Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Daire kararında; "...Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da bir değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) gerektiğinde en son Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’ndan da rapor alınarak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....

    İhtisas Dairesi raporu nazarında yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 3/8/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9....

      Davaya konu olayda Maluliyetin tespiti konusu taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Maluliyetin tespiti açısından davanın yasal dayanağı Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir....

        İhtisas Kurulu'nca verilen raporda 31/12/2009 tarihli iş kazasına yönelik rapor düzenlenerek müvekkilin 2009 ve 2017 yılında geçirdiği iş kazaları arasında illiyet kurulamadığı, ve 2009 tarihli kaza nedeniyle maluliyetin "%0" olduğunun rapor edildiğini, müvekkilindeki mevcut % 13,10 oranındaki maluliyetin 2017 yılında geçirilen iş kazası sonucu oluştuğunu, ATK 3....

        Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda, kaza neticesinde davacı ...'ın maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi “Engelli Sağlık Kurulu Raporu” tarafından düzenlenen 03/01/2019 tarihli rapor İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup anılan bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan daimi maluliyeti %10 olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan raporun yazılış şekli gözetildiğinde hangi yönetmelik hükümlerinin esas alındığının tespiti mümkün bulunmadığı, bu hali ile kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.--- sayılı içtihadı naza alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır. Dosyada mübrez -- tarafından çalışma gücü yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporada, davacının başkasının bakımına muhtaç olmadığı belirtildiği, anlaşılmakla davacının bakıcı gideri zararı oluşmadığından bu cihetteki davasının reddine karar verilmiştir....

            Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir....

              K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde şantiye doktoru tarafından uygulanan yanlış tedavi sonucu uğradığı sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının %34,0 olarak tespitine karar verilmiştir....

                K A R A R Dava, davacının maluliyeti ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunun tespiti ile ilk talep tarihin takip eden ay başından itibaren davacıya maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının malul sayılmasına, maluliyetin başlangıcının 17/05/1999 olduğuna, 01/07/2002 tarihinden itibaren davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı Kurum tarafından Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunca verilen raporlar arasında çelişki olduğu, mahkememce her iki rapor arasındaki çelişki giderilmediği gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dosyadaki, kayıt ve belgelerden davacı hakkında tanzim olunan Yüksek Sağlık Kurulunun 04/09/2009 tarihli raporuna göre SSSİT 3. Bölüm 10. Maddesi A/14-A fırkası uyarınca davacının çalışma gücünün 2/3 sini kaybetmiş olduğundan malul sayılmasına, maluliyet başlangıcının ......

                  Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, maluliyetin tespiti, aylık bağlanması ve aykırı kurum işlemlerinin iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince yasal prosedür işletilerek yöntemince alınan raporlarla davacının %60 oranında malul olmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği tespit edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu