bu yana hükümsüzlük davası açma bakımından halen süre koşuluna uymadığı davayı, 5 yıllık süre dolduktan sonra 20/07/2011’de açtığı, hükümsüzlük davasının kabul edilemeyeceği, ancak, muarazının önlenmesi bakımından ileri sürülen talebin önceye dayalı işletme adı kaydının kullanılması yönünde uygun görüldüğü, gerekçesi ile asıl davada davalının “davacı adına TPE’de tescilli bulunan “...” ibareli markayı markanın kayıtlı olduğu emtiada markasal biçimde (motokurye araçlarında, büyük puntolarla işletme adı olarak, menülerde, ambalajlarda, personel kıyafet ve önlüklerinde vs. tanıtım gereçlerinde) kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, 5.000 TL manevi tazminatın ve 23.965,50 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karşı davacı tarafından açılan hükümsüzlük davası sabit olmadığından reddine, davalının resmi kurumlara bildirdiği esnaf kaydı yaptırdığı ve/ veya işletme devri yolu ile...
Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir....
Hükümsüzlük davaları yönünden 556 KHK m. 42, sadece tanınmış markalar yönünden bir süre (5 yıl) belirtmiş olup, diğer hükümsüzlük halleri yönünden bîr dava açma süresi belirtilmemiştir. Bu husus belli bir süre uygulamada tereddütlere yol açmıştır. Ancak ------------- boşluğu doldurarak, tanınmış markalar yönünden öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin diğer hükümsüzlük halleri yönünden de uygulanmasını içtihat etmiştir Davalı tarafın karıştırılma ihtimali bulunan ---tibaren 7 yıla yakın bir süre ---- geçmiştir. Somut olavda ------ davalı tarafın marka tescilinde kötü niyetli bulunması halinde ancak bu markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilecektir. Kötü niyetli marka tescili 556 S. KHK'da bir hükümsüzlük nedeni olarak sayılmamış olmasına rağmen, ----tarafından bu durum da hükümsüzlük nedeni olarak savunulmuştur, Yargıtay -------tarafından verilen kararlarda da kötü niyetli tescil hükümsüzlük nedeni olarak kabul edilmiştir....
Her ne kadar davacı taraf tanınmış marka olma iddiasını ve davaya konu ....... ve ...... markalarını kullandığını ispata yarar yeterli delil dosyaya ibraz edememiş ise de; davaya konu diğer marka ....... tescil numaralı marka ile de benzerlik koşulunun gerçekleştiği ve davalı marka tescillerinin kötüniyetli yapıldığı yönündeki mahkememizce yapılan tespit dolayısı ile hükümsüzlük davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir....
DELİLLER ve GEREKÇE Dava, davalıya ait ---- sayılı "----ibareli markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu ve davacının markasının tanınmış marka olduğu iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının marka tescilinde kötüniyetini gösterecek bir bulguya rastlanmadığı, hükümsüzlük davası için gerekli 5 yıllık sürenin geçirildiği, 556 sayılı KHK'nın 7. ve 8. maddelerine dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddinin gerektiği, ancak davalının, dava konusu markayı kullandığına ilişkin herhangi bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 556 sayılı KHK'nın 7 ve 8. maddelerine dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddine, kullanmama nedenine dayanılarak açılan davanın ise kabulü ile 2000/25506 sayılı markanın 556 sayılı KHK'nın 14 ve 42. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....
Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....
Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz(5) Hükümsüzlük hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.(6) Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.(7) 6 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir....
Yine davalı tarafça davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı savunulmuşsa da,---- maddesi; “Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez” hükmünü haizdir. Buna göre marka hükümsüzlük davalarında sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesinin uygulanabilmesi için ---- geçmiş olması gerekmektedir. Davaya konu --------- markasının ----- tescil tarihinden dava tarihine kadar geçen sürenin beş yıldan az olduğu, davacının süresinde hükümsüzlük davası açtığı anlaşıldığından sessiz kalma nedeniyle hak kaybının mevcut olmadığı anlaşılmıştır....
Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....