"Marka sahibinin talepleri" başlıklı 62. maddesinin (b) bendine göre"... Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazminini talep edebilir."Tazminat" tazminat başlıklı 64. maddesinde "Marka sahibinin izni olmaksızın, marka taklit edilerek üretilen ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulunduran kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür..." "Markanın itibarı" başlıklı 68. maddesi" Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu sebeple, ayrıca tazminat isteyebilir." hükmünü içermektedir.Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davalı İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2015/358 E. ve 2016/119 K. ile kamu davası açıldığı ve karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) KARAR TARİHİ: 19/01/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait TPE nezdinde tescilli ..., ..., ..., ..., ... tescil numaralı markalarından yan şerit markalarına tecavüz teşkil eden ayakkabıları www....com.tr internet sitesinde ticarete sunduğunu, Bakırköy 2. FSHHM nin 2015/17 D....
Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı miktarının tespit edilebilmesi için Trafik Sigortası Genel Şartları EK-1 de yer alan hesaplama yönteminin esas alınmasının gerektiğini, davaya konu aracın güncel kilometresinin 251.085 km. üzeri olduğunun tespit edildiğini, yapılacak değer kaybı tazminat hesabında işbu kilometrenin dikkate alınması gerektiğini, karşı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak 29.05.2018 tarihinde 9.766,00-TL ve 28.02.2019 tarihinde 1.695,00-TL meblağında tazminat verilen rücu dosyası olarak ......
Tazminat hukukunda çağın gereklerine uygun olarak geliştirilen içtihatlarla kişinin kalıcı sakatlıkları nedeniyle oluşan beden gücü kaybı nedeniyle gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi güç (efor) kaybı tazminatı diye tanımlanan tazminatın ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı görevi ve hayatın olağan akışı içindeki diğer işlerini zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek, bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen gücün oluşturduğu esası benimsenmektedir. Kişinin, bu zararını bizzat kendisinin "daha fazla bir güç" harcayarak gidermiş olması nedeniyle ilgili idarenin tazmin sorumluluğu olmayacağını kabul etmek ise güç kaybı tazminatının yukarıda açıklanan amacına hak ve nesafet ilkelerine aykırıdır....
Sonraki tarihli marka sahibinin iyiniyetli olması Sessiz kalma suretiyle hak kaybı savunmasının işler kılınması için gerekli son koşul, sonraki tarihli marka sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Buna göre, sessiz kalma suretiyle hak kaybı savunmasında bulunan sonraki tarihli marka sahibinin korunabilmesi için iyiniyetli olması, yani kendi marka tescilinin başkasının önceki bir hakkını ihlal ettiğini bilmemesi veyahut hal ve şartlara göre bilebilecek durumda olmaması esastır. İyiniyetli hareket etmeyen sonraki tarihli marka sahibi, MK 2 ve bunun marka hukukundaki yansıması olan sessiz kalma suretiyle hak kaybı ilkesi kapsamında korunmaya değer değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, sessiz kalma nedeniyle hak kaybının menfi tespit davasında ileri sürülemeyeceğine karar vermiştir (11. HD., 12.12.2011 T., 2010/6588 E., 2011/17257 K.)....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/227 Esas KARAR NO: 2021/93 DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ: 10/07/2019 KARAR TARİHİ: 01/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ------- ibaresinin kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili markalarının marka ünvanlarında yer alan ----- markayı tüketici gördüğü zaman bu ürünün ya da markanın yer aldığı mecraların müvekkili şirkete ait olduğu ---- yaptıklarını, davalı firmanın ---- ibaresini kullanımının ortalama hedef kitle nezdinde iltibas yol açacak şekilde sattığı ürünlerde kullanıldığını, bu kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğini ve müvekkilinin zarara uğrattığını, bu nedenlerle müvekkilİ şirketin bilinir ve güvenilir bir firma olarak ---beri faaliyet gösterdiği ---, davalının ---kullanımının müvekkilinin --- markalarında ----- ibaresi ile karıştırıldığı ve...
1.388.65 YTL yatırım giderleri 16.000 YTL satış kaybı alacağı olarak talebini düzeltmiştir....
Somut olayda ise davacı vekili, davacının 1 yıl süre ile Kamu İhalelerinden Men Cezası aldığını, 1 yıl boyunca ihaleye iştirak edemeyecek olan davacının ciro ve kar kaybı yaşadığını, elde etmeyi planladığı kardan yoksun kaldığını, davalı şirketin mal siparişlerini/taahhütleri zamanında veya hiç yerine getirmemesi sebebiyle davacının ticari itibarının zarar gördüğünün beyan ederek manevi tazminat talep etmişse de; davacının 1 yıl süereyle men cezası alması, bu cezadan dolayı ciro kaybı yaşaması ve yoksun kaldığı kar kaybı eldeki davada maddi tazminatın kaynakları olarak ele alınarak bu konuda davacı lehine tazminat hükmü kurulmuştur....
davacının 4.400 TL üzerinden değer kaybı tazminat talebinde bulunduğu, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı sigorta şirketinin değer kaybı maddi tazminat talebinden sorumlu olmadığı, davalı --------- zararın tamamından sorumlu olduğu, davacı vekili tarafından davalı ---------- karşı yönelttiği değer kaybı maddi tazminat talebini ıslah harcı yatırarak 45.000 TL ye yükselttiği, davalı sigorta şirketi yönünden değer kaybı maddi tazminat talebini 4.400 TL üzerinde bıraktığı, hal böyle olunca mahkememiz tarafından değer kaybı maddi tazminat talebine ilişkin olarak davalı ----------- yönünden 45.000 TL üzerinden kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden 4.400 TL üzerinden reddine karar vermek gerektiği; bir diğer husus ise kaza nedeniyle davacının kazanç kaybı maddi tazminat talebine ilişkin olarak yargıtay uygulamaları kapsamında kaza nedeniyle oluşan hasarın 15 gün içinde izale edilebileceğinin bilirkişi tarafından tespit edildiği, her bir gün için 1.100 TL kazanç kaybı üzerinden...
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yasada tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı bankadan hususi aracı için tüketici kredisi çektiğini ve bu kredi nedeniyle tanımlanan artı paradan kaynaklı takip nedeniyle manevi tazminat talep ettiği, bu şekliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....