Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

+Fincan Şekli” ibareli 2004/35363 sayılı marka mesnet alınarak 556 sayılı KHK'nın 7/b maddesi uyarınca reddedildiğini, müvekkilinin bu ret kararına itirazın da YİDK tarafından kabul edilmediğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira redde mesnet markanın kullanılmadığını, bu nedenle hükümsüzlüğü istemiyle ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2013/2 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, davanın kabul edilerek markanın kullanmama sebebiyle hükümsüz kılındığını, başvuru konusu işaretin marka olabilme ve ayırt edicilik vasfını taşıdığını ileri sürerek 2014-M-12648 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı TPE vekili, YİDK kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, açılan davada müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Dava, gerçek hak sahipliği ve ticaret unvanına dayalı olarak 556 sayılı KHK'nın 8/3 ve 8/5 maddeleri uyarınca markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, 556 sayılı KHK'nın 8/5. maddesi uyarınca ticaret ünvanına dayalı hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmişse de, gerçek hak sahipliğine ilişkin KHK'nın 8/3 maddesi uyarınca olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Dairemizin bozma ilamında ise, KHK'nın 14. maddesi yollamasıyla 42. maddesi uyarınca markanın kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınması istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği belirtilmiştir. Bu durumda, gerçek hak sahipliğine ilişkin KHK'nın 8/3 maddesi uyarınca olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerektiğinden, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının (2) nolu bendi kaldırılarak, kararın açıklanan yönden bozulması gerekmiştir....

      bozulmasına karar verilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 25/7 ve 29/2 maddelerinin yollamasıyla aynı Kanun’un 19/2 maddesine göre; markanın nispi sebeplerle hükümsüzlüğü istemiyle açılan davalar ile marka hakkına tecavüz iddiasıyla açılan davalarda davacıya karşı, dayanılan markanın ilgili mal ve hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi olarak kullanılmadığı def’inin ileri sürebileceği anlaşılmaktadır....

        bozulmasına karar verilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 25/7 ve 29/2 maddelerinin yollamasıyla aynı Kanun’un 19/2 maddesine göre; markanın nispi sebeplerle hükümsüzlüğü istemiyle açılan davalar ile marka hakkına tecavüz iddiasıyla açılan davalarda davacıya karşı, dayanılan markanın ilgili mal ve hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi olarak kullanılmadığı def’inin ileri sürebileceği anlaşılmaktadır....

          nin 42. maddesi yollaması ile 14. madde gereğince markanın kullanılmaması nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti davasının açılabilmesi için markanın tescilinden itibaren en az beş yıl geçmiş olması zorunlu bulunduğundan, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğine ilişkin davalı savunmasının yerinde olmadığı, hükümsüzlüğü istenen davalıya ait markanın tescilinden itibaren beş yıl kesintisiz kullanmama süresinin ....09.2002'de dolacağı, davalının ise bu süre henüz dolmadan Kasım 2001 tarihi ile Aralık 2008 tarihleri arasında 30. sınıfta yer alan "gofret" emtiası yönünden ciddi kullanımı tevsik eder belgeler sunduğu, markanın aynı sınıf içinde mevcut mal ve hizmetlerden bir kısmı için kullanılıyor, bir kısmı için kullanılmıyorsa, kullanılmayan emtia için kısmi hükümsüzlüğün istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli markanın 30. sınıfta yer alan “gofret” emtiası dışında kalan emtialar yönünden hükümsüzlüğünün tespiti ile markalar sicilinden terkinine karar...

            GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava konusu başvuru ve dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 25/7 ve 29/2 maddelerinin yollamasıyla aynı Kanun’un 19/2. maddesine göre; markanın nispi sebeplerle hükümsüzlüğü istemiyle açılan davalar ile marka hakkına tecavüz iddiasıyla açılan davalarda davacıya karşı, dayanılan markanın ilgili mal ve hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi olarak kullanılmadığı def’i ileri sürebilir. Bu durumda Mahkemece markanın Türkiye’de ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığı bir ön sorun olarak incelenerek hasıl olacak sonuca göre hükümsüzlük ve tecavüz davaları hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 11....

              nun 2008-M-5248 sayılı kararı ile reddedildiği; oysa müvekkili şirketin “...” ibareli birçok markanın sahibi olduğunu, ... ibareli markaların müvekkili tarafından 1990'lı yıllardan beri kullanılarak tanınmış hale getirildiğini ve kazanılmış hak teşkil edeceğini, başvuru ile redde mesnet markanın kullanılmadığını ve KHK.m.42/c gereğince hükümsüzlüğü talebiyle açtıkları davada markanın hükümsüzlüğüne karar verildiğini ileri sürerek, ...'nun 2008-M-5248 sayılı kararının iptaline ve marka başvuru işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir....

                ispatlanamadığı gerekçesiyle, davalıya ait 2000/25507 nolu markanın kullanmama nedeniyle 556 sayılı KHK 14/1 maddesi gereğince iptali ile sicilden terkinine, karar verilmiştir....

                  Maddeleri uyarınca iptaline ilişkin olup, bir markanın kullanılması SMK.nın 9/2 Maddesine göre "markanın ayırt---- değiştirilmeden farklı unsurlarda kullanılması ve markanın sadece --- amacı ile ----kullanılması" şeklinde tanımlanmış olup buna göre kullanımın nasıl olması gerektiği --- olarak ------edildiğinde; ---- olmasının----- markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması kullanımın ciddi olması , markanın ayırt --- değiştirilmeden farklı unsurda kullanılması, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin---- veya tanıtımlarında kullanılması, markanın,--- kullanılması, markanın kullanılamaması halinde ise --- --- dayanması gerektiği yine----belirtildiği üzere tanınmış markalarında markayı kullanma zorunluluğu olup, kullanmama nedeni ile iptal davalar bakımından tanınmış markalara herhangi bir şekilde ayrıcalık sağlanmayacağı, bu şekilde dosya içeriği incelendiğinde; öncelikle davacının, davayı açmakta hukuki yaranının olup olmadığı bakımından kullanmama nedeni ile iptal...

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarında davalı şirket adına kayıtlı ... sayılı markanın tescil tarihinin 15.03.2016 olduğu, kullanmama nedeni ile iptal davasının ancak iptali istenen markanın tescilinden 5 yıl sonra açılabileceği, iptali istenen markanın tescilinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçmediği, dolayısıyla iptal davasının açılması için kanunun aradığı sürenin henüz dolmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, ... sayılı markanın da 36. sınıftaki "Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri" yönünden hükümsüzlüğünün talep edildiğini, markanın tescili üzerinden 5 yıllık kullanım süresinin dolduğunu, bu marka yönünden karar verilmediğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu