunun haricinde başka bir imza olamamasının senedin geçerliliğini etkilemeyeceği, senet içeriği ile herhangi bir anlaşmazlık halinde eşya ve altınların aynen iadesi, olmadığı takdirde rayiç bedeli olan 25.000 Euro'nun hiçbir şarta bağlı olmaksızın davacıya verileceğinin taahhüt edildiği, her ne kadar davalı bu senedin mehri müeccel bir senet olduğunu iddia etmiş ise de, senedin mehir senedi olarak değil çeyiz senedi olarak düzenlendiği, davacının evlenirken baba evinden getirdiği eşyalara ilişkin olduğu, dolayısıyla işbu davanın mehir davası değil kişisel eşyanın iadesi davası niteliğinde olduğu, her ne kadar davalı senet içeriğindeki bir çift sille halısı dışında...
alınmadığı anlaşılan 150 gram mehir altını yönünden davacıya yemin ettirilmediği anlaşılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Adem'in 2013 yılında evlendiklerini, en son müvekkilinin darp edilerek evden kovulduğunu, Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/121 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, tarafların evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senette belirtilen eşyalar ile bir kısım ziynet eşyalarının davalılarda kaldığını belirterek, senette belirtilen beyaz eşya ve mobilya başlıklı 21 kalem eşya ile 8 adet 22 ayar kilitli 60 gram bilezik, 1 adet nişan yüzüğü, 2 adet yüzük, 24 ayar 200 gram set takımının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 30/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 111.525,00 TL olarak ıslah etmiştir....
senedi, düğünde takılan altınlar ve eşya bedelleri için davacı tarafından Konya 3.Aile Mahkemesinin 2015/467 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, verilen karar gereğince mehir senedi, altınlar ve eşya bedelleri için davacıya ödeme yapıldığını müvekkilinin ibra edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili lehine 30/04/2008 tarihinde mehir senedi düzenlendiklerini, müvekkiline düğünde takılan altınların müvekkili ve davalı eşi tarafından bozdurulduğunu, davalı eşin bu altınların tekrar verileceğini taahhüt etmesine rağmen altınları iade etmediğini, bozdurulan altınlardan elde edilen paranın bir kısmı ile borçların kapatıldığını, kira ödendiğini, çocuk sahibi olmak için tedavi giderlerine harcandığını, eşya alınması için kullanıldığını ve kalan bir miktar paranın da araç alımında kullanıldığını belirterek senette belirtilen 201 gram altının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....
Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette 700 gram altın kararlaştırıldığı, davacı tarafından 600 gram mehir altınının hiç ifa edilmediğinin iddia edildiği, senette de ifa yönünde bir ibare bulunmadığı, dolayısıyla senet ediminin yerine getirildiğini ispat külfetinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile davalıya ait olduğu, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edememekle birlikte yemin delili hatırlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu görülmüştür. Davalının istinafının kısmen kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesise dilmiştir....
nin evli olduklarını, müvekkkiline mehir senedi ile verilen eşyalar ile baba evinden getirdiği çeyiz eşyalarının davalılarda kaldığını, ayrıca müvekkilinin anne ve babasının vefat etmesinden dolayı 12.200,00 TL toplu para ödendiğini, yine müvekkiline babasından miras kalan evin kirası olarak da 2.550 TL ödendiğini toplamda 14.750,00 TL paranın davalı ... tarafından harcandığını bu nedenlerle 14.750,00 TL paranın davalı ... den, eşyalar ve altınların ise davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir....
Somut olayda, davacı kadın lehine hükmedilen mehir alacağı miktarı 16.155TL’dir. Bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, mehir senedine dayalı alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 01/04/2017 tarihinde yapılan dini nikahları sırasında mehir ile davacıya 107 gram altının mehir olarak takılacağının vadedildiği, ancak kına gecesinde yaşanan olaylar nedeni ile düğün yapılmadan tarafların ayrıldığı, resmi nikahın 10/04/2017 tarihinde yapılması nedeni ile düğün yapılmasa da davacının mehir alacağına hak kazandığı, davalının açıkça bağışlamadan rücu definde de bulunmadığı, mehir ediminin ifa edilmediğinin davalının da kabulünde olması sebebi ile verilen kararın doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....