FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/149 Esas KARAR NO : 2023/89 DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) DAVA TARİHİ : 28/04/2022 KARAR TARİHİ : 24/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 28/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin çeşitli faaliyetleri sonucu “...” markası ve ticaret unvanı ile bilinen ve tanınan bir marka haline geldiğini, müvekkili şirketin ... nezdinde tescilli “...” ibaresini ihtiva eden tanınmış ve seri markaları bulunduğunu, bu markaların uzun yıllardır yoğun/yaygın kullanım sonucu ayırt edici ve tanınmış hale geldiğini, “...” ibaresinin görsel ve yazılı basında çok fazla ve yoğun reklamı yapılan bir marka olması sebebiyle tüketiciler nezdinde refleks olarak algılanan...
DAVALI : TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU - UETS VEKİLİ : Av. ... DAVALI : ... VEKİLİ : Av. ... - UETS DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 14/07/2020 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili .... ŞTİ'nin grup şirketi olan ...Pırlanta A.Ş.'...
Yukarıda yer verilen paragrafta belirtilen kriterlere göre; davacı tarafın dava aşamasında 23/11/2021 tarihli replik dilekçesi ile dava konusu marka başvurusunun SMK m.5/2 hükmü uyarınca kullanım yolu ile ayırt edici kılındığı iddiası ileri sürülmüşse de, söz konusu iddia, marka işlem dosyasında davacı marka vekili tarafından ibraz edilen 17/06/2021 tarihli karara itiraz dilekçesinde ileri sürülmemiştir. Marka işlem dosyasında ileri sürülmeyen itiraz sebebi, eldeki davada ileri sürülemeyeceğinden, davacı tarafın kullanım yolu ile ayırt edicilik iddiası değerlendirilmeksizin yargılama yürütülmüştür. Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan hizmetler; "Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu)." dir....
Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları başlıklı 7. maddesinde; (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması....
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 05.02.2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "Dava konusu marka ile davacının markası ve dava dışı şirketlerin markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, Dava konusu marka bakımından davacının eskiye dayalı kullanım iddiasından kaynaklı bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, Davacının tanınmışlık düzeyine ilişkin iddiaları bakımından dava konusu marka ile ilgili bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, Davacının ticaret unvanından kaynaklı olarak dava konusu marka için bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, Kötüniyet hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu," ifade edilmiştir. 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir....
Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için; A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi, B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi, C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir. Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır....
Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için; A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi, B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi, C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir. Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır....
marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. ----- marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir....
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK'nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir. Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları) "(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir....
Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için; A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi, B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi, C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir. Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır....