Mal rejiminin tasfiyesini ilişkin alacak taleplerimiz saklıdır" şeklinde beyanlarının mal rejiminin tasfiye edildiği anlamına gelmeyeceği, zaten beyanların kendi içinde çelişkili olduğu ve boşanma kararında tasfiyeye ilişkin hüküm kurulmadığı, keza düzenlenen protokolde mal rejimine ilişkin düzenleme de olmadığı, mal rejminin tasfiyesi için paydaşlar arasında taksim yapılmasına gerek olmadığı, davanın konusunun katılma alacağı olduğu, ayrıca davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayanması halinde davacıya yemin teklif edilebileceği, davalı tarafından cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığı, bu sebeple ara kararından rücu edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla; mahkemece tüm bu tespit ve değerlendirmelere uygun olarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve mal rejiminin değiştirilmesi ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve mal ayrılığı rejimine geçilmesi davasının kabulüne dair Bursa 1. Aile Mahkemesinden verilen 09.02.2011 gün ve 769/116 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 297,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 891,00 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve mal rejimi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının tazminat ve mal rejimine yönelik talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2015 (Pzt.)...
Davalılar, 21.03.2014 tarihinde evvela mal ayrılığı sözleşmesi, bilahare ise mal rejimine ilişkin hükümler çerçevesinde yapılan paylaşımı gerekçe göstererek hisse devir sözleşmesi yapmışlardır. Davacılar, mal ayrılığı sözleşmesinin de muvazaalı olduğu gerekçesiyle iptalini ayrıca dava etmişler ise de 8. Hukuk Dairesi’nin “.... davalılar arasında yapılan mal ayrılığı sözleşmesinin yapıldğı tarihten sonrası için geçerli olup.... davacıların haklarını etkilemesinin söz konusu olmadığı ve bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiği” gerekçesiyle bozulması sonrasında dava rededilerek karar kesinleşmiştir. Bu durumda, mal ayrılığı sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonrası için geçerli olduğu hususu kesinleşmiştir. TMK yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etmiş ise de eşlerin her zaman usulüne göre yapacakları sözleşme ile başka bir kanuni mal rejimine geçmeleri mümkündür. (TMK. 202-203 md.)...
Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir. Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemiz'ce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir....
Mahkemece boşanma dava tarihinden sonra ödenmiş bulunan bu miktar değer artış payı alacağı olarak vasıflandırılmış ise de, taraflar arasındaki mal rejimi yukarıda açıklandığı üzere boşanma dava tarihinde sona erdiğinden bu tarihten sonra yapılmış bulunan ödemelerin mal rejimi kapsamında istenmesi mümkün olmayıp, genel hükümlere göre, genel mahkemede açılacak alacak davasında istenmesi mümkün olabilecektir. Somut olayda, mal rejiminin sona ermesinden sonra yapılan ödemelerin mal rejimi kapsamında istenemeyeceği ve davacı tarafından genel hükümlere dayalı bir istek de bulunmadığı dikkate alınmadan HMK'nun 26. maddesindeki talebe bağlılık kuralına aykırı olarak davacı lehine 18.691, 88 TL katılma alacağına karar verilmesi doğru değildir....
Aile Mahkemesinin 2013/1235 esas sayılı taraflar arasında görülmekte olan mal rejimine yönelik dosyanın onaylı örneğinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 25.01.2018(Prş.) ......
MAHKEMESİ Dava, evlilik birliği geçerli olduğu ve mal ayrılığı rejimine tabi bulundukları dönemde davacının bankadan aldığı kredinin davalı eşe verilmesi sebebi ile yapılan katkı payının tahsiline ilişkindir. Verilen hükmün temyiz incelemesi yukarıda gerekçeye göre dairemizin görevi dışındadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 767 ada 5 parselde 1/5 arsa paylı 2 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 7.9.2005 tarihinde satış suretiyle davalı eş adına tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir....
Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçirilerek hesaplamanın yapılacağı kabul edilmektedir. Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir....