Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir....

KARŞI OY YAZISI Dava; davacının dava dışı eşi ile davalının evlilik dışı birlikteliğinden kaynaklanan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği, dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir....

    TMK’nın 25/son maddesinin, hem kişilik haklarının korunması hem de maddi ve manevi tazminat davalarını kapsadığının kabulüyle tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat davalarının davacı şirketin ikametgahı mahkemesinde de açılabilecektir” şeklinde hüküm kurarak tüzel kişilerin de manevi tazminat isteyebileceğini ifade etmiştir. 7) Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2001/4164 E., 2001/8421 K. sayılı kararında; “MK.’nın 24. Maddesi ve BK.’nun 49. Maddesinde belirtilen manevi zarar kişisel çıkarlarında uğradığı eksilmedir. Bir tüzel kişinin haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı) varlıklarına yapılan saldırının bu manevi değerlerinde eksilmeye neden olacağı açıktır. Gerçi, duyguları olmayan tüzel kişilerin elem ve ızdırap duymaları düşünülemez....

      "İçtihat Metni" Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedenine dayalı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 20/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı, davalı vasisi ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının, tanık olarak alınan ifadesindeki sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı ve hükmedilen manevi tazminatın miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

        tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 27/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi, karşı davada; davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine 17/05/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemi, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

          Bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir. 16. Manevi zarar ise kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. 17. Türk Borçlar Kanunu’nun “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58. maddesinde; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

            Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; davacı hakkında nitelikli cinsel saldırı ve şantaj suçlarından kamu davası açılmış olduğuna göre, davalıların şikayetçi olmasında ciddi emare bulunduğu anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında beraat kararı verilmesi şikayetin haksız olduğunu göstermez. Şu durumda; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kişilik haklarına saldırı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dergisindeki Başyazısı, Psikolojik Savaşa Meydan Okuma” başlıkları altında yayınlanan yazıların müvekikkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu, toplumda ... Operasyonu olarak bilinen operasyonun başlamasının ardından davalıların bütün yayın organlarında (haftalık dergi, web sitesi) davacıya yönelik bir karalama kampanyası başlattıklarını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, davaya konu edilen yazılarda davacının kişilik değerlerine yönelik bir ifade bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davaya konu yazılarla ... İstihbarat Teşkilatında uzun yıllar görev yapan davacıya yönelik başka ülkenin ajanı olduğu, başka ülke ve tartışmalı kişiler ile birlikte kendi ülkesine ihanet ettiği imasında bulunulduğu, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davalıların ......

                incelenmesinde; Asıl ve karşı dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu