fesih talebi olmaksızın nama ifaya izin ve bu maksatla tapu iptali ve tescil talebinde bulunmasının gerektiği, davacının hem sözleşmenin devamı hem de ileriye etkili feshi gibi birbirleri ile zıt düşen iki talebi birbirine bağlı olarak dava konusu yapan ve bu suretle taleplerinin birbirine bağlı ve birbirlerine zıt şekilde birlikte kabulü imkanı olmayan talepler olarak dava konusu etmesi nedeni ile açılan davanın bu hali ile usulen dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 3- Dava, taraflar arasında yapılan satım sözleşmesi uyarınca satıma konu aracın fiilen davalıya teslim edilmesine rağmen sözleşme bedelinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin iptali ve aracın davacıya iadesi istemlerine ilişkindir. 4- dava dilekçesine ekli mobil vinç araç satış sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; davacının satıcı, davalının alıcı oldukları, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSLAHİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2014 NUMARASI : 2013/393-2014/441 Taraflar arasındaki araç satışına ilişkin geçerli sözleşme bulunmamakta olup, uyuşmazlık; ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sözleşmenin feshi ve menin iadesi istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz...
Davacı her ne kadar davalının mükerrer satış yaptığının iddia ederek tapu iptal tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş ise de, davalının mükerrer satış yaptığına ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir ve belgenin bulunmadığı, davalının sözleşmenin feshi yönünde bir iradesinin bulunmadığı, davacının haklı bir neden olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edemeyeceği, halihazırda sözleşmenin halen ayakta olduğu anlaşıldığından bedel iadesi talebi de kabul edilmeyerek davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 24.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...Yukarıda belirtilen sebeplerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle Aydın 4....
Asliye Ticaret Mahkemesi Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve teminat mektuplarının iadesi istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı yapılan başvurular Bölge Adliye Mahkemesince esastan red edilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... adına Ankara 69. Noterliğinin 19.02.2015 gün, 03245 yevmiye no.su ile düzenlenen vekâletnamenin süreli olduğu ve sürenin 31.12.2015 tarihi mesai bitimi ile sona erdiği belirtildiğinden, temyiz tarihi itibari ile de sürenin sona erdiği anlaşıldığından varsa yeniden düzenlenen vekaletname örneğinin ibraz ettirilmesi, aksi takdirde mahkeme kararının davalı asıla tebliği ile temyiz süresi de beklenildikten ve temyiz isteminde bulunulması halinde gerekli işlemler ikmâl edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 5. maddesi gereği sözleşme feshedilse dahi ödeme yükümlülüğünün devam ettiğinden ve sözleşmenin iptalini gerektiren bir halin mevcut olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı her ne kadar mücbir sebepler nedeniyle sözleşmeyi iptal etmek istediğini öne sürmüş ise de, bu iddiasını somut deliller ile ispatlayamamıştır. Taraflar arasında imzalanmış olan 22.10.2016 tarihli abonelik sözleşmesinde sözleşmenin feshi halinde ödeme yükümlülüğünün devam edeceği kararlaştırılmıştır. Davacının senetlerin iadesine ilişkin talebi yerinde değildir. Davacı her ne kadar sözleşmeyi iptal ettiğine dair davalıya bildirim yaptığını iddia etse de dosyaya buna ilişkin bir belge veya kayıt sunamamıştır. Bu durumda davacının ilk kez dava dilekçesiyle sözleşmenin feshini talep etmiş olduğunun kabulü gerekmektedir....
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talepli davada, davalı satıcının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması talebine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; davacının dilekçesindeki açık beyanı ve ilk derece mahkemesindeki karar gerekçesine göre, ihtiyati haciz kararı sadece davalı T7-Koza İnşaat Sanayi Ve Tic. A.Ş. hakkında verilmiş olup, diğer davalı Odeobank A.Ş. hakkında ihtiyati haciz ara kararı verilmediği açıktır. Dolayısıyla tereddüte mahal bulunmamaktadır. Bu itibarla; HMK m. 352 uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
"Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan bir hakkı olduğunu ileri sürmemiş, franchising sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, demirbaş değer kaybının, yapılan masrafların, yoksun kalınan kârın, elde kalan ürün bedelinin, davalıya yapılan fazla ödemenin ve manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davacı tarafından bunların yanında davalı markasının değerinin, kalitesinin ve müşteri sayısının artırılması amacıyla yapılan harcamanın da talep edilmesi ve davalı adına tescilli markanın devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir istenilmesi 556 sayılı KHK kapsamında tescilli bir sınai hakka dayalı talep niteliğinde değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin Feshi, Kira Bedelinin İadesi, Kira Bedelinin Uyarlanması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin feshi, ödenen kira bedelinin iadesi, olmadığı takdirde kira bedelinin uyarlanması isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...