Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; davalı adına tescilli markanın kullanılmama nedeniyle iptali terditli olarak hükümsüzlüğü talebine yöneliktir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı temel olarak davalıya ait markanın kullanılmama nedenine dayalı olarak iptalini talep etmiştir. SMK 9. Madde "Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye'de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir" hükmünü haizdir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarda kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir....

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verildiğinden davacının mahkemece reddedilen kısım yönünden kararı temyiz etmesinde hukuki yararının bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, kullanmama nedenine dayalı markaların hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle bazı emtialar yönünden iptaline karar verilmiştir....

      Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen karar ile; kazanılmış hak teşkil eden önceki markanın varlığı yönünden öngörülen kıstasların somut uyuşmazlıkta gerçekleştiği ve başvuru konusu 2011/68749 sayılı markanın 2004/16562 sayılı markanın serisi niteliğinde olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı dava yönünden "Kullanmama Nedeniyle 2002/01380 sayılı markanın hükümsüzlüğü istemli açılan davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden red kararının önceki kararın bozma sebebi yapılmadığından kesinleştiği" gerekçesiyle karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        Asıl dava, öncelik hakkı, tanınmış marka, iltibas ve kötüniyet iddialarına dayalı marka hükümsüzlüğü istemi ile markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve meni istemine, birleşen davaların ise kullanmama nedeniyle marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir....

          esas ibareli markalar olarak itiraza mesnet markaların gösteriliği, diğer yönden davanın hükümsüzlük talebini de içermesi nedeni ile itirazda açıkça belirtilmemiş olsa bile hükümsüzlük talebi açısından farklı mesnet markalara dayanılabileceği, diğer yönden davacının itirazına mesnet markalarının bir kısmının tescilinden itibaren 5 yıl geçmemesi nedeni ile bu markalar yönünden kullanmama definin incelenemeyeceği, diğer markalar yönünden kullanmama definin incelenmesinin de sonuca bir etkisinin olmayacağı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V.TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleri ile temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2....

            Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, kötü niyetli tescil nedeni ile davalı adına tescilli markanın tüm sınıflar yönünden iptali, olmadığı takdirde 5 yıl süre ile kullanmama nedeni ile 20. sınıf dışındaki mallar haricinde tüm sınıflar bakımından iptali istemine ilişkin olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı markasının tanınmış marka olmasına rağmen kullanmama nedeni ile iptalinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....

                GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                  Mahkemece, Anayasa Mahkemesi’nin 2013/147 Esas 2014/75 Karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin 42/1-c maddesinin iptal edildiği ancak söz konusu düzenlemenin hükümsüzlüğe ilişkin olduğu, markanın kullanmama nedeniyle iptalini düzenleyen 14. maddesinin halen yürürlükte olduğu gerekçesiyle, davalıya ait markaların kararda gösterilen bir kısım emtia bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karardan sonra, mahkemece hükme dayanak yapılan 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi de Anayasa Mahkemesi’nin 14.....2016 tarihli 2016/148 E. ve 2016/189 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğundan iş bu davanın yasal dayanağını ortadan kalkmıştır....

                    FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/120 KARAR NO : 2021/268 DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markanın İptali DAVA TARİHİ : 29/04/2020 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, çeşitli markalı ürünleri ile farklı sektörlerde ihtiyaçlara cevap vererek, esnek piyasa koşullarına uyum sağlayan rekabetçi ve dinamik bir yapıya sahip şirket olduğunu, harcadığı emek ve koyduğu sermaye ile markalarına ayırt edicilik niteliği kazandırdığını ve markalarını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin “.......” esas unsurlu ve ibareli birçok seri markanın maliki olup, markalarını uzun yıllardan beri yoğun ve ciddi surette kullanmakta olduğunu, ancak hal böyle iken davalı tarafın, müvekkili adına uzun yıllardan beri tescilli ve fasılasız surette kullanılmakla ayırt edici nitelik...

                      UYAP Entegrasyonu