feshi talebinden feragat edilmiş, kira kaybı talebi ise atiye terkedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuki niteliği itibariyle, Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi dolasıyla, feshin haksız olduğunun tespiti, teminat mektubunun iadesi, sözleşmenin feshin tarihinden itibaren teminat tutarına faiz işletilerek davalıdan tahsili, sözleşmenin feshi dolasıyla kar kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, hak ediş bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.'nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar....
İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu tarafından alınan 26/08/2020 tarihli 2020/69 sayılı kararının A-1- b maddesine göre düğün ve nikahların en fazla 1 saat süre içerisinde tamamlanması ve kararın A-2 maddesi ile de gelinle damadın birinci ve ikinci derece yakını olan (65 yaş üstü vatandaşlar dahil) kişilerin düğüne iştiraki mümkündür. Dolayısıyla, düğün organizasyonlarının tamamen yasaklanmasının söz konusu olmadığı ve davacılarca kararda izin verilen kişilerin iştiraki ile ve 1 saate kadar düğün yapılabileceği anlaşılmaktadır. Davacı yanca bu husus tercih edilmeyerek sözleşmenin feshi yoluna gidilmiş olup davalının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı / uğrayacağı zararların tazminini / mahsubunu isteyebileceği açık ise de davalı yanca süresi içerisinde yapılmış bu yönde bir talep bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının taleplerinin acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklandığı, acentelik ticari ilişkisinin 12.06.2010-06.03.2015 tarihleri arasında sürdürüldüğü ve 06.02.2015 tarihli ihtar ile bir ay sonrası olan 06.03.2015 tarihi itibarı ile sona erdirildiği hususunun da ihtilafsız olduğu, davacının maddi ve manevi zarar iddiaları ve tazminat taleplerini ortaya koyması gerektiği, portföy tazminatı talebi bakımından davacının son beş (5) yıllık ortalamaları gözetilerek, portföy tazminatı talep edebileceği, davacının ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmek suretiyle gelir kaybı ve portföy tazminatı hesaplanabileceği ancak davacının gelir durumunu ortaya koyması gerektiği, davacının teminatın iadesi talebi bakımından ise dava tarihinden sonra iadenin gerçekleştiği, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle tazminat istemlerinin reddine, teminat iadesi hakkında...
Yapılan açıklamalar karşısında davacının dava dilekçesine konu olan ... numaralı ...tarihli ve ... yevmiye numaralı sözleşmeye konu bir adet ... ile ilgili sözleşmenin feshi ile davalı ......
Mahkemece, iddia, savunma, deliller, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2. maddesi ve 9. maddesi hükümleri uyarınca davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği, davalının sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haklı nedenlere dayandığı ve teminat çeklerinin iadesi talebinin de sözleşmenin 9. maddesi hükmüne aykırı olduğu, üç yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacı taraf bu sözleşmenin müvekkili ile değil, müvekkilinin ...'da bulunan şirket ile yapıldığını, sözleşmede taraf olan alıcı ... isimli şirketin ...'da kurulmuş olan yabancı bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile bu şirketin farklı 2 tüzel kişiliklerinin bulunduğunu belirterek, sözleşmeyi inkar etmekte, aynı zamanda gerek replik dilekçesinde gerekse aşamalardaki beyanlarında sunmuş oldukları ... tarihli sözleşmenin feshi ve paranın iadesi başlıklı sözleşmeye dayanarak bu sözleşmenin taraflar arasındaki ... tarihli sözleşmeye atfen akdedildiğini ve o sözleşmeyi fesheden bir anlaşma olduğunu savunmalarında ileri sürmüştür....
ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2566 KARAR NO : 2023/11 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2019/890 ESAS - 2022/473 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Denizli Tüketici Mahkemesinin 2019/890 Esas, 2022/473 karar sayılı 07/06/2022 tarihli kararı aleyhine davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve taleplerin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait 34 XX 152 plaka sayılı aracı Denizli 7....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/21 ESAS - 2020/425 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Denizli 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin niteliği ve taşınmaz sayısı itibarıyla davacı yönünden, 6502 sayılı Kanunda öngörülen tatil amacı bulunmayıp, kâr amacı bulunduğu anlaşıldığına göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....