Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; karşılaştırma konusu hizmetlerin tamamen aynı olması, markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açabildiği gerekçesiyle YİDK iptali talebinin kabulü ile, TPMK YİDK’nın 06/03/2014 tarih 2014-M-3409 sayılı kararının iptaline, davacı davalının kullanımlarının her türlü mecrada kullanımının önlenmesi ve haksız rekabetin tespiti yönünde talebi olmadığını bildirdiğinden ve bu talep varsa da feragat ettiğini bildirdiğinden feragat nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve her türlü mecrada kullanımın önlenmesi yönündeki talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı TPMK vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

    Tanınmışlık İddiası Bakımından Değerlendirme Markanın tanınmış olup olmadığının tespitinde 1997 tarihli WIPO kriterlerinden faydalanılır. TP'de -bağlayıcı olmamakla birlikte- WIPO tarafndan ortaya konulan bu kriterleri ayrıntılandırmak suretiyle şu kriterleri getirmiştir. (Paslı, Uluslararıs Antlaşmalar, s.451); "1.Markanın tescilinin ve kullanımının süresi (markanın tarihçesi hakkında ayrıntılı bilgi), 2.Markanın tescilinin ve kullanımının yayıldığı coğrafi alan ve kapsam. (Yurtiçi ve yurtdışı tesciller nelerdir?) 3.Markanın üzerinde kullanıldığı mal ve/veya hizmetin piyasadaki yaygınlığı, pazar payı, yıllık satış miktarı nedir? 4.Markaya ilişkin promosyon çalışmalarının (özellikle de Türkiye'deki promosyon çalışmalarının) özellikleri nelerdir?...

      Davacı adına tescilli markalar içerisinde yer alan "DAYI" ibaresinin tescilli markanın esas unsurunu oluşturduğu, her iki taraf kullanımının aynı faaliyet alanına ilişkin olduğu, davalının fiili kullanımının da "DAYI" ibaresinin ticari işletmenin esas unsurunu oluşturduğu, davalının fiili kullanımının davacı adına tescilli marka ile benzer ve marka kapsamında yer alan hizmetlerle benzer/ilişkili olarak kullanıldığı davalının kullanımında yer alan diğer ibarelerin esaslı unsur olan "DAYI" ibaresinin önüne geçmediği, bu kapsamda davalının fiili kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz teşkile ettiğinin kabulünün gerekeceği açıktır. Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabet hükümleri düzenleme konusu yapılmıştır....

      nin de 28/12/2011 tarihinde davalı şirkete bu markanın kullanımı ile ilgili lisans verdiği, tescilli bir markanını kullanımının hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği ancak bunun için tescilli markanın aynısının yahut ayırt edici karakteri değiştirilmeden kullanılması gerektiği, markanın “ MEŞHUR ... USTA ... KEBAPÇISI ...'DEN BERİ” ibareli olup, markada asıl ve ayırt edici unsurun “... USTA ... KEBAPÇISI” ibaresi olduğu oysa, davalının işletmesinde ve fiziki ile elektronik ortamlardaki kullanımında “... KEBAPÇISI” ibaresinin ön plana çıkarıldığı, “...&... USTA” ibaresinin ise neredeyse okunamayacak derecede küçük yazıldığı, bu nedenle kullanımın tescilli markanın ayırt edici karekteri değiştirilmeden kullanım olarak sayılamayacağı, davalının yargılama sırasında “... USTA” sözcüğünü biraz daha büyütmek suretiyle tabelasını değiştirmiş ise de, “......

        sınıfta yer alan mallar üzerinde ciddi kullanımının bulunmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2003/35178 sayılı ... ibareli markanın tescil kapsamında yer alan 12. sınıftaki mallar yönünden kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili adına tescilli markanın hükümsüzlük istenime konu 12. sınıfta yer alan mallara ilişkin kullanımının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/04/2022 tarih ve 2022/115 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, 2020/96282 başvuru nolu ''..." ibareli markanın yayımına yapılan itiraza istinaden YİDK'nın 2022-M-119 sayılı itirazın reddi kararının iptalini, 2020/96282 numaralı marka başvurusunun tescile bağlanmış olması halinde tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğü için açılan davada davalının 2020/96282 başvuru numaralı ''...'' markasının dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi ve söz konusu markanın kullanımının engellenmesi amacı ile ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiştir....

            bulunduğunu, bu markanın davalı tarafından haksız kullanıldığını ve bu durumun müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının haksız kullanımının aynı zamanda haksız rekabette oluşturduğunu, davalının müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak şekilde “...” ibareli 2012/71490, 2014/10665, 2013/40237, 2012/66832, 2013/81596 sayılı markalarının bulunduğunu ileri sürerek asıl davada marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve müdahalenin men'i ile müvekkilinin markasını içeren davalıya ait tüm emtiaların toplanmasına, birleşen davada ise davalı adına tescilli “...” ibaresini içeren markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Karar sayılı kararı ile, "Davacı tarafın hükümsüzlük talebi yönünden davasının kabulü ile ...... ibareli markanın ilk olarak davacı tarafın kullanılıp tanıtıldığı, marka üzerinde üstün hak sahibi davacı taraf olduğundan davalıya ait 2016/31802 sayılı markanın hükümsüzlüğne, TPMK. Dan terkin edilmesine, Markanın devri talebi yerinde olmadığından reddine" dair verilen karar, davalı/karşı davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ...... Hukuk Dairesi'nin 17/06/2021 Tarih, ..... Esas ve ..... Karar sayılı ilamı ile, "Asıl dava, davalıya ait marka tescilinin kötüniyetli yapıldığı iddiasıyla markanın devri, bu mümkün olmaz ise markanın hükümsüzlüğü talebine, karşı dava ise markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

                FSHHM'nin 2020/414 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, hükümsüzlük davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin markayı lisans sözleşmesi kapsamında kullandığını, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediğini, markanın farklı unsurlarla kullanımının 6769 Sayılı SMK 9/2 maddesine uygun olduğunu, müvekkilinin kullanımının tescil sınıfında ve Ümran esas unsuruna AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI ibareleri eklenerek kullanıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini beyanla başvurunun reddini talep etmiştir. DELİLLER: Bilirkişiler ... 21/10/2020 tarihli raporunda; Davacı tarafa ait 2016/49234 dosya numaralı ... ibareli markanın 44.sınıf kapsamındaki "tıbbi hizmetler" emtiasında tescilli olduğuna, davalı ve davacı markalarındaki asli unsurun ÜMRAN ibaresi olduğunu, her iki markanın okunuşu, işitilişi ve görünüşü bakımından, ortalama hizmet alıcıları tarafından ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, davalı tarafın ... ve ......

                  ile davalı marka kullanımının usul ve yasaya uygun olduğu, kaldı ki taraf kullanımları değerlendirildiğinde davacılara ait ----- tescilli olduğu....

                    UYAP Entegrasyonu