Uyuşmazlık, senede bağlı alacak talebine yöneliktir.Davacı yargılama sırasında, verilen senedin mehir senedi olduğunu beyan etmiş, davalı ise senedin düzenlendiği gün gayri resmi olarak evlendiklerini bu nedenle senedin evlenmeyi güvence altına almak için yapıldığını, evlilik sonrası ise senedin iade edilmediğini belirtmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 81.maddesine göre, hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Yine Türk Borçlar Kanunu'nun 27.maddesinde sözleşmenin konusunun, gerek içerik gerekse amaç yönünden ahlakın emirlerine aykırı olmaması gerektiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu olan ve “iş bu senet evlenme güvence senedidir” yazılı olan senet 12.11.2009 tarihli olup tarafların bu tarihten bir gün sonra evlendikleri anlaşılmıştır. Senedin içeriğinden mehir senedi olduğuna dair bir ibareye rastlanmadığı gibi gayri resmi evlenmenin teminatı olarak verildiği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların 06.02.2008 tarihinde evlendiklerini, evlilik yapılırken davalının müvekkiline 40 adet Cumhuriyet altınını mehir olarak verdiğini, buna ilişkin 08.04.2008 tarihli Dini Nikah Akdi başlıklı senedin yapıldığını, ancak mehir bedelinin müvekkiline ödenmediğini, tarafların 28.02.2011 tarihinde boşandıklarını, davalının mehir senedi ile sorumlu olduğunu ileri sürerek 40 adet Cumhuriyet altınının aynen, olmadığı takdirde değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava...
Davacı vekili dilekçesinde özetle; tarafların düğününde davacı müvekkiline takılan altınlar ile müşterek çocuğun doğumunda ziyaretçilerce takılan altınların davalılardan, dini merasim sırasında mehir olarak taahhüt edilen 41 altının ise davalı ...'den aynen iadesini, olmazsa bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçelerinde; altınların kendilerinde olmadığını, davacının altınları evden ayrılırken yanında götürdüğünü; dini nikah sırasında taahhüt edilen altınlarla ilgili talebin ise yasal dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; boşanma halinde verileceği söylenen mehirin Medeni Kanun hükümleri karşısında yeri olmadığı gerekçesi ile mehir talebinin reddine; diğer altınlar yönünden ise altınların davacıda kaldığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle 23 nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin mehir olarak verildiği, geri kalan 1/2 hissesinin ise muvazaalı olarak devredildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu sebeple mehir olarak devredilen 1/2 hisse yönünden Yargıtayın 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, davacı tarafça genel muvazaaya yönelik dava da açılmadığı hususları dikkate alınarak; 23 nolu bağımsız bölümün 08/09/1993 tarihinde devri gerçekleştirilen 1/2 hissesi ile ilgili olarak davanın reddine, geri kalan 1/2 hisse yönünden davanın kabul edilerek davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken 23 nolu bağımsız bölümün tamamı yönünden ret kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
Yukarıda belirtilen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu edilen taşınmaz davalı müvekkile mehir karşılığında verildiğini, murisin evlenirken davalıya verdiği mehir, dosyaya sunduğumuz Yargıtay 1.Hukuk Dairesi 2014/2903 E, 2015/11649 k sayılı kararında belirtildiği gibi vermeyi vaad ettiği (mehri müeccel) türdendir. Mehir konusunun tapuda devrinin ertelenmesinde bir hukuka aykırılık bulunmayıp, yöresel geleneklere uygun olduğunu, Murisin davalıya yaptığı temlikin gerçekleştirme sebebi mehir olduğuna göre murisin mal kaçırmak amacı ile hareket ettiğinden söz edilemeyeceğini, davacı yanın temlikin sebebi mehirse bağışlama olması gözetilerek muvaza nedeniyle iptali gerekeceği iddiasınn bir karşılığı bulunmamaktadır, zira davacı, muris muvazasına dayanmış ancak murisin temlik yaparken mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, mehir senedinden doğan alacak davası olup,dava tarihi itibarıyla evlilik birliği devam etmekte olup ayrıca Aile Mahkemesi sıfatıyla karara bağlandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14.maddesi uyarınca 2.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 8.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, eşler arasında boşanma davasından bağımsız olarak açılmış; mehir senedinden kaynaklanan altın iadesi ve tedbir nafakası talebi olup, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle verilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı arasında resmi evlilik bağı bulunmamakta olup, asıl ve karşılık dava mehir senedine dayalı eşya iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, mirasbırakan annesi ...’nın, davacıların mirasbırakanı Bekir ile 30/01/1989 tarihinde evlendiğini ve aynı tarihte ... parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 25/44 oranındaki payın annesine mehir olarak verildiğini, annelerinden de mirasçılarına intikal etmesi üzerine diğer mirasçıların paylarını satın aldığını, davacıların mirasbırakanı Bekir’in asıl amaç ve iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakan Bekir’in çekişme konusu payı, davalının annesi ...'e mehir olarak verdiği, temlikin mirasçılarından mal kaçırma amaçlı olmadığı, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile 19.11.2015 tarihinde evlendiklerini,evlenmeden kısa bir süre önce 16.11.2015 tarihli mehir senedi düzenlediklerini,bu senede göre ölünceye kadar bakma şartıyla davalıya 150.000,00 TL değerinde taşınmaz devredeceğini,ölene kadar bakma şartı gerçekleşmez ve ya boşanma olursa bu temlikin geçersiz olacağının kararlaştırıldığını bu nedenlerle 19084 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 950/2859 payını ölünceye kadar bakma şartıyla davalı eşine temliki konusunda anlaşmalarına rağmen davalının hilesi ve yanıltması sonucunda tapuda işlemin satış olarak gösterildiğini,davalının kendisine bakmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....