WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....

Şirketlerinin 2014-2015 dönemlerine ilişkin tüm ticari defterlerinin dosyaya celbine ve elimizden müşterinin alınmasından dolayısıyla haklı olarak feshettiğimiz acentelik sözleşmesinden kaynaklı portföy (denkleştirme) tazminatının ve diğer alacak kalemlerinin hesaplanmasını ve bilirkişi raporu doğrultusunda da davamızın kabulüne karar verilmesini sonuçta Denkleştirme (Portföy) Tazminatına karşılık, şimdilik HMK 107 gereğince. Davalıdan 1.500,00- TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte alınarak tarafımıza verilmesine, (Belirsiz Alacak) İsim hakkı için ödenmiş olan bedelin iadesi için, şimdilik HMK 109 gereğince. Davalıdan 1.000,00-TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile sitenin atıksu arıtma tesisinin yapımı konusunda anlaştıklarını, davalının süresi içerisinde edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin süresi içerisinde ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olup, davalı ise süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından beyanında davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından tarafından temyiz edilmiştir....

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 30/04/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; üretici firmanın internet sitesinde azami aylık 60.000 basımın yapılacağını açıkça belirtildiğini, bilirkişiler tarafından bu rakamın göz ardı edildiğini, hukuka aykırı şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi olmadığı takdirde satış iadesi istemine ilişkindir. Antalya 11....

      Mahkememizce 07/05/2018 tarih 2016/687 esas 2018/391 karar sayılı ilamı ile "Her iki taraf da tacir olup imzaladıkları ve fiilen 4 yıl devam ettirdikleri ticari ilişkilerinde sözleşmenin sonlandırılması durumunda cezai bir müeyyideyi hüküm altına almamışlardır. Sözleşmenin feshi halinde cezai şart öngörülmemiş ve düzenlenmemiştir. Ceza-i şart olarak düzenlenen faturanın sonradan bu aslında mahrum kalınan kar faturasıdır şeklinde içeriğinin değiştirilmesi mümkün bulunmadığı gibi, sözleşmede mahrum kalınan karın talep edilebileceği yönünde bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı yanın cezai şart olarak düzenlediği sonradan içeriğini dava aşamasında mahrum kalınan kar faturası olarak açıkladığı faturanın mesnedi bulunmadığından tahsil edilen paranın iadesi gerekeceği kanaatine varılmış ve bu nedenle bilirkişi raporundaki hukuki görüşe ( ki bilirkişiye böyle bir görev verilmemiştir) katılmak mümkün olmamıştır....

        Davalının istinaf dilekçesini verdiği 31.12.2018 tarihi itibari ile taşınmaza ilişkin "Brooklyn Dream projesi ile inşaat, ilk ruhsatı alınarak başlatılmış, istinaf duvarları örülmüş, hafriyat ve temel inşaat işlemleri gerçekleştirilmiştir. Her ne kadar işlerin yavaşlaması söz konusu ise de, hızlı ve etkili bir çalışma ile projenin tamamlanması ve dairelerin teslimi sağlanacaktır.“ beyanında bulunarak inşaatın devam etmediği, inşaat ruhsatının daha alınmadığı anlaşılmakla, teslim tarihine kadar tamamlanması mümkün değildir. Bu durumda davacının terditli olarak açtığı davada, 05.07.2018 tarihli dilekçe ile sözleşmenin feshi ve ödemiş olduğu bedelin iadesini talep ederek seçimlik hakkını sözleşmenin feshi doğrultusunda kullandığı anlaşılmaktadır....

        Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan ------- tarihli sözleşmenin davalı tarafından feshi üzerine davacının bu sözleşme kapsamında davalı tarafa yapmış olduğu ödemelerin iadesine ilişkin alacak davasıdır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ve taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir. Taraflar aralarındaki ticari ilişkiyi ve sözleşmeyi kabul etmişler ancak davacı sözleşmenin haksız fesh edildiği ve bu sebeple ödediği bedellerin kıstel yevm usulü yapılacak kesintiler ile iadesini talep ederken davalı taraf sözleşmenin feshinin haklı olduğu ve davacı tarafa ödemesi gereken bir bedelin olmadığı yönünde savunmalarda bulunmuşlardır. Yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilmiş yapılan tespitte davacının sözleşmenin 2....

            Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir....

              Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                UYAP Entegrasyonu