Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde,... tescil nolu "..." ibareli markanın 16, 24, 27, 35, 38 ve 41.sınıf emtialarında, 12/05/2005 tarihinde tescil edildiği, ... tescil nolu "..." ibareli markanın 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 35 ve 37.sınıf emtialarında 03/07/2013 tarihinde tescil edildiği ve ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/606ESAS DAVA KONUSU : Marka KARAR : Bilgileri yukarıda yazılı ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin münhasıran hak sahibi olduğu "meşhur cemal usta uludağ kebapçısı 1964'ten beri" adlı markanın davalı tarafından marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturacak şekilde izinsiz ve haksız olarak kullanıldığını, davalının bu kullanımının Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7. ve 29. maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil etmekte olduğu gibi aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden kullanımının dava sonuçlanıncaya kadar önlenmesi ve durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine; davacının hak sahibi olduğu tescilli...
Bilirkişiler makine mühendisi ..., marka vekili ..., Mali müşavir ... müşterek raporlarında sonuç olarak; “...” ibaresinin markasal anlamda kullanıldığı dikkate alındığında, davalı kullanımının, davacı markasıyla benzer olduğu, davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, davalı kullanımının davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, davalının, markanın kapsadığı mallara yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali doğuracağı, dolayısıyla davalı tarafın bu eylemlerinin, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, marka hakkına tecavüz oluşturan ürünler ile iş ve tanıtım evraklarının SMK'nın 149-c/d/f maddeleri uyarınca toplatılması, üzerlerinden tecavüz konusu unsurların silinmesi, silinemiyor ve tecavüzün önlenmesi kaçınılmaz ise imhalarına karar verilmesi ve tecavüz oluşturan fiillerin durdurulması suretiyle (gerekirse internet üzerinden...
Markanın kullanımına ilişkin 556 sayılı KHK’nın 14.’üncü maddesi; “Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi hâlinde, marka iptal edilir. Aşağıda belirtilen durumlar markayı kullanma kabul edilir: a)Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması, b)Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması, c)Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, d) Markayı taşıyan malın ithalatı” Hükmünü içermektedir. Bu maddenin a bendine göre tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması markayı kullanma olarak kabul edilmiştir....
Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....
Dosya, davalının, davacıya ait "..." esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 06/01/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; "davalının kullanımının, SMK'nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz ve bu suretle haksız rekabet oluşturmayacağı, SMK m. 7/3-e kapsamında unvan veya işletme adının kullanılması sonucunda önceki tarihli markanın ihlal edilmesinin ön şartı olan SMK m.7/2'de düzenlenen koşulların gerçekleşmesi durumu söz konusu olmadığından davalı unvan kullanımının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği" yönündeki görüşlerini bildirdiği görülmüştür....
Bu bağlamda markanın kullanılmaması nedeniyle iptal edilmesinde kamu yararı da vardır." (Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 2004, s.423) Bu nedenle davalının hukuki yarar bulunmadığı yönündeki itirazlarının kabulü yoluna gidilmemiştir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir....
Oysa, dosya kapsamından, tarafların Behramkale’de birlikte “... ... ve Tasarım Atolyesi” ismiyle kurdukları atolyede faaliyetlerini devam ettirdikleri, hükümsüzlüğü istenen “...” markanın esasen taraflarca işletilen bu ortak atolyede ilk kez birlikte kullanıldığı, bu markanın tanınmasına her iki ortağın emek verip katkıda bulundukları, adi ortaklık ilişkisinin sona ermesinden sonra da tarafların davaya konu ibareyi bazı eklerle ticaret unvanı olarak kullanmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Taraflar arasında oluşturulan adi ortaklığın tasfiyesinden sonra, tasfiye payı olarak dava konusu markanın ne dosya taraflarından ...’ye verildiği ne de ... tarafından markanın tasfiye payı olarak alındığı kanıtlanamamıştır. Bu belirlemeler ve tespitler karşısında, dava konusu markanın tescilli ya da tescilsiz olarak adi ortaklığın taraflarınca kullanılabileceği kuşkusuzdur....
amaçlandığında da kuşku bulunmadığı; Davalı idarenin görev ve yetkileri arasında, tütün mamullerinin tüketimini teşvik eden, tütün ürünlerini cazip hâle getiren unsurların önlenmesi de yer aldığından, dava konusu Yönetmelik'le, piyasaya arz edilecek tütün ürünleri paketlerinde düz/standart paket uygulamasına yönelik usul ve esasların belirlendiği; düz paket uygulaması ile, tütün ürünlerinin çekiciliğinin azaltılması, tütün paketlerinin reklam aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı; yine düz paket uygulaması ile, sağlık uyarılarının fark edilirliğinin ve etkinliğinin arttırılması ve yanıltıcı bilgi verilmesinin önlenmesi, kişilerin tütün mamulüne bağımlılığının azaltılması, özellikle gençlerin ilgisini çekecek şekilde renkli ve albenisi yüksek tütün ürünleri paketlerinin piyasada bulunmasının önüne geçilmesi, tütün kullanımının zararları konusunda farkındalığın artırılması, tütün paketlerinin cazibesinin ortadan kaldırılması, tütün kullanımının neden olduğu sosyal...
yurt dışındaki kullanımına ait olduğunu, bu kullanımların da markanın tescilli olduğu sınıflarda olmadığını, davalı tarafın markayı yurt içinde kullanmadığını, markanın tescil edildiği tüm ürünlerde kullanılmadığını, son 5 yıldır kullanılmaması nedeniyle de markanın iptalinin gerektiğini ileri sürerek davalı firma adına tescilli .... markasının tüm emtialar bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir....