Eldeki dosya kapsamında; davacının yaralanması sebebiyle ...Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp bilirkişi kurulunun 21/08/2017 tarihli raporu ile %21 oranında sürekli maluliyet tespitinin yapıldığı, rapora karşı davalının cevap dilekçesinde ve İtiraz Hakem Heyetine sunduğu itiraz dilekçesinde maluliyet raporuna defaten itiraz edilmesine karşın davalı vekilinin itirazının değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin olduğu, 5510 sayılı kanun kapsamında adı geçen yönetmelik sebebiyle verilen maluliyet raporlarına ilişkin itiraz halinde uygulanması gereken prosedürün mahkemelerden intikal eden uyuşmazlıklar için uygulanacağının belirtildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen Katip Çelebi Üniversitesinden alınan 16.05.2018 ve 28.11.2018 tarihli raporların Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği ve %6,3 oranında maluliyet belirlendiği, Mersin Üniversitesinden alınan 21.12.2018 tarihli raporun da Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği ve %3 oranında maluliyet belirlendiği, bu haliyle aynı mevzuata göre hazırlanan yakın tarihli maluliyet raporları arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır....
Davacı, dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen maluliyet zararının giderilmesi için 21.03.2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporunda belirtilen %34 sürekli maluliyet oranı ile birlikte davalı sigortaya başvurduğu, davalı ... tarafından %17 maluliyet oranı baz alınarak davacıya ödeme yapıldığı, yapılan ödeme neticesinde davacı ile davalı ... arasında %17 maluliyet için mutabakat imzalandığı anlaşılmaktadır. 15.05.2017 tarihli mutabakatta, tazminat bedelinin hesaplanabilmesi için gönderilen ve trafik kazası arasında illiyet bağı/nedensellik bağı bulunan tedaviye ilişkin belgelerin incelenmesi ile özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kayıp oranını fazlaya dair bilcümle haklarından feragat ederek %17 olarak kabul etmiştir....
Bu durumda mahkemece maluliyet hususu kesinleştirilmeden %43 maluliyet oranına göre hesaplama yaptırılarak bu hesaplamaya itibar edilip karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf talebi haklıdır. Mahkemece yapılacak iş; davalı tarafın maluliyet oranına itiraz etmiş olduğu dikkate alınarak her ne kadar Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu tarafından 23/09/2016 tarihli Karar ile sigortalının geçirdiği iş kazası nedeniyle maluliyet oranı E cetveline göre %43 olarak belirlenip, kontrol muayenesi gerekmediğine karar verilmiş ise de tazminat dosyasında davalı tarafın itirazı nedeniyle ATK Genel Kurulundan aldırılan raporda maluliyet oranı %41,0 olarak tespit edilmiş olduğundan davalı tarafa maluliyetin tespiti davası açmak için kesin süre verilip, verilen kesin süre içerisinde davanın açılması halinde maluliyet hususunda verilecek kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkacak maluliyet oranı dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir....
Başvuru sahibi vekili, davacının meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, cismani zararın tazmini amacı ile %8 maluliyet oranı üzerinden tahkim komisyonuna başvuru yapıldığını, yapılan başvuru neticesinde %8 maluliyet oranı üzerinden karar verildiğini, bu kez davacıda iyileşme süreci devam ettiğinden maluliyet oranının sürekli artış gösterdiğini belirterek maluliyete ilişkin alınan yeni raporda ise davacının maluliyet oranının %19 olarak tespit edildiğini açıklayıp maluliyet oranındaki bu artış sebebi ile aradaki farka ilişkin maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
hastalığına bağlı maluliyet oranı hakkında olduğu ve raporlar arasında bu hususta çelişki bulunmadığının anlaşılması karşısında mahkemenin davanın reddine dair kararında, maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
İtiraz Hakem Heyeti tarafından, 2013 Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre belirlenen % 8,1 maluliyet oranı karara esas alınarak, anılan maluliyet oranı üzerinden tazminat hesabı yaptırılmıştır. Oysa; davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenen % 5 maluliyet oranının esas alınması gerektiği açıktır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dairemizce dosya üzerinden tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 6100 Sayılı HMK'nun 352/1- d ve 355 maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinde açıklanan istinaf sebep ve gerekçeleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalıda meydana gelen sürekli iş göremezlik derecesine itiraz ve tespiti istemine ilişkindir. Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur....
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; davalı ... hasar dosyasının ve bu dosyada hesaba esas alınan maluliyet raporunun getirtilmesi, davaya konu kazadaki yaralanmalara ilişkin davacının 2016 yılından sonraki dönemde gördüğü tedavilere ilişkin belgelerin davacı taraftan temin edilmesi, anılan maluliyet raporu ile belirtilen tedavi belgelerinin toplanmasından sonra, davacının dosyaya sunduğu % 18 maluliyet belirleyen 16/12/2016 tarihli rapor ve davadan önce tazminat isteminin kabulü kararına esas alınan % 13 maluliyet belirleyen rapor arasında fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı- davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek...
İhtisas Kurulunun 18/11/2016 tarih ve 21282 sayılı raporunda; sigortalının pnömokonyoz meslek hastalığı arızası sebebiyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde %19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, ATK Genel Kurulunun 14/09/2017 tarih ve 1297 sayılı raporunda ise sigortalının pnömokonyoz meslek hastalığı arızası sebebiyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde 21/12/2012 tarihinden itibaren artma kaydıyla %19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının ve iyileşme ve maluliyet oranında azalma beklenmediğinin, eldeki dosyada alınan ATK İkinci Üst Kurulunun 07/10/2021 tarih ve 1688 sayılı raporunda ise; davalı sigortalının q1/2+A hafif pnömokonyoz meslek hastalığı nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre 21/12/2012 tarihinden itibaren %14.1 oranında meslekte kazanma...