DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; davalı şirketin davacıya ait markaya tecavüzünün tespiti ve meni istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, sicile kayıtlı markasının davalının tecavüz ettiği gerekçesiyle markaya tecavüzün tespiti ve meni, markanın kullandığı ürünlerin toplatılması, markaya tecavüzün tespitinin gazetede ilanı ve 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davacının manevi tazminat talebinin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedildiği ve istinaf incelemesine gelen karar ile arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Maddesinin (a) bendine göre, marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7/2 maddede belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmiştir.Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir. Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin ileri sürebileceği talepler SMK'nın 149....
Mahkemece tüm dosya kapsamına ve uyulan bozma ilamına göre, asıl davada davalı şirketin anılan markayı uzunca bir süre kullanımına sessiz kalan davacının aradan geçen uzunca bir süreden sonra işbu davayı açmasının MK'nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle birleşen davaya ilişkin davanın reddine ilişkin hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına, markaya tecavüzün tespit ve önlenmesine ilişkin asıl davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Asıl dava markaya tecavüzün tespiti ve men’i istemine ilişkindir....
kullanarak cam ve optik cam işleme hizmetleri yapıldığını, davalının davacıya ait olan marka hakkını sonra tescil ettirmesinin tecavüzü haklı çıkarmayacağını ileri sürerek, davalının davacıya ait markaya tecavüzün önlenmesi ve menine, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, internet sitesindeki bilgilerin kaldırılmasına, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı en yüksek gazeteden biri ile ilanına, maddi ve manevi tazminat haklarının saklı kalmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında TSE markasının kullanımına ilişkin sözleşme bulunmadığı, davalının satışını yaptığı ürünler üzerinde ve internet sitesinde davacı marka ve logosunu kullandığı, eyleminin marka hakkına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 9.440 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın tahsiline, tecavüzün önlenmesine, internet sitesindeki görsellerin kaldırılmasına,hükmün ilanına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, markaya tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
SMK'nın 149.maddesinde "Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c) Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini....
A..." ismi altında piyasaya sunulduğunu ve dergide "A..." ibaresinin kullanıldığı özendirici sloganların yer aldığını, davalının söz konusu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasına tecavüz oluşturduğunu ve haksız rekabete neden olduğunu ileri sürerek davalının eyleminin markaya ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tescilli markaya vaki tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin rnen'i ile "A..." ibaresinin her türlü kullanımına son verilmesine, davalının eylemleri sonucu ortaya çıkan zararlarına karşılık şimdilik 5.000.000.000.- TL maddi ve 5.000.000.000.- TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve "A..." ibaresinin kötü niyetli davalının ticaret unvanından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
durdurulması, önlenmesi, haksız rekabet eylemlerinin tespiti, önlenmesi, 151/2-c kapsamında şimdilik 5.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ve (www....org sitesinin yargılama sonuna dek tedbiren erişime kapatılması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
tecavüz ve haksız rekabetin men ve ref'ine, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir....
VEKİLİ : ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVALI : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 01.02.2023 Taraflar arasındaki davada Ankara 13.Asliye Ticaret ve Ankara 4.Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, markaya tecavüzün tespiti ile meni ve tazminat istemlerine ilişkindir. Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince; markaya tecavüzün önlenmesi davasının Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği, haksız rekabetten doğan taleplerle birlikte dava açıldığından davanın özel görevli Fikri Sınai Haklar Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 4.Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi ise; asıl ve birleşen dosyada davacı tarafın, tüzel kişi şirketin kendisinin değil ortağı ve sahibi olduğunu ileri sürdüğü dava gerçek kişi ...'...