Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının olay günü alacağa konu senet bedellerini ödeyeceğinden bahisle buluşma teklif ettiğini ancak aralarındaki konuşma sırasında davacıdan aldığı senetleri yırtarak ödeme yapmadığını beyanla, karşılaştığı olumsuz muamele nedeniyle uğradığı manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya karşı ağır suç teşkil eden bir eylemde bulunmak sureti ile manevi üzüntüye uğramasına neden olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

    şeklinde hakaret ettiğini, davalının haksız eylemleri nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini ve işi bırakmak zorunda kaldığını belirterek uğradığı manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının davacıya mobbing uyguladığına ilişkin kanıt bulunmadığı, ancak hakaret eyleminin ise sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalının, davacının amiri konumunda olduğu, aralarında yaşanan tartışma sonrasında davalı tarafından davacıya yönelik sarf edildiği iddia edilen "Ben senin o kuş beyninin içinden neler geçtiğini bilmiyor muyum sanıyorsun!" şeklindeki ifadenin esasen değer yargısı mahiyetinde olduğu, kaba ve incitici olmakla birlikte davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Şu durumda; manevi tazminat isteminin tümden reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, birleşen davalarda davalı ... aleyhine aynı tarihte verdiği dilekçeler ile internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davalarda davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava basın yoluyla, birleşen davalar internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

        avukatı olan davalının telefonla bağlanarak kişilik haklarına saldırı nitelikli beyanlarda bulunduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının programda haksız ve hukuka aykırı ithamlarda bulunduğunu, davacının kusurlu davranışı nedeniyle cevap ve savunma hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, programa telefonla bağlanan davalının sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından; davalının üniversite yıllarından beri arkadaşı olan dava dışı .. kulübüne ait kiraladığı tesislerde oğluna sünnet töreni düzenlediği, sünnet törenine davet edilenlerden .. ile avukatı olan davalı ve adalet, içişleri ve savunma bakanlarının da katıldığı, dava konusu canlı yayında sünnet törenine katılanlar arasındaki ilişkinin programda konuşulduğu, davacının dava konusu programda .....

          (M) KARŞI OY YAZISI Dava kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Kanun'un 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarar uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır....

            Bu aşamada hükmedilen tazminat miktarı hakkındaki görüşümü saklı tutuyorum. Yukarıda belirttiğim nedenlerle, Dairemizin çoğunluğunun bu davalı yönünden davanın reddi gerektiğine dair (2) numaralı bentteki kararına da katılmıyorum. 31/03/2016 KARŞI OY YAZISI Dava, davalı ...'in davacının diğer davalı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kısmen reddolunan kısmının kaldırılıp yeniden yargılama yapılarak 12.000TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı, davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarına saldırdığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/01/2015 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken ücüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yapılan değerlendirmeler neticesi davalı tarafın 208/04/2017 tarihinde sosyal paylaşım ağı facebook hesabı üzerinden davacıya yönelik olarak "Fetönün O...... su" şeklinde yazmak suretiyle paylaşımda bulunarak, söylediği ve eleştiri sınırlarına aşan, ifade özgürlüğü kapsamında kalmayan sövmek suretiyle olan söz konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder mahiyette olduğu ve davacı yararına bu ifadeleri nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığı, tarafların tarafların celp olunan ve belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden ifadeler nedeniyle manevi tazminat ödetilmesi gerekmekle birlikte manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararı tazmin amacı olmaması ve ölçülü olması gerektiği de değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulü ile, 2.500TL...

                Davacı, davalının seçim bürosu açılışında basına da yansıyan ifadeleri nedeniyle kişilik haklarına yönelik saldırı sonucu uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davalının davacıya yönelik ifadelerinin eleştiri sınırlarını aştığı, davacıyı toplum nezdinde küçük düşürecek ve kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olduğunun sabit olduğu, ne var ki dava dilekçesinde davalının eyleminin kınanması ve kararın yayınlanması talebi bulunmadığı halde mahkemece bu yönde karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu