Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta; Davacı tarafından, davalıdan toplam 750 kg sıvı halde kalıp silikonu satın aldığını, söz konusu silikonun, doğal taş/kültür taşı yapımında kullanılan kalıp üretiminde kullanıldığını, silikonların 16/03/2018 tarihinde tesliminin tamamlandığını, davalıdan alınan silikonlardan yapılmış kalıplarla oluşturulan taşlarda beyazlama olması nedeni ile müşterilerinden şikayetler geldiğini ve bu durumun davalının satış temsilcisine 24/03/2018 tarihinde whatsapp mesajları ile bildirildiğini ve davalı tarafın satılan ürünleri peyder pey geri almayı kabul ettiğini, 26/03/2018 tarihinde iade faturası düzenlenerek 8.201,80- TL tutarındaki kalıp silikonun iade edildiğini belirterek, ayıplı olduğu belirtilen silikon nedeni ile yapılan ödemeler, silikonların kullanımı ile elde edilen taşların hatalı/ayıplı olması nedeni ile uğranılan zarar ve manevi tazminat talep edilmiş, davalı tarafça ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, satılan silikonun ayıplı olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...'dan çeşitli mobilyalar aldığını, karşılığında 4.700 TL bedelli bono keşide ettiğini, aldığı 2.500,00 TL bedelli Beyza marka koltuk takımının ayıplı olduğunu, kendisinin onarımı davalının da ayıpsız misli ile değişimi kabul etmediğini, toplam borcunun bir kısmını ödediğini, koltuk takımına karşılık gelen bakiye 2.475,00 TL'yi ise koltuk takımının ayıplı olması nedeniyle ödemediğini, ve koltuk takımını istedikleri zaman gelip alabileceklerini bildirdiğini fakat davalının mobilyaları almadığını, tersine bonoyu takibe koyduğunu iddia ederek Bakırköy 9....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı; vefat eden annesi tarafından uzun yıllar önce dokunmuş bu yüzden manevi değeri çok fazla olan Kayseri el dokuması halısının 120 TL bedel mukabilinde temizlenmesi için davalıya teslim ettiğini, ancak davalının halıya onarılmayacak şekilde zarar verdiğini ileri sürerek 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı taraf; hukuka aykırı olarak elde edilen ses ve video kaydına delil olarak dayanılamayacağını, halının davalıya teslimi esnasında yıpranmış ve solmuş olduğunu, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu yüklük, dolap, ve vestiyer yapım işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davası ve BK'nın 49. maddeye dayalı akde aykırılığın kişilik haklarına saldırı oluşturduğu iddiasıyla açılmış manevi tazminat davasıdır.Dairemizin 08.09.2014 tarih ... esas, ... karar sayılı bozma kararında ayıpla ilgili hukuki açıklamalara yer verildikten sonra, düzenlenen rapor ve ek raporda ayıplı imalâtın 220,00 TL + KDV bedel ile giderilebileceği ifade edilmiş ise de söz konusu ayıpların eserin reddini gerektirecek oranda olup olmadığı her türlü tereddüt ve kuşkudan uzak bir şekilde saptanmadığı, raporun içeriği itibariyle hüküm kurmaya yeterli olmadığı halde mahkemece yetersiz gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı, aynı bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınarak eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı...

      Mahkemece, davacının ayıplı malın iadesi talebinin reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.071,82-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin iptali ile sözleşme bedeli ve yapılan masrafların iadesi talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.”...

        Yukarıda da izah edildiği üzere, taraflar arasında malın teslim edilip teslim alınmadığı hususunda bir ihtilafın bulunmadığı, davalı tarafın malın teslim aldığını kabul ettiği ancak ayıplı olduğunu iddia ettiği, bu hususta ispat edilememiş olduğundan; takibin fatura bedellerinin toplamı olan -----asıl alacak üzerinden devam etmesi gerektiği; faiz hesaplamasının ise, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihinin ---- olduğu, verilen mehilin -- iş günü olması nedeniyle faiz başlangıcının ---- olacağı, o tarihten takip tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcunun faizinde kamu bankalarınca bir yıl vadeli ---- para cinsinden mevduatlara fiilen uygulanan azami faiz oranı olan ------- faiz alacağının doğduğu; sırf bu yönde hazırlanan bilirkişi raporunun yerinde bulunduğu nazara alınarak fatura bedellerinin toplamı olan --- asıl alacak ve ---- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş; Davacının inkar tazminatı talep ettiği, satışın faturaya...

          İlk derece mahkemesince; "...Satış sözleşmesine aykırı olarak dava konusu buzdolabının ayıplı olması manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar sebebiyle aynı zamanda davacının kişilik haklarının Medeni Kanunun 24. maddesi anlamında zedelenmesi ve bu nedenlede eylemin Türk Borçlar Kanunun 49. maddesi uyarınca haksız bir eylem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gibi vücut tamlığınada zarar verilmiş değildir. Manevi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından davacnın manevi tazminat talebi yönünden talebin reddine, karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının maddi tazminat talebi yönünden, 1.000,00 TL'ye dava tarihinden itibaren, 9.032,73 TL'ye ıslah tarihi olan tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte toplam 10.032,73 TL'nin davalı Whirlpool Beyaz Eşya San. Ve Tic....

          Davacı T1 ın manevi tazminat talebi yönünden; Yerleşik yargı içtihatlarına göre manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir....

          Uyuşmazlık noktası ise dava konusu faturaya ilişkin malın ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere satıcı satılan maldaki ayıptan sorumludur. Ancak bu sorumluluğun doğması için TTK ve TBK’da ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Satışa konu malın açıkça ayıplı olması halinde teslimden itibaren --- gün, açıkça ayıp olduğu belli değil ise ----- gün, ayıp gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren makul sürede satıcıya ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda davalı dava konusu ürünlerin ayıplı olduğunu ve süresinde teslim edilmediğini savunmuştur. Ne var ki davalı alıcı malın ayıplı olduğu hususunda davacı satıcıya usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunmamış, geç teslim nedeniyle herhangi bir ihtirazi kayıt koymamıştır....

            Dava, tazminat istemine ilişkindir. Davacının davaya konu pancar kesme makinasının ayıplı olması sebebiyle kendisine ait pancarları bedeli karşılığında başkasına söktürmesi sebebiyle uğradığı zarar, TBK'nun 229/3 maddesinde belirtilen doğrudan zarar kapsamında olup davacının bu kapsamda uğradığı zararı davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır. Davacının davaya konu makinanın ayıplı olması sebebiyle 3. kişilerin pancar kesme işini yapamaması sebebiyle uğradığını iddia ettiği zarar yönünden ise, taraflar arasında görülüp kesinleşen Merzifon 1. AsHM'nin 2015/2159 Esas, 2019/118 Karar sayılı dosyası ile makinanın ayıplı olmasında davalının bir kusurunun bulunmadığının belirlenmesi de dikkate alındığında, davacının TBK'nun 229/son maddesi kapsamında bu yöndeki zararını talep etme imkanının bulunmadığı kanaatine varılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu