Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ile senetlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak davacı tarafın arsa maliki ile anlaşma sağlanmadığı gerekçesi ile sözleşmenin feshini talep ettiği, sözleşme ilişkisi kurulması ve devamında basiretli bir tacir gibi davranmayarak sözleşmenin feshinde haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Sözleşmenin haksız feshi halinde TBK’nın 125. maddesi uyarınca davalı yüklenici menfi zararlarının ödetilmesini de isteyebilir. Menfi zarar uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır....
II-KARŞI DAVADA; 1-Davalı-Karşı davacının sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi, sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescili isteğinin REDDİNE, 2- Davalı-Karşı davacının teminat senedinin iadesi isteğine ilişkin davasının Harçlar Kanunun 30. Maddesi uyarınca tamamlanması gereken eksik harç yatırılmadığından 6100 sy HMK’nun 150....
II-KARŞI DAVADA; 1-Davalı-Karşı davacının sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi, sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescili isteğinin REDDİNE, 2- Davalı-Karşı davacının teminat senedinin iadesi isteğine ilişkin davasının Harçlar Kanunun 30. Maddesi uyarınca tamamlanması gereken eksik harç yatırılmadığından 6100 sy HMK’nun 150....
II-KARŞI DAVADA; 1-Davalı-Karşı davacının sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi, sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescili isteğinin REDDİNE, 2- Davalı-Karşı davacının teminat senedinin iadesi isteğine ilişkin davasının Harçlar Kanunun 30. Maddesi uyarınca tamamlanması gereken eksik harç yatırılmadığından 6100 sy HMK’nun 150....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin ifası aşamasında çıkan olayların önlenemez olağanüstü nitelikte olmadığı, devletin güvenlik kuvvetleri tarafından engellenebilecek nitelikte olduğu ve sözleşmenin ifası için güvenlik kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alınabileceği, bu nedenle çıkan olayların taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1.f bendinde ön görülen nitelikte mücbir sebep niteliğinde olmadığı, mücbir sebebin mevcut olmaması nedeniyle davacı yüklenicinin sözleşme gereğince edimini ifa etmemesinde kusurlu olduğu ve davalı idare tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, sözleşmenin idare tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı şirketin verilen teminat mektubunun iadesi ve ödenen pul bedellerinin tahsilini isteyemeyeceği, buna karşılık birleşen dosya davacısı idarenin sözleşmenin haklı olarak feshi nedeni ile sözleşmenin feshine sebep olan davacının edimini yerine getirmemesi nedeni ile...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 2.Taraflar arasında akdedilen 21.04.2018 tarihli sözleşmenin Sözleşmenin Feshedilmesi başlıklı 7.1. maddesi şöyledir: "...Sözleşmenin idarece feshi halinde, alıcı, gayrimenkulü satın aldığı haliyle ve üzerinde yapılaşma amacıyla herhangi bir imalat olmaksızın iade edecek olup, taşınmaz ile ilgili imar planında değişiklik yapılıp yapılmadığına dair tasdikli plan örneği ve plan notlarını idareye vermekle yükümlüdür. İdare fesih tarihine kadar alıcı tarafından yapılan ödemelerden; yatırılan katılım bedelleri, yatırılan %4 kati teminat tutarları, damga vergisi, sözleşme karar pulu, firma komisyonu+komisyon KDV'si, vergi ve benzeri tüm yükümlülüklerden doğan masraflar hariç alıcıya iade eder....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 28.05.2015 gün ve 2014/106-2015/216 sayılı hükmü onayan Dairemizin 11.09.2017 gün ve 2016/1126-2017/2912 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle nakit bedel karşılığı imzalanan sözleşmenin tek taraflı fesih irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla feshi mümkün ve hukuki sonuçlarını doğurmuş olup, bu fesih beyanından iradeyi sakatlayan sebepler dışında düşülmesinin mümkün bulunmadığı, davacının fazla ödemenin istirdadı ile ilgili talebi olmayıp şartları varsa bununla ilgili ayrıca zamanaşımı süresi içinde dava açmasının mümkün bulunmasına, iş bedelinin tamamının ödenmiş bulunması halinde fesih durumunda eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin talep edilmesinin mümkün bulunmamasına göre...
Şti, inşaat alanını terk edip işi bırakmak suretiyle tek taraflı olarak haksız feshin gerçekleştiğinin kabulü ardından, sözleşmenin 12 maddesi kapsamında cezai şartın belirlenmesine bu bedel (bu bedel için Şimdilik 100 000 (Yüz bin TL ) olarak kısmi alacak davası olarak açılmış olup, müvekkilin diğer tüm talep, artırım ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla) artırım yapılmak üzere ve alacağının temerrüd tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte) davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine, davalının haksız feshi kaynaklı olarak davacının uğradığı zararları belirlenmesine bu bedel (bu bedel için şimdilik 50 000 olarak belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, müvekkilin alacağı belirli hale geldiğinde bedelde artırım yapılacaktır. ) alacağının haksız fesih tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte) davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine, Davacının Yoksun kaldığı gelirleri, davalı adına ödemek zorunda...
Nakit bedel karşılığı düzenlendiğinden, sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile mümkün olup karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm doğurur. Sözleşme taraflarınca ifa olunmadığı ya da reddolunamayacak derecede tamamlanmış olmadıkça haklı ya da haksız tek taraflı fesih beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunabilir. Ancak sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden haksız feshin sonuçlarına katlanmak durumundadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinin son fıkrasına göre sözleşmenin feshi halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı gibi daha önce ifa ettikleri edimlerini geri isteyebilirler (Yargıtay 15.HD. 22.01.2010 gün 2009/390 Esas 2010/182 Karar sayılı ilamı ve benzer içtihatları)....