Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davalarının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde yer alan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olduğu ve şikayet hakkının da mağdure ...’ın babası olan...’e ait olup, ...'in soruşturma evresinde alınan beyanında sanıklardan şikayetçi olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde esasen şikayet hakkı bulunmayan mağdurenin mevcut şikayetinden vazgeçtiği gerekçesiyle kamu davalarının düşmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ağır Ceza Mahkemesince davacı hakkında yağmaya teşebbüs ve tehdit suçları nedeniyle beraat, mala zarar verme ve yaralama suçları için ise şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararları verildiği anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanunda sayılan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraat etmesi nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “yağma suçundan tutuklanmasına rağmen değişen suç vasfına göre mala zarar verme ve yaralama suçundan hakkında düşme kararı verildiği bu nedenle davacının CMK'nın 144/1-c maddesine göre tazminat isteyemeyeceği” gerekçesiyle yetersiz değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince...

      Davacının 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, Tazminat talebinin dayanağı olan Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/329 Esas – 2016/92 Karar sayılı ceza dava dosyasında, davacının ''silahla tehdit'' suçundan tutuklandığı, yapılan yargılama sonunda eylemin ''basit tehdit'' suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verildiği dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 144/1-c maddesine göre davacının tazminat isteyemeyecek kişilerden olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Suçun manevi unsuru genel kasttır. Failin,bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesi şart değildir. Fail ile mağdurun anlaşmasına olanak sağlanması için soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun şikayetine tabidir. Suçun oluşması için eşyaya önemli ve hemen giderilemeyecek bir zararın verilmesi gerekir. Sanığın yanında çalıştığı mağdurdan alacağını alamaması nedeniyle altmış paket laminant parkeyi tiner dökerek yakması şeklindeki eyleminin, TCK'nın 152/2-a maddesinde öngörülen suçun takibinin şikayet tabi olmadığı gözetilmeden şikayetten vazgeçme nedeni ile düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Ağır Ceza Mahkemesince davacı hakkında Yağma suçu nedeniyle beraat, Yaralama suçu için ise şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararlarının verildiği anlaşıldığından, 5271 Sayılı Kanunda sayılan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraat etmesi nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “davanın CMK'nın 144/1-e maddesine uygun olmaması” gerekçesiyle yetersiz değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.03.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 3.905,78 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tazminat talebinin dayanağı olan Mersin 5....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kamu davası açıldığı, hüküm verildikten sonra, katılanın 14/03/2011 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesinin dosya içerisinde bulunduğu, katılana ait olup olmadığının dilekçe ve ekinde kimlik tespiti yapılmadığı için belirlenemediği, şikayetten vazgeçme dilekçesinde hakim havalesinin açılmış olduğu ancak imzalanmadığı gözetilerek katılan çağrılarak şikayetten vazgeçip vazgeçmediği sorulmak suretiyle öğrenilip,sanığa yüklenen mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK.’nun 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün...

                O şikayetçi olursa ben de şikayetçiyim, şikayetten vazgeçerse kabul ederim..." dediği, şikayetten vazgeçmenin bir şarta bağlanamayacağı ve şikayetçilerin açıkça şikayetten vazgeçtiklerine dair beyanları bulunması gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkında şikayetten vazgeçme gerekçesiyle düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Ceza mevzuatında şikayetten vazgeçmenin şekil ve usulleri açıkça belirtilmemiş ise de; şikayet hakkını kullanma yetkisi olanların şikayetten vazgeçme hakkına da sahip olduğunun kabulü gerektiği, anne ve babanın müştereken velayet hakkına sahip oldukları durumda her ikisinin birlikte bu hakkı kullanabilecekleri, velayet hakkı sadece birisinde ise bu hakkın onda olduğu hususunda yerleşik Yargıtay içtihatlarının mevcudiyeti karşısında, 2011 doğumlu olan mağdurun velayetinin annesi ... (...)' de bulunduğu, şikayetten vazgeçme hakkının da ...'a ait olduğu gözetilmeden, baba ...'...

                    ve şikayetten vazgeçmeye muvafakatinin olup olmadığının tespit edilmesinin ardından iadesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu