Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne, YİDK'in 29/06/2012 tarihli 2012-M-1819 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2010/38355 no’lu markanın 30. sınıftaki ekmek emtiası yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine dair verilen kararın davalılar vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebepler ile mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde 2000/25506 sayılı “DORUK Biomek+Şekil” unsurlu markanın dava konusu 2010/38355 sayılı marka başvurusu yönünden müktesep hak oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılırken 2000/25506 sayılı “DORUK Biomek+Şekil” unsurlu markanın hükümsüzlüğü ve kullanmama nedeniyle iptali talebiyle açılan davanın etkisinin değerlendirilecek olmasına göre davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.12.2013 tarih ve 2013/159-2013/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İzzet Başara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına TPE nezdinde 35, 37, 39, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45. sınıflarda tescilli bulunan 2000/01849 nolu "şekil+doğuş" ibareli markanın davalı tarafından inşaat hizmetleri emtiası ve alt grupları yönünden kullanılmadığını ileri sürerek, anılan markanın 556 sayılı KHK'nın 14, 42/1-c maddeleri uyarınca kullanmama nedeni ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesi ile; markanın kullanmama neden ile iptaline ve davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen ... sayılı marka tescil belgelerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 20/07/2022 tarihli ara kararı ile; davalı adına ... sayı ile tescilli markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi talebinin 5.000,00 TL'lik teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir....

        GEREKÇE Dava, terditli olarak açılmış olup davacı, öncelikle önceye dayalı hak, tanınmış marka ve kötüniyet iddiaları ile ... markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini, kabul edilmediği takdirde markanın kullanmama nedeni ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince markanın hükümsüzlüğü talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekili istinafında davacının dava açma hakkı olmadığını, hukuki statüsünün değerlendirilmediğini ileri sürmüş ise de; bu husus mahkemece yerinde olarak değerlendirildiği gibi davacının sunduğu delillere göre hukuki yararı ve dava hakkı olmakla bu yöndeki istinafın reddi gerekmiştir....

          Madde bağlamında sair bir sınai mülkiyet hakkının bulunduğuna dair bir delil sunmaması karşısında SMK’nın 6/6. maddesine uygulama şartlarının oluşmadığı; davalı tarafa ait marka başvurusunun kötüniyetli olarak yapıldığına dair dosyada somut bir delile rastlanmadığı anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, YİDK kararı yönünden itiraza mesnet markaların kullanmama nedeni ile defi talebine karşı işlem dosyasında delil sunulmadığından davanın reddine; hükümsüzlük davasında kullanmama nedeni ile defiye başvurulmaması, itiraza mesnet markalar ile dava konusu marka arasında karıştırılma ihtimali bulunması nedeni ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere: 1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; TPMK YİDK'nın ... sayılı kararı yönünden davanın reddine, Davalı adına tescil edilen ... ......

            Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davaya konu 2005/53707 sayılı markasını dava açıldığı tarihten önceki beş yıllık inceleme aralığında tescil edildiği tüm mal ve hizmetler için ciddi kullanımı belgeleyemediği, kullanımın ispatlanamaması nedeniyle 556 Sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca davalının markasının tescil edildiği tüm mal ve hizmetler yönünden iptalinin gerektiği gerekçesiyle davasının kabulü ile davalıya ait 2005/53707 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1-Dava, kullanmama nedenine ve öncelik hakkına dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....

              Markanın kullanılması bakımından markanın tescilli sahibinin markayı bizzat kullanmasının aranmadığı, markayı------ kullandırması halinde bunun kullanma sayılacağının ---- uyarınca hüküm altına alındığı. Dosya içerisindeki fatura ve belgeler incelendiğinde;--- kadar marka kullanım bedeli faturaları ve markayı fiilen kullanan dava dışı ----kesilen marka kullanımından kaynaklanan faturaların mevcut olduğu. --- yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı tarafından----ibaresinin kullanıldığının belirtildiği. Davalı tarafından ---- ibaresinin hem ----- ismi olarak ve faturalarda ciddi bir biçimde ---- içerisinde kullanıldığı anlaşıldığından, kullanmama nedeni ile iptal davasının reddine karar vermek gerektiği bu şekilde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile davalının haksız rekabetinin tespiti ile men'i talebine yöneliktir. Mahkememizce markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede; SMK'nun 25.md'si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md'deki mutlak red; ve 6.md'deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir. SMK'nun 6/1 md'sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir....

                  Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                    hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu