Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden açık ayıplarla ilgili talebin reddine, gizli ayıplara yönelik talebin kısmen kabulü ile toplam 9.500.00.TL' nın tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı Emlak Konut GYO A.Ş. dışındaki diğer davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacıların manevi tazminat talebi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların manevi tazminat talebi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, davalı Emlak Konut GYO A.Ş.' nin arsa maliki olduğu ve davalı ile yapılan sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Davacılar ile davalılar arasında imzalanan 01.05.2008 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinde, davalı...

    Mahkemece, davalı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer Davalılar yönünden açık ayıplarla ilgili talebin reddine, gizli ayıplara yönelik talebin kısmen kabulü ile toplam 9.500.00.TL' nın tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Emlak Konut GYO A.Ş. dışındaki diğer davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının manevi tazminat talebi yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat talebi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, davalı Emlak Konut GYO A.Ş.' nin arsa maliki olduğu ve davalı ile yapılan sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Davacı ile davalılar arasında imzalanan 01.05.2008 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinde, davalı Emlak Konut...

      İlk derece mahkemesince; "1- Davacının davasının kısmen kabulü ile; 2- Davayı konu edilen TJ33MS5C Model, CH61596 nolu mitsubishi motor model, S4S6S1D, 262615 seri nolu jeneratörün gizli üretim ayıplı olduğunun tespiti ile, davacının ücretsiz onarım hakkının bulunduğunun tespitine, davalılar tarafından ücretsiz onarımının müteselsilen ifa edilmesine, 3- Davacının manevi tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine," karar verilmiş; bu karar davalı T5 vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      davacının kişilik haklarının zedelenmesine yol açmadığı/ manevi tazminat koşulların oluşmadığı kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

      Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından değil, sipariş edilenden başka bir malın gönderilmiş olmasından (aliud teslim) kaynaklanmaktadır. Olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir (HUMK m. 76) Mahkemece, uyuşmazlığın yukarıda belirtildiği şekilde nitelendirilip toplanan deliller bu çerçevede değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan TTK.’nun 25/3. maddesinde öngörülen ayıplı mal satışı nedeni ile ayıp süreleri yönünden değerlendirme yapılarak süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı- karşı davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 30.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Türk Ticaret Kanunu’nun 25/3 üncü maddesine göre satılan maldaki ayıbın teslim sırasında açıkça belli olması halinde alıcının iki gün içinde ihbar etmesi, açıkça belli değilse sekiz gün içinde muayene etmesi ya da ettirmesi ve bu muayene sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde durumu aynı süre içinde satıcıya bildirmesi gerekir. Davacının cari hesap kayıtlarının incelenmesinde 15.6.2006 tarihli bir faturanın kayıtlı olduğu, 22.6.2006 tarihinde de ayıptan söz edilerek davalı tarafından davacıya bir e-posta gönderildiği anlaşılmaktadır....

          olduğunu, gerek ticari itibarına gölge düşürülmüş olması gerekse hem üretici hem satıcı davalıya güvenle alacakları makinenin sürekli arıza yapması ve malın ayıplı çıkması nedeniyle manevi zarara uğradıklarını iddia ederek 19.000 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kararın gerekçesiz olması, kısa karar gerekçeli karar çelişkisi, hükmün fıkralarının kendi içerisinde çelişkili olması kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi ve delillerin hiç değerlendirilmemiş olduğu derecesinde yargılama işlemleri eksik bırakıldığının kabulü gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadın davasında zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak iki ayrı sebeple boşanma talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi kadının zina sebebine dayalı boşanma talebini kabul etmiş ise de erkeğin zina eyleminde bulunduğunu hangi delillere dayalı olarak kabul ettiğini gerekçesinde açıklamamıştır. İlk Derece Mahkemesinin kararı gerekçesizdir. Bunun yanında davalı-karşı davacı kadının talepleri terditli olmayıp iki ayrı boşanma sebebine dayanılmaktadır....

            Kararın gerekçesiz olması, kısa karar gerekçeli karar çelişkisi, hükmün fıkralarının kendi içerisinde çelişkili olması kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi ve delillerin hiç değerlendirilmemiş olduğu derecesinde yargılama işlemleri eksik bırakıldığının kabulü gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadın davasında zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak iki ayrı sebeple boşanma talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi kadının zina sebebine dayalı boşanma talebini kabul etmiş ise de erkeğin zina eyleminde bulunduğunu hangi delillere dayalı olarak kabul ettiğini gerekçesinde açıklamamıştır. İlk Derece Mahkemesinin kararı gerekçesizdir. Bunun yanında davalı-karşı davacı kadının talepleri terditli olmayıp iki ayrı boşanma sebebine dayanılmaktadır....

            Somut uyuşmazlıkta; Davacı tarafından, davalıdan toplam 750 kg sıvı halde kalıp silikonu satın aldığını, söz konusu silikonun, doğal taş/kültür taşı yapımında kullanılan kalıp üretiminde kullanıldığını, silikonların 16/03/2018 tarihinde tesliminin tamamlandığını, davalıdan alınan silikonlardan yapılmış kalıplarla oluşturulan taşlarda beyazlama olması nedeni ile müşterilerinden şikayetler geldiğini ve bu durumun davalının satış temsilcisine 24/03/2018 tarihinde whatsapp mesajları ile bildirildiğini ve davalı tarafın satılan ürünleri peyder pey geri almayı kabul ettiğini, 26/03/2018 tarihinde iade faturası düzenlenerek 8.201,80-TL tutarındaki kalıp silikonun iade edildiğini belirterek, ayıplı olduğu belirtilen silikon nedeni ile yapılan ödemeler, silikonların kullanımı ile elde edilen taşların hatalı/ayıplı olması nedeni ile uğranılan zarar ve manevi tazminat talep edilmiş, davalı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, satılan silikonun ayıplı olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı...

              UYAP Entegrasyonu