Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ceza Dairesinin ... tarihli ve ... karar sayılı ilamında yer alan "...şikayetten vazgeçmiş olması nedeniyle, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırıdır...BOZULMASINA..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, Somut olayda, müştekilerin 24/01/2019 tarihli celsede şikayetçi olmadığına dair beyanının bulunduğu, karara konu tehdit suçunun şikayete tabi olduğu, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediğine dair bir beyanın da bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında takibi şikayete bağlı tehdit suçundan düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir....

    İncelenen somut olayda; mağdurun 12/11/2019 tarihli oturumda şikayetten vazgeçmiş olması karşısında, sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi yerine şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Malkara 1....

      ın ise kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmış olmaları sebebiyle hükmün onanmasına karar verdiği; katılanlar..., ...ve ... tarafından imzalanan 15.05.2012 havale tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesinin Dairece yapılan inceleme tarihinden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ve Dairemize intikal ettiği, ancak şikayetten vazgeçme dilekçesinden sanığın haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı görülmekle, Gereği düşünüldü: 1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 2-28.05.2012 gün, 2011/15378 Esas ve 2012/13247 Karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA, 3-Sanığa atılı taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı TCK'nın 89/5. maddesi uyarınca takibinin şikayete tabi olduğu, katılanların hükümden sonra temyiz aşamasında 15.05.2012 ve 17.05.2012 havale tarihli dilekçelerle şikayetten vazgeçtikleri anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 73/6. maddesi uyarınca sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulmak suretiyle sonuca göre hukuki durumunun değerlendirilmesi...

        Mağdur ...’ün şikayetten vazgeçme beyanı üzerine, aynı celsede hazır bulunan suça sürüklenen çocuk ... yada müdafinin şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediğini açıkça beyan etmemiş olması karşısında, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine dair hükmü temyizde hukuki menfaati bulunmadığından, temyiz itirazlarının 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 28.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          ın hükümden sonra 31.05.2016 havale tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu dilekçede kimlik tespiti yapılmaması nedeniyle, katılanın da duruşmaya çağrılarak dilekçe altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, şikayetten vazgeçme iradesinin bulunup bulunmadığı sorularak, şikayetten vazgeçme iradesinin tespiti halinde TCK'nın 73/4. maddesi uyarınca sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği saptanarak sonucuna göre takibi şikayete bağlı hakaret suçu yönünden hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu, 2-Sanık hakkında tehdit ve (1) nolu bozmaya konu olayla ilgili olarak şikayetten vazgeçmenin kabul edilmemesi halinde hakaret suçundan kurulacak hükümler yönünden; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki...

            uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın vazgeçmeden haberdar olduğu ve kararı temyiz etmemesi nedeniyle şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği anlaşılmakla, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulmadan düşme kararı verilmesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Mala zarar verme ve kasten basit yaralama HÜKÜMLER : Düşme Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mağdur ...’ın 14/12/2015 tarihli sanıklar hakkında şikayetten vazgeçme dilekçesi verdiği, daha sonra duruşmada bu beyanından vazgeçtiği, şikayetçi olduğunu bildirmiş ise de;, şikayetten vazgeçmenin hata, hile ve cebre dayandığına dair bir iddiada bulunmadığı, bu konuda bir delil bulunmadığı, şikayetten vazgeçmeden dönülemeyeceği, şikayetten vazgeçmeden vazgeçme niteliğinde olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı, verilen katılma kararının hükümsüz olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.10.2019 gün 2017/5-29 Esas ve 2019/598 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; CMK’nın 243. maddesindeki “Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır” biçimindeki düzenleme ile istikrarlı olarak sürdürüle gelen Ceza Genel Kurulu ve Ceza Daireleri uygulamalarına göre; soruşturma...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu ve katılan ...’ın hükümden sonra, 06/04/2018 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi ve sanığın 10/06/2015 tarihli duruşmada, şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğine ilişkin beyanının, şikayetten vazgeçmeyi kabul niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesindeki “Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca, hükmün kesinleşmesine kadar şikayetten vazgeçmenin hukuken geçerli olması ve sanığa isnat edilen mala zarar verme suçunun takibi şikâyete bağlı suçlardan olması nazara alınarak...

                  şikayetin bölünmezliği kuralı gereği aynı olaya ilişkin olan şikayetten vazgeçmenin diğer sanık ...’a de sirayet edeceği ve şikayetten vazgeçmeden daha sonraki aşamalarda dönülemeyeceği dikkate alınarak, katılma kararı hükümsüz kaldığından, ...’in katılan sıfatını kaybetmesi nedeniyle vekilinin beraate ilişkin hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 20/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    yapılan incelemede; Şikayetçi adına 17/04/2013 tarihli vekaletnameye istinaden şikayetten feragate yetkili olduğu anlaşılan şikayetçi vekilinin, 13/02/2014 tarihli dilekçe ile şikayetten vazgeçmesi katılma kararını hükümsüz hale getirip temyiz hakkını ortadan kaldırdığından 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye aykırı olarak, şikayetçi vekilinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 11/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu