WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/01/2022 tarih ve 2022/22 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, YİDK'nın 2021-M-10344 sayılı kararının iptali ile 2020/140447 sayılı "... ..." ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü istemli davada, yargılama sırasında markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve 2020/140447 sayılı markanın kullanımının ve lisans verilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına ...... sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü ve davalının internet sitesindeki kullanımının, davacının "...... " esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi ve durdurulması taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ...... ve ....... tescil numaralı "......... " ibareli markaların davacı adına, ...... tescil numaralı "......+ŞEKİL" ibareli markanın 30. sınıfta yönünden 06/09/2020 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir....

      Davalı vekili, işbu davanın sadece davacı aleyhine açtıkları marka hakkına tecavüzün önlenmesi talepli dava ve davacı şirket yetkililerinin yargılandıkları ceza davasını yavaşlatmak, sürüncemede bırakmak ve tecavüze bir süre daha devam edebilmek için açıldığını, dava dilekçesinde belirtilen marka başvurusunun davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu markanın müvekkilince kullanımının yıllar öncesine dayandığını, 2014 yılında kurulan davacının bu markayı maruf ve meşhur hale getirdiği iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; karşılaştırma konusu hizmetlerin tamamen aynı olması, markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açabildiği gerekçesiyle YİDK iptali talebinin kabulü ile, TPMK YİDK’nın 06/03/2014 tarih 2014-M-3409 sayılı kararının iptaline, davacı davalının kullanımlarının her türlü mecrada kullanımının önlenmesi ve haksız rekabetin tespiti yönünde talebi olmadığını bildirdiğinden ve bu talep varsa da feragat ettiğini bildirdiğinden feragat nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve her türlü mecrada kullanımın önlenmesi yönündeki talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

          Tanınmışlık İddiası Bakımından Değerlendirme Markanın tanınmış olup olmadığının tespitinde 1997 tarihli WIPO kriterlerinden faydalanılır. TP'de -bağlayıcı olmamakla birlikte- WIPO tarafndan ortaya konulan bu kriterleri ayrıntılandırmak suretiyle şu kriterleri getirmiştir. (Paslı, Uluslararıs Antlaşmalar, s.451); "1.Markanın tescilinin ve kullanımının süresi (markanın tarihçesi hakkında ayrıntılı bilgi), 2.Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam. (Yurtiçi ve yurtdışı tesciller nelerdir?) 3.Markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı nedir? 4.Markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (özellikle de Türkiye'deki promosyon çalışmalarının) özellikleri nelerdir?...

            Davacı adına tescilli markalar içerisinde yer alan "DAYI" ibaresinin tescilli markanın esas unsurunu oluşturduğu, her iki taraf kullanımının aynı faaliyet alanına ilişkin olduğu, davalının fiili kullanımının da "DAYI" ibaresinin ticari işletmenin esas unsurunu oluşturduğu, davalının fiili kullanımının davacı adına tescilli marka ile benzer ve marka kapsamında yer alan hizmetlerle benzer/ilişkili olarak kullanıldığı davalının kullanımında yer alan diğer ibarelerin esaslı unsur olan "DAYI" ibaresinin önüne geçmediği, bu kapsamda davalının fiili kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz teşkile ettiğinin kabulünün gerekeceği açıktır. Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabet hükümleri düzenleme konusu yapılmıştır....

            Bu sebeple markanın, tescilli olduğu her bir mal ve/veya hizmet sınıfı bakımından kullanılması gerekir, her ne kadar markanın korunması için mutlaka kullanılıyor olması gerekli değilse de, bu kullanmamanın 5 yılı geçmemesi gerekir. Aksi halde marka, iptal yaptırımı ile karşı karşıya kalabilecektir. Kullanılmayan markaların marka teşdi kütüğünü işgal etmesinin önlenmesi ve tescil edilmiş olmakla birlikte kullanılmayan bir markanın, onu kullanmak isteyen kimselerin kullanabilmesine imkan tanınması gerekir. Bundan hareketle, markanın kullanılmaması bir iptal sebebi olarak kabul edilmiştir. SMK m.9/f.1: "Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye'de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir" hükmüne amirdir....

              nin de 28/12/2011 tarihinde davalı şirkete bu markanın kullanımı ile ilgili lisans verdiği, tescilli bir markanını kullanımının hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği ancak bunun için tescilli markanın aynısının yahut ayırt edici karakteri değiştirilmeden kullanılması gerektiği, markanın “ MEŞHUR ... USTA ... KEBAPÇISI ...'DEN BERİ” ibareli olup, markada asıl ve ayırt edici unsurun “... USTA ... KEBAPÇISI” ibaresi olduğu oysa, davalının işletmesinde ve fiziki ile elektronik ortamlardaki kullanımında “... KEBAPÇISI” ibaresinin ön plana çıkarıldığı, “...&... USTA” ibaresinin ise neredeyse okunamayacak derecede küçük yazıldığı, bu nedenle kullanımın tescilli markanın ayırt edici karekteri değiştirilmeden kullanım olarak sayılamayacağı, davalının yargılama sırasında “... USTA” sözcüğünü biraz daha büyütmek suretiyle tabelasını değiştirmiş ise de, “......

                Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/04/2022 tarih ve 2022/115 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, 2020/96282 başvuru nolu ''..." ibareli markanın yayımına yapılan itiraza istinaden YİDK'nın 2022-M-119 sayılı itirazın reddi kararının iptalini, 2020/96282 numaralı marka başvurusunun tescile bağlanmış olması halinde tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğü için açılan davada davalının 2020/96282 başvuru numaralı ''...'' markasının dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi ve söz konusu markanın kullanımının engellenmesi amacı ile ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiştir....

                  bulunduğunu, bu markanın davalı tarafından haksız kullanıldığını ve bu durumun müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının haksız kullanımının aynı zamanda haksız rekabette oluşturduğunu, davalının müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak şekilde “...” ibareli 2012/71490, 2014/10665, 2013/40237, 2012/66832, 2013/81596 sayılı markalarının bulunduğunu ileri sürerek asıl davada marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve müdahalenin men'i ile müvekkilinin markasını içeren davalıya ait tüm emtiaların toplanmasına, birleşen davada ise davalı adına tescilli “...” ibaresini içeren markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu