Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın, markanın esas unsurunu ciddi surette kullandığının üretim ve satışlarla ilgili tespitlerde anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde iptal davasının reddine karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra ise 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın bu değişik gerekçeyle onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, asıl davanın kısmen kabulü ile davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli 2000 /12466 tescil no'lu 22/06/2000 tarihli ... ibareli markanın erkek gömlekleri dışındaki emtialar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, birleşen davanın kabulü ile, davalı Şirket adına TPE nezdinde tescilli 2000 12466 tescil no'lu 22/06/2000 tarihli ... ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, asıl/birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 Esas ve 2016/189 karar sayı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

      yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yine uyulan bozma ilamına göre davalının iki dava için yapılan toplam yargılama giderinin haklılık durumuna göre 1/2'sinden sorumlu tutulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle öncelik ve iltibas nedeniyle markanın hükümsüzlüğü davasının reddine, kullanmama nedeniyle markanın iptali davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK'nin 42-1-c bendinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, ancak aynı KHK'nin 14. maddesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte olduğu, bu nedenle hükümsüzlük isteminin iptal talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu 1997/009739 sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptali istenen emtialar üzerinde ciddi biçiminde kullanıldığına ilişkin delillerin davalı tarafından ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kullanmama nedenine dayalı marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, 556 sayılı KHK'nin 42/1-c bendinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, aynı KHK'nin 14. maddesinin ise yürürlükte olduğu gözetilerek 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince dava konusu markanın bazı ürünler yönünden kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir....

          ileri sürerek davalı adına tescilli 2000/25506 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep etmiştir....

            Bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin iş bu somut uyuşmazlığın mahkememizce çözülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Hükümsüzlüğü Talep Edilen Marka 2003 06195 tescil nolu "..." (09. sınıf) Kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için herhangi bir hak düşürücü bir süre bulunmamakta olup, önemli olanın, dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar beş yıllık sürenin dolmuş olması olduğu, davalı adına ... sayı ile tescilli markanın tescil tarihinin 23/06/2004 olduğu, markanın hâlen geçerli bulunduğu ve dava tarihi itibariyle tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmuş bulunduğu ve dolayısıyla süre yönünden iptal koşulunun oluştuğu anlaşılmaktadır....

              Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, tanınmışlık, kötü niyet ve kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davalının marka tescilinin kötü niyetli olmadığı, davacı markasının tanınmışlığının ispat edilemediği ancak davalının markayı ciddi şekilde kullandığının davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

                Dosya kapsamında incelenen belgeler ve deliller, davalıya ait son 5 yıla ilişkin ticari defter ve kayıtlar ile hükme esas alınan 27.08.2021 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın mahkeme dosyasına, davaya konu olan ve kullanmama nedeni ile iptali talep edilen markanın kullanımına ilişkin tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde, ciddi anlamda, pazar yaratıcı bir biçimde kullanıldığına dair herhangi bir delil sunmadığı tespit edilmiş, bu nedenlerle davalı adına tescilli 2012/12228 numaralı "palaçinka" ibareli markanın SMK m. 9 uyarınca kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

                  Maddesinin ... kararı ile iptali edildiği, bu itibarla davacının anılan maddeye dayalı terditli talebinin yasal dayanağını kaybettiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. ... sayılı ilamıyla da belirtildiği üzere birleşen dava, davalı Şirket adına tescilli ... sayılı markanın SMK'nın 9. maddesi uyarınca kullanmama nedenine dayalı iptali istemine ilişkin olup asıl davadaki talebin ... kararı ile iptal edilen 556 sayılı KHK'nın 14. maddesine dayalı olduğu, birleşen davada ise aynı markanın 6769 sayılı SMK'nın 9. maddesi uyarınca kullanmama nedenine dayalı iptalinin talep edildiği, asıl ve birleşen dava tarihi itibariyle markanın kullanımının ispatlanması gerektiği dönemlerin farklı bulunduğu bu kapsamda dava konusunun farklı olduğu anlaşılmakla birleşen dosyanın kullanmama nedeni ile iptali incelenmiştir....

                    Her ne kadar mahkemece, 43. sınıf hizmetler yönünden dava konusu 556 sayılı KHK'nın 7/1-d maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmişse de, markanın tescil edilmek istendiği 43. sınıfta yer alan yiyecek-içecek hizmetlerinde bu alanda hizmet veren tüm tacirlerin kullanımına açık olması gerektiği, oysa "..." ibaresinin, markanın yönelik olduğu ortalama Türk tüketicilerince anlamı bilinmeyen yabancı dilde bir kelime olduğu, bu ibarenin ortalama tüketici kitlesi tarafından yaygın şekilde anlamı bilinen belirli bir meslek veya sanatı ifade eden bir ibare olarak anlaşılacağının kabulü mümkün olmayıp davacı tarafça bu yönde bir ispatta da bulunulmadığına göre, yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemece, dava konusu markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmişse de, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 gün ve 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556...

                      UYAP Entegrasyonu