Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 2- Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçunda şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine dair kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde; Müştekinin yargılama sırasında şikayetten vazgeçtiğini beyan etmesi, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi karşısında hükmü temyiz etmede hukuki yararı bulunmayan sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nun 317.maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE 18/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sair temyiz itirazlarınının reddine, ancak; Mağdurun 10.06.2006 tarihli celsede sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, sanığın bu şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediği, duruşma bitmeden mağdur vekilinin tekrar şikayetten vazgeçme beyanını tekrarladığı, sanıktan son sözünün sorulması üzerine sanığın bir diyeceğinin olmadığını beyan etmek suretiyle dolaylı olarak şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği anlaşılmakla, meşru savunma koşulları oluşmayan olayda, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...

      nin 17/03/2015 günlü oturumda "hakkımdaki şikayetten vazgeçmeyi kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum" şeklinde ifade verdiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Katılan adına vekaletnameye istinaden şikayetten feragate yetkili olduğu anlaşılan katılan vekilinin hükümden sonra UYAP üzerinden gönderdiği 15.07.2014 havale tarihli dilekçesi ile sanık hakkındaki şikayetten vazgeçtiğini bildirmiş olmasına karşın, katılan vekilinin e-imzasının geçersiz olduğunun belirtilmesi karşısında, bu husus araştırılarak şikayetten feragat dilekçesinin geçerliliğinin tespit edilmesi ve geçerli olması durumunda sanığın üzerine atılı suçun soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete tabii olduğu ve sanığın da şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği hususu göz önünde bulundurulup sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz...

          Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak; Mağdurun şikayetten vazgeçmiş olması, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocukların şikayetten vazgeçmeyi kabul etmeleri karşısında, kovuşturma şartı ortadan kalkmakla davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının, "mağdurun şikayetten vazgeçtiği, suça sürüklenen çocukların ise şikayetten vazgeçmeyi kabul etmeleri...

            un şikayetten vazgeçmesine, babasının muvafakat etmesi gerektiğinden, mağdurun babasının şikayet hususunda beyanı alınmadan yaşı küçük mağdurun annesinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK'nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, yargılama konusu trafik kazası nedeniyle yaralanan 2006 doğumlu mağdurun anne ve babası olan ve şikayetten vazgeçme yetkisi bulunan katılanların hükümden sonra, temyiz aşamasında 05.03.2013 havale tarihli dilekçeleriyle şikayetten vazgeçtiklerini beyan ettikleri, sanığın da yargılama aşamasında 20.06.2012 tarihinde alınan beyanında katılanların şikayetten vazgeçmeleri durumunda şikayetten vazgeçmeyi kabul...

                Ancak; Müştekinin sanık hakkında şikayetten vazgeçme dilekçesi vermemesi ve vazgeçme hususunda dosyaya yansıyan beyanı da bulunmaması karşısında, yargılamaya devamla sanığın savunması alınıp mevcut delliler toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgı sonucu şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Katılan vekili tarafından gönderilen 05/06/2012 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesinin 06/06/2012 tarihinde havale edilerek dosyaya konulduğu, ayrıca müşteki vekilleri tarafından sunulan şikayetten vazgeçme dilekçelerinin dosyaya sunulmuş bulunduğu anlaşılmakla,sanığın üzerine atılı suçun soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu gözetilerek, katılan ile müşteki şirketlerin şikayetten vazgeçme hususunda yetkili olup olmadığı ve sanığın 5237 Sayılı TCK'nın 73/6. maddesi uyarınca şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Şikayet vazgeçme nedeniyle düşme Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla yapılan hırsızlık suçunun şikayete tabi olduğu, müştekinin 03.12.2015 dilekçesi ile şikayetten vazgeçme dilekçesi verdiği, sanığın 15.02.2016 tarihli duruşmada şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği, yazılı şekilde şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, anlaşılmakla sanığın bu hükmü temyizde hukuki menfaati olmaması nedeniyle, temyiz isteminin CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 26/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu